Dün Niksar'da anlamlı bir törenle, güzel bir şenlik başlatıldı.
Niksar deyip geçmeyin.
Türklerin Anadolu'da kurdukları ilk devlet olan Danişmentlilerin başkenti. Niksar; ilk Türk başkenti olmanın ötesinde Anadolu'da oluşan uygarlıkların da üst üste yığıldığı bir merkez. Türkiye'nin ikinci büyük kalesi olan Niksar Kalesi en az beş kademeli yapısıyla Milat'tan çok öncelere uzanıyor.
Malazgirt Zaferi'nden (1071) 10 yıl kadar sonra Niksarı fetheden Melik Danişmend Gazi'nin türbesinin bulunduğu mezarlıkta; İslam öncesi Türk kültürünün, mezar taşlarına yansıdığını açıkça görüyoruz. Buradaki altı dallı yıldız bulunan mezar taşlarını Yahudi yıldızı sanıp kaldıranlar; İslam öncesi Türk kültürünü bilmeyenler olmalıdır.
Merkezdeki Osmanlı öncesi camileri, medresesi ile değil çevredeki merkezlere saçılmış tarihsel kalıntıları ile de sadece Türkiye'nin değil bütün dünyanın en seçkin kültür/tarih alanlarından birisi Niksar.
EMRAH'TAN KÜLEBİ'YE
Niksar Belediyesi'nin artık geleneksel hale getirdiği bir şenlik Niksar'ın Fidanları.
Dün; Karşıbağ'daki Aşık Emrah ile ozan Cahit Külebi'nin kabirlerini ziyaret ederek açılışı yaptık. Saygı duruşundan sonra Belediye Başkanı Duran Yadigar, Niksar halkının büyüklerine saygısının ifadesi olarak iki büyük ozana sahip çıktığını söyledi. Cahit Külebi'nin oğlu yazar Ali Külebi de babasının Niksar halkı tarafından kucaklanmış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Törende ben de bir konuşma yaptım. Atalarına ve kültür adamlarına sahip çıkmayan milletlerin yok olup gittiğini söyledim. Niksarlının 1919 yılının haziran ayında Kurtuluş Savaşı'nı desteklemek için ilk mitingi yaptığını hatırlattım. Bu mitingi yapan hacı emmilerin, hoca efendilerin ellerinden öptüğünü vurguladım. Niksar'ın hacısı da hocası da vatan için canını ve malını verirken, İskilipli Atıf gibi tiplerin de 'Yunan ordusu padişah efendimizin dosudur. Onlara yardım edin' dediklerini hatırlattım. Niksarlı hocaların öyle hocalardan olmadığını da özellikle belirttim.
ERENLERİN ARASINDA
Niksar'da iki ulu ozan yan yana yatıyor. Bir tarafta 19. Yüzyıl'da yaşamış olan halk ozanı åşık Emrah. Erzurum'da doğmuş ama Niksar'da doymuş, kalmış, orada ölmüş ve orada yatıyor. Sünni aileden gelme ama en büyük Alevi ozanlarından birisi sayıyor onu Aleviler.
Demek ki ortak kimliğimizin simgelerinden biri. Diğeri 20.Yüzyıl'ın büyük cumhuriyet ozanlarından Cahit Külebi... Sadece Niksar'ı anlatmakla kalmamış; hep Atatürk'ün yolunda yürümüş; sömürgeci Batılılara karşı çıkmış. 1997'de Hakk'a yürüdüğünde onun mezarının Niksar'da olması gerektiğini yazmıştım. Ankara'da toprağa verilen Cahit Baba; sonunda çocukluğunun memleketi Niksar'a getirildi. Bunda karınca kararınca katkım olduğu için çok mutluyum.
Bu iki büyük ozanın Niksar için ne kadar değerli bir kültür mirası olduğunu Niksar halkı ileride çok daha iyi anlayacaktır.
Ben onları artık Türk milletinin iki ulu ereni olarak görüyorum.
Törene giderken yanıma kardeşimin torunu Çağdaş'ı da aldım. Onunla iki büyük ozanın kabirlerini ziyaret ettim; kendisine kısaca bu büyüklerimizi tanıttım.
Sizler de çocuklarınızı böyle yerlere götürünüz; onlara milletimizin büyüklerini, sanatçılarını tanıtınız. Unutmayınız ki geçmişini unutan milletlerin geleceği yoktur.
KÜLTÜR BAKANI'NIN DİKKATİNE
Kemal Atatürk, 'Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş gibidir' demişti. Bunun açık anlamı; sanattan uzaklaşan milletin yok olup gideceğidir.
Niksar Belediyesi iki büyük sanatçımıza sahip çıkmakla kalmıyor, şenliğe değişik şehirlerden hatta değişik ülkelerden sanatçılar çağırarak şehre bir farklılık kazandırıyor. Dün orada Erol Büyükburç'u, İskender Doğan'ı gördüğüm zaman çok duygulandım. Başka ozanlar; sanatçılar da Niksar'dalar.
Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul Günay'dan bir ricam var: Niksar bölgesiyle biraz ilgilenirse; bütün dünyada yankı yapacak tarihsel buluntuları ortaya çıkarttıracaktır. Bu konuda ilginç araştırmalar yapan Atalay Karahan ve emekli öğretmen Hami Karslı önemli kaynaklardır.
Tarih ve kültür turizminin Anadolu'daki başkenti olacak Niksar'ı ve iyi yürekli Niksar halkını bir kez daha selamlıyorum.