Hasan Celal, Güzel mi?


“İki Bakire” isimli yazımıza çok sayıda destek mesajı geldi. Ülkemizin çok önemli Sinema ve Müzik ustalarından, hocalarından katkı sözü aldım. Hepsine minnettarım.
Türkiye olarak önümüzü görebileceğimiz bir zamana geldiğimizde, insanımızı yıllarca kandıran-istismar eden-yanlışa sevk eden- kırk baharın otunu yediği halde hala kendini “bakire” olarak satmaya çalışan bazı köşe yazarlarının belgesellerini yapıp, Türk Milletine bu kaşalotların gerçek yüzlerini göstereceğiz.

Aynı şeyleri her türlü herzeyi yediği, uygulamalarıyla ülkemize zarar verdiği halde, hala Türk Milletini istismar etmeye, özellikle gençleri kandırmaya devam eden “Siyaset Bezirganları” için yapın diye de çok talep geldi. Oldukça zor bir iş. Bunu yapacak kişinin öncelikle kendinden emin olması gerekir.
Her ortamda kendisine sorulacak sorulara doğru cevap verecek karakterde olması şarttır. Benim böyle bir endişem yok, olmadığı için “kindar nesil” isteyen Erdoğan hakkında bu yazıları yazabiliyoruz.
Bir alıştırma yapalım, bakalım beğenecek misiniz?

Önümüze kendiliğinden düşen biri var; Hasan Celal. Normalde, sıralamaya dahi alınmayacak biri ama, kendi düştü, ne yapalım kendi düşen ağlamazmış.

Hasan Bey’in, “Darbeleri Araştırma Komisyonuna” verdiği ifadesinde, “Cindoruk’la beraber partilerinden ayrılan milletvekilleri bu işten para aldılar” gibi sözleri söylediği gazetelerde yer aldı.
Ben de; “Söyle bakalım tombalak ve toparlak Hasan, sen orada mıydın” diye yazdım.
Hasan Bey bunun üzerine, böyle bir şey söylemediğini ifade eden ve bizi terbiyesizlik ve “Demirel’in Adamı” olmakla suçlayan bir yazı yazdı.
Şimdi beraberce irdeleyelim bakalım, Hasan Celal, güzel mi- çirkin mi?...

Hasan Celal’in komisyonda önce söylediği, sonra inkar ettiği sözler gazetelerde yayınlandı, komisyon üyeleri tarafından doğrulandı.
-H.C’in önce söylemesi, aradan çok zaman geçmesine rağmen yazılanları tekzip etmemesi, sonra da inkar etmesi, güzel midir?
-H.C’nin eşini, AKP ve siyasetle hiç ilgisi olmadığı halde Ankara’dan Milletvekili yaptırması, güzel midir?
-Türkiye’de on binlerce mastırlı üniversite mezunu genç işsiz gezerken H.C’nin 39 yaşındaki oğlunun, Devlet Denetleme Kuruluna “Uzman” olarak , yasalara aykırı bir şekilde atanması, güzel midir?
-H.C bizi “Demirel’in Adamı” diye nitelendiriyor. Ben kimsenin adamı olmadım ve kimsenin yanında çalışmadım. Ben Sayın Demirel’in “Siyaset Arkadaşıyım” ve kendisinden çok şeyler öğrendim. Kendisini ülkeme yaptığı hizmetlerden dolayı her zaman minnet ve şükranla anarım.
H.C, Sayın Demirel’in danışmanlığını yaptı. Ondan maaş aldı. Sonra da, Demirel’in “Siyasi Yasaklı” olması için çok çalıştı. Demirel’in gıyabında hep onun aleyhine konuştu. Birinin yanında çalışmak, ondan ekmek yemek sonra da, ekmek yediği yere pislemek, güzel midir?
-Devletin en yüksek memuru olarak 3 yıla yakın bir süre çalışan H.C’nin 12 Eylül yönetiminin, hukuk dışı uygulamalarından, insan hakları ihlallerinden, işkencelerden sorumlu değilmiş gibi davranması, güzel midir?...
-Rahmetli Hande Mumcu, H.C’nin yüzünden Dışişleri Bakanlığından atıldı. Kadınlık haysiyeti ayaklar altına alındı. Vefat ettiği trafik kazasına kadar, yıllarca bir kabus yaşadı. Buna sebep olmak, sonra da kenara çekilmek, güzel midir?..
-AKP İktidarını savunmak için söylediği; “Artık darbe yapmak da, zamparalık yapmak da zor” cümlesini “terbiyeli bir siyasetçinin söylemesi, güzel midir?...

Kararı sizler vereceksiniz;
Tüm bunlar güzelse, Hasan Celal, güzel,
Tüm bunlar çirkinse, Hasan Celal, çirkin hem de çok çirkin. Süpürün deliğe!...

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)