Hayırlara Vesile Olmayacak Gelişmeler...


Davut’un oğlu Ahmet Bey’in yönetimindeki Dışişleri Bakanlığımız kimi gazeteciler aracılığıyla; “Türkiye’nin

Suriye’de yeni bir Irak’la karşılamak istemediğini” yayıyor.

Başbakan’ın, Dışişleri Bakanı’nın “kardeş” sevgisiyle, Kandil’e yuvalanan PKK’yi dağdan inmeye zorlayacak tek adam diye kucakladığı dostları Mesut Barzani ise; binlerce askerini Suriye ordusunun çekildiği, Kürtlerin yaşadığı burnumuzun dibindeki Kamışlı’yı “almaya” gönderiyor.

12 Kürt örgütünü bir araya getirerek Kürt Ulusal Konseyi’ni kurduran, Suriyeli Kürtleri eğiten ve Kamışlı’ya binlerce peşmergeyi gönderen Barzani; AKP hükümetini uyutarak Kuzey Irak’tan sonra Kuzey Suriye’de de söz sahibi önemli aktör rolünü başarıyla oynuyor.

Barzani, örneğin Kamışlı’ya el koyacak askersel girişimini önceden Ankara’ya iletti mi acaba?

Kimi haberlere göre; bölgenin egemenliği için, Barzani-PKK ve Suriye’deki Kürtleri temsilen PYD örgütü ortaklık kurdu.

***

Telaş içinde hükümet.

Suriye’deki ani değişiklikler ve oluşmalar karşısında ne yapacağını kestiremeyen Başbakan RTE; asker-sivil bürokrasi ile her gün art arda toplantı yapıyor.

Burnundan kıl aldırmayan dış politika mimarlarının düştüğü acınacak hale bakınız:

Suriyeli Kürtlerin sınır bölgesinde birçok şehri ele geçirip sınıra ve devlet binalarına PKK ve PYD bayrakları çekilmesinden duyduğu rahatsızlığı söyleyen Davutoğlu’na; Suriyeli muhaliflerin İstanbul merkezli çatı kuruluşu Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasit Seyda; garanti vermiş: “Suriye’de bağımsızlık bayrağı dışında hiçbir bayrağın çekilmemesi konusunda talimat verdik” demiş.

PKK’den ve Demokrat Birlik Partisi PYD’den bayrakların indirildiğine veya indirileceğine ilişkin bir habere henüz rastlanmadı.

Daha şimdiden Suriye’de de bir Kürt sorunu olduğunu, Suriye milli misakı çerçevesinde çözümleneceğini söylüyor muhalefet liderleri.

Sınır bölgesinde Türkiye’ye bir adımlık mesafedeki, örneğin Efrin, Kabune, Amade ve Kamışlı gibi kentleri PKK’nin, en azından lojistik açıdan kullanmayacağına, Türkiye’ye terörist grupları bu kentlerden göndermeyeceğine kim güvence verebilir?

Yakın bir gelecekte Suriye’den de PKK’li teröristlerin sızdığı haberleri gelirse şaşırmayalım!

***

Dostluk, işbirliği ayağıyla hükümeti uyutan Barzani’nin PKK üzerindeki etkisiyle Irak’tan sonra Suriye’de de söz sahibi olduğunu içeren yorumlar giderek artıyor.

Medyada, hükümetin Suriye politikasını korku imparatorluğunun basın özgürlüğüne ve bağımsızlığına izin verdiği ölçüde eleştiren tek bir yoruma veya habere rastlanmıyor.

Hatta örneğin Cengiz Çandar gibi bir yazar; sınır bölgelerindeki kentlerde PKK ve PYD’nin egemenlik kurmasını, “Ne var korkulacak? Bu kentler zaten Kürt kentleri” diye doğal karşılıyor.

***

40-50 bin arası sığınmacının yaşadığı çadır kentlerde sağlanan olanaklara isyan eden, Türk bayrağını indirip Suriye bayrağını çeken, güvenlik güçlerini silahlarıyla rehin alan eylemler, bir Başbakan Yardımcısı’na göre, fazla büyütülen, oysa ufak tefek anlaşmazlıklarmış!

Kimi saptamalara göre Suriye’den gelen muhalifler, güvenlik güçlerimizi devre dışı bırakıyor, çadır kentlere egemen oluyor.

TIR’larımızı yakan, polislerimizi dövenlerin Suriyeli muhalifler olduğunu gazeteler yazıyor. Bölgede konuşuluyor.

Biz onları koruyoruz, onlar da bize saldırıyor!

Mısır’da, Afganistan’da, Libya’da (Yalçın Doğan yazdı) çatışmalara giren, ne olduğu belirsiz insanlar bu kamplara katılıyor. Hatta bunlar Antakya, Reyhanlı, Yayladağ’da ev tutuyor.

Gazetelere yansıyan bu bilgiler tabii hükümete göre baştan aşağı yalan!

***

Doğru olan ne?

Doğru olan, henüz ayrıntılarıyla medyada yer almayan ama er veya geç yer alacak olan bu haberlerle…

…RTE ile derin strateji ustası Davutoğlu’nun kendilerinden menkul, başta ABD ve Batı ülkelerinin taşeronluğunu yaptığı dirayetli politikalarının hesaba katmadığı, tabii hayırlara vesile olmayacak bir etken devreye giriyor.

Kuzey Irak’taki PKK, Suriye’nin kuzeyine yerleşiyor.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)