Kemalist Devrimin yıkımı, bizi büyük felâketlerin girdabına itmektedir. Yıkıcılar, çözümsüzler, acizler; hızla ve hep birlikte yıkılacaklardır. Türkiye’nin umudu; onların çözümsüzlüğünün saptandığı yerdedir. Size çıkış yolunu gösteriyoruz.
Abdullah Gül’ün, Tayyip Erdoğan’ın, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Devlet Bahçeli’nin konuşmalarını dinliyorsunuz.
Ne diyorlar?
Bir çözüm var mı?
Şaşkınlıktan, umarsızlıktan başka ne var söylediklerinde?
Acz içindeler, hep birlikte!
Bu, sistemin aczidir.
Sistem, iktidarı ve muhalefetiyle çıkmazdadır; çözümsüzdür; ülkeyi felâkete sürüklemektedir.
Le Monde muhabiri bile, Türkiye’nin Asya’daki büyük geleceğini görebiliyor. Onlar Atlantik kaosu içinde çırpınıştadırlar.
AYAĞI YERE BASAN ÇÖZÜMLER
Bir de İşçi Partisi’ni yöneten Hasan Basri Özbey’in açıklamalarına bakın, olayları tahlil ediyor, doğru tanıyı koyuyor, bir – iki – üç – dört diye saya saya çözümleri sıralıyor. Hepsi ayakları yere basan, uygulanabilir çözümler. Daha doğrusu, tek çözüm.
Türkiye, hızla o çözümleri bulacaktır; kuşkunuz olmasın.
Türkiye, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli dörtlüsünden niçin çözüm bekleyemez?
ÇÜNKÜ ABD’YE ZİNCİRLENMİŞLER
Çünkü dördü de ABD’nin patronluğu altındaki sistemin kapanına kıstırılmışlardır. Türkiye’yi ABD bölüyor ve bu gerçeği saptamayanlar bölünme sürecine teslim olmuşlardır. Zavallı hallerinin başta gelen nedeni budur.
ÇÜNKÜ SICAK PARA DİKTASINA BAĞLANMIŞLAR
İkincisi, dördü de sıcak para diktasının denetimi altındadır. Eroin bağımlısı gibidirler. Sıcak para bağımlılığı, teröre bağımlılıktır. Bu ekonomi içinde çareleri yoktur.
ÇÜNKÜ LAİKLİKTEN VAZGEÇMİŞLER
Dördü de, Kemalist Devrimin aydınlanmasından vazgeçmişlerdir. Oysa laiklik, Türkiye’de aynı zamanda barışın temeliydi. Cemaat – Tarikat rejiminin sonuçları yaşanmaktadır.
ÇÜNKÜ LİDERKULLARI REJİMİNİN TEPESİNE OTURMUŞLAR
Dördü de, “demokrasi” adı altında kurulan liderler diktasının tepesine oturmuşlardır; milletvekillerini tayin etmektedirler. ABD güdümlü Mafya – Tarikat rejiminin en başta gelen çıkar sahipleridir.
ONLARIN ACZİ TÜRKİYE’NİN ACZİ DEĞİL
Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin aczi, Türkiye’nin aczi değildir.
Sistem içindeki çözümsüzlük, yeni sistemin habercisidir.
Türkiye, Kemalist Devrimle bağımsızlık, halkçılık, özgürlük, barış ve aydınlanma yoluna girmişti.
Bugün kaybettiğimiz her şey, millî egemenlik, vatan bütünlüğü, millî birlik, laiklik ve huzur; Kemalist Devrimle kazanılmıştı ve Cumhuriyet temelinde gelişiyordu.
Kemalist Devrimin yıkımı, bizi büyük felâketlerin girdabına itmektedir.
Yıkıcılar, çözümsüzler, acizler; hızla ve hep birlikte yıkılacaklardır.
Umutsuz ve umarsız olan, onlardır.
Türkiye’nin umudu; onların çözümsüzlüğünün saptandığı yerdedir.
Onların karamsarlığını ve karanlık çıkmazını paylaşmak, bugün en zavallı şaşkınlıktır.
BÜYÜK ÇÖZÜM GÜNDEMDEDİR
Büyük çözümler, her zaman kör çıkmazlarda bulunur. Türkiye’nin yakın tarihi, o büyük çözümlerin tarihidir.
Türkiye, yeniden Kemalist Devrim rotasına girecek, yurtta ve bölgede barışı sağlayacaktır.
Size çıkış yolunu gösteriyoruz. Türkiye’nin bütün halk önderlerini ve aydınlarını, büyük çözümün örgütü olan, İşçi Partisi’nde göreve çağırıyoruz.
Türkiye, bölünme ve kargaşalık tehdidine devrimle cevap verecektir.