Almanya Gülen’e karşı mı?


Almanya’da Der Spiegel dergisi son sayısında Fethullah Gülen hareketini ele alan bir yazı yayınladı. Cemaatin Almanya ayağını “Almanya’daki en önemli ve tehlikeli cemaat” olarak değerlendirdi.

Haberde cemaatle ilgili ilginç ama pek de “yeni” olmayan yorumlarda bulunuldu. Bu yorumlardan bir kesit: “Cemaat her türlü şeffaflıktan uzak ve oldukça gizli bir yapılanmaya sahip. Fakat buna rağmen cemaat üyeleri kendilerini dinler arası barış isteyen ve hoşgörü taraftarları olarak yansıtıyor. Yaygın görüşe göre cemaat aşırı muhafazakâr. Fakat içyapısının bilinmesine rağmen cemaat Almanya’da rahatça örgütleniyor, özellikle gençler arasında üye sayısını artırıyor.”
Almanya’nın çeşitli kesimlerinde Cemaat’e yakın kişiler tarafından açılmış çok sayıda okul ile 15 “diyalog cemiyeti” bulunduğu belirtilen haberde, Gülen Cemaati’nin Berlin’deki yüzünün Ercan Karakoyun isimli bir göçmen olduğuna da dikkat çekildi.
Gülen Cemaati’nin dünyanın 140 ülkesinde okulları bulunduğu belirtilen haberde, aynı zamanda Samanyolu TV, Ebru TV gibi televizyon kanalları ile Zaman gazetesinin, Alman Türk Haber Ajansı’nın ve İstanbul’daki Fatih Üniversitesi ile Bank Asya’nın da onlara ait olduğu da belirtildi.”

Fethullah Hocanın avukatları bu haberi yayınlayan gazetelere anında tekzip gönderdiler. “O haberi yayınlamayın!” dediler. Avrupa’nın en büyük dergilerinden birinin haberinin yayınlanmaması için açıkça ‘basın operasyonuna’ girdiler. Oysa paniğe gerek yok. Der Spiegel’in yazdıklarında ne var ki! Cemaatin gizeminden, derinliğinden, faaliyetlerindeki karanlık noktalardan bahsediyor, “özgürce yorum” yapıyor.

Ama “Türkiye’de demokratik bir ortam ve özgür bir basın getirmek için çırpınan!” Hocaefendinin medyası “hayranlık duydukları Batının” bir dergisinde kendileri hakkında bir yazı çıktı diye ortalığı bir birine katıyor. “Yayınlamayın, yakarız çıranızı!” diye asıp kesiyorlar.

Der Spiegel de bunu söylüyor zaten, “hem diyalog diyorlar, hem şeffaflıktan uzaklar!”
Ama tabi ortada olayın bir başka boyutu var.

Böyle bir haber böyle bir dergide “Alman hükümetinin desteği ve yönlendirmesi” olmadan yayınlanmaz. Almanlar “tehlikeli cemaat” olarak gördükleri Fethullah grubunun ABD ve CIA ile olan yakınlığına dair haberleri yakından takip ediyorlardır. Bu haber, bir Alman istihbaratı (BND) operasyonu. Yani Fethullahçılar bundan sonra Avrupa’da daha dikkatli olmak zorundalar.

İlginçtir ve ben zamanlamasının tamamen tesadüf olduğuna inanıyorum, aynı günlerde Fethullahçılar hakkında MİT tarafından Başbakan’a sunulan bir rapor yayınlanmaya başlandı Aydınlık gazetesinde. Başbakan’ın isteği üzerine Cemaat’in gücü, parası, dernekleri, vakıfları, okulları, bürokrasideki durumları v.s hakkında hazırlanan rapor ayrıntılı olarak Başbakan’a sunuldu. MİT bu raporu anında yalanlasa da “ateş olmayan yerden duman çıkmaz.”

Yakında raporla ilgili diğer ayrıntılar da ortaya çıkar.

Yani sadece Alman hükümeti ve istihbaratı değil Türk hükümeti ve istihbaratı da “Hocaefendi grubuna” ince bir mesaj veriyor. Cemaatin arkasındaki “büyük abiyi” gördüklerinden bu mesajı –şimdilik- haberle, raporla filan gönderiyor.
E canım Hocaefendi gibi geniş bir müsamaha ve hoşgörü felsefine sahip bir lidere sahip Cemaat bütün bu olup bitene de hoşgörüyle bakacaktır!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)