Atatürk’ü Doğru Anlamak...


Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’de en çok sömürülen kişidir.

Her kesim savunduğu ideoloji doğrultusunda göstermek ister Atatürk’ü...

Neredeyse tüm siyasi partiler, kurum ve kuruluşlar, demokratik kitle örgütleri “Atatürkçü çizgide” olduklarını sık sık söyler.

Tarikat okullarında Atatürk köşeleri, her sınıfta Atatürk fotoğrafı, bahçelerde Atatürk büstü görürsünüz.

Başbakanlık’ta, Çankaya’da, bakanlıklarda aklınıza gelen gelmeyen her yerde...

Bayram süresince Prof. Dr. Sezgin Kızılçelik’in “Atatürk’ü Doğru Anlamak” (Anı Yayınları-2003) kitabını okudum.

Eğer edinebilirseniz mutlaka okumanızı öneririm...

Mustafa Kemal kimdir, dünyaya bakışı nedir, o bir diktatör müdür, Aydınlanma Devrimi’ni nasıl yaşama geçirmiştir, öğrenebilirsiniz...

Kuru kuruya Atatürkçülük olmaz!

Atatürkçülük solun ve sosyalistlerin önünde engel değildir.

***

Yıllar önce yine Asım Aslan’ın “Sömürülen Atatürk ve Atatürkçülük” kitabını okumuştum...

Aslan, ilginç saptalamalar yapmıştı:

Korku Atatürkçüleri, gardırop Atatürkçüleri, Atatürk düşmanı Atatürkçüler, tören Atatürkçüleri, derin devlet Atatürkçüleri, işkenceci Atatürkçüler, darbeci Atatürkçüler...

Say say bitmiyordu...

Bunların tümü sahte Atatürkçülerdir, kendi çıkarları için her yolu denerler.

Yıllar önce Konya merkezli bir yeşil sermaye holdingi vardı. Yurtiçinde ve dışında Türk Müslümanları dolandırmıştı.

Polis holdinge baskın yaptı...

O da ne?

Holdingin deposunda 500 Atatürk posteri.

Bugün laik demokratik cumhuriyetimizin altını oyanların odalarında, köşklerinde, konutlarında Atatürk fotoğrafı ve yağlıboya resimlerinden geçilmez.

Dedim ya herkesin kendine göre bir Atatürk’ü vardır...

Okullarında Atatürk fotoğrafları... Çocuklar ise cuma günleri uygulamalı din dersi için camiye ve mezarlıklara götürülüp onlara “ölüm korkusu” verilir...

***

1938 sonrasının Atatürk dönemiyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. 1938’den sonra devleti yönetenler Aydınlanma Devrimi’ni yürekten savunmamışlar, CHP’de yuvalanan faşistlerin egemenliğine girip 40’lı yıllarda “solcuları-sosyalistleri” ve Hasan Âli Yücel’i baskı altına alıp görevlerinden istifa ettirmeyi başarmışlardır.

Ne uğruna yapmışlardır bunu?

Komünizm tehlikesini önlemek için Atatürkçülük adına!

O faşistler kendilerini Atatürkçü gösteriyorlardı.

Mustafa Kemal’i tanımak ve anlamak için salt “Söylev” ve “Bursa Nutku”nu okumak yetmez. Pek çok yabancı yazarın bu konuda yapıtı vardır.

Musafa Kemal ne diyordu:

“Yurtta barış, dünyada barış!”

Atatürk’ten sonra sahte Atatürkçülük ya da kolay Atatürkçülük alıp başını gitti.

Gerçek Atatürkçülüğün özü, tam bağımsız Türkiye’dir; Deniz’lerin, Yusuf’ların, Hüseyin’lerin söylediği gibi...

Yoksul, sömürülen, ezilen, mazlum halkların yanında yer almak, savaştan değil barıştan yana olmaktır.

Uğur Mumcu’nun 10 Kasım 1979’da yazdığı gibi, yıllardır “Atatürk’ün izindeyiz” diyerek Atatürkçülük olmaz...

İşin edebiyatını sahte Atatürkçüler, banka hortumcuları, talancılar, rüşvetçiler, faşistler yapar.

Mustafa Kemal, ne din, ne dil, ne ırk ne de mezhep ayrımcılığı yaptı...

Atatürkçülüğü doğru algılayamayanlar önce Atatürk’ün neler yaptığını öğrenmeli.

***

Köy Enstitüleri 1936’da deneme amaçlı kuruldu, 1940’ta yasallaşarak yaşama geçti...

İzmir’den Diyabakır’a, Savaştepe’den Kars’a kadar....

Kimse alınmasın...

Atatürk’ün izinde olduğunu söyleyenler, Türkiye’nin emperyalizmin boyunduruğu altına girdiğini görmüyor, ezilen halkların yanında değil, emperyal güçlerin yanında saf tutuyor.

Sözde değil özde Atatürkçü olacaksınız...

CHP’nin yeni açılım politikası, emperyalizme karşı, dünya halklarının kardeşliği içindir.

Onun için de Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlediği politika, sözde, sahte Atatürkçüleri kızdırıyor, öfkelendiriyor...

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)