İslam'da İçki ve Sahtekarlık


Ramazan bitti.
Samimiyetle oruçlarını tutup ibadetlerini yerine getirenler dışında “sahte oruçlar ve ibadetler” de geride kaldı…

İyi niyetle ibadetlerini yerine getirmiş olanlara sözümüz olamaz.

PKK denilen hain bölücü örgüt, kudurmuşluğun doruğuna çıkmış, 3 yaşında ki bebeleri bile bombalayarak havalara uçururken, devletimizin çok değerli büyükleri, şehit cenazelerinde, kendi evlatları dışında ki o “kutsal mertebelere”
Ulaşmış olan garibanların yavrularını, derin hüzünler içerisinde(!) sonsuzluğa uğurlamaya devam ediyorlar…

“Birkaç Mehmet şehit oldu diye” hâlâ TBMM’ni toplamayı gereksiz görenler, şehit cenazelerinde, halkı camilere yanaştırmadan; korumalar ve kollamalar eşliğinde “kutsal görevlerini” eda etmeyi sürdürüyorlar…

O konulara bilahare devam etmek üzere, gelelim şimdi din konusundaki, kimilerinin hoşuna gitmeyecek bazı gerçeklere ve sözlere…

“Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk”ün son kitaplarından “İMAMI ÂZAM” :

Dini sömürerek köşeyi dönenlerin, bu yolla sülalece zengin olanların, “yobazların, şeriat heveslilerinin”, dini siyasete bulaştırıp dünya nimetlerinin en tatlısına oturanların, havadan ihaleleri kapanların, “villalara gemiciklere” sahip olanların, “Cumhuriyet ve Atatürk” düşmanlarının hiç hoşuna gitmedi…

“Sayın Öztürk”ün, kitabında; “İslâm”a gerçek yönüyle yaklaşan, Müslümanlıkta devrim sayılabilecek, iddialı ve cesaretli bir yaklaşımla çok önemli açıklamalara yer verdiğini söyleyebiliriz….

Sözü şimdi “Yaşar Nuri Öztürk”e, yorum ve takdiri de sizlere bırakalım:

“Ayni zamanda en büyük hocam olan babam bana dört sevgi aşıladı:
1. Kuran sevgisi,
2. İsyan (veya özgüven) sevgisi
3. İmamı Âzam sevgisi
4. Atatürk sevgisi.

Geçimi ticaretten kazanmanın önem ve anlamını anlatırken de ‘İmamı Azam efendimizi’ örnek gösterirdi…

Bana şunu söylemiştir:
‘Oğlum! Gazi Mustafa Kemal, fikriyatı ve icraatıyla İmamı Azam Efendimiz’ in hasretine cevap olmuş, onun istediklerini yapmıştır. Ama İmamı Azam’ı anlamayanlar Atatürk’ü de anlamadılar.’

İmamı Âzam’ la Atatürk birbirini tamamlayan iki dehadır.
İmamı Âzam, sadece devrinin hurafe yobazları tarafından değil, iktidar yandaşı uleması tarafından da ağır biçimde eleştirildi.

İslam, Hz. Peygamber’ den hemen sonra ki Arap müdahalesiyle yozlaştırıldı. Bu yozlaşmanın hemen ardından ilk arındırma İmamı Âzam eliyle oldu.

Prof Dr. “Yaşar Nuri Öztürk” kitabında “İmamı Âzam’ın İslam’la ilgili önemli görüşlerine şöyle yer veriyor…

- Her Müslüman kendi ana diliyle (biz de Türkçe olarak B.Ö.) ibadet edebileceğine, bunun için de Kur’an’ın tercümesiyle namaz kılınabileceğine fetva verdi.
- Uydurma hadisleri reddetti…
- Din ile şeraitin eşitlenmesini Kur’an’a aykırı buldu ve bunu eşitlemeye karşı çıktı,
- Din hizmetinin rızık aracı yapılmasına karşı çıkarak din ulemasının geçimini dine bağlayan anlayışı yıktı.
- Alkollü içkilere geleneksel anlayıştan çok farklı baktı; ŞARAP DIŞINDAKİ İÇKİLERİN HARAM OLMASINI, SARHOŞ OLACAK KADAR İÇME KAYDINA bağladı..”

X

Sayın “Öztürk” şöyle devam ediyor:

“Kırk yıla yakın süredir devam eden çalışmalarımız bize şunu göstermiştir.
Tarih, Atatürk’e İslam imanının bir evladı olarak, imamı Âzam ve benzeri fikir öncülerine yapılan zulümlerin hesabını sorma görevi de yüklenmiş görünüyor. Büyük Atatürk bu görevi hakkıyla yerine getirdi. Atatürk, tarihin verdiği bu onurlu görevi yerine getirirken elbette ki bir ilahiyatçı bir din büyüğü olarak iş yapmadı. Böyle bir sıfata gerek de yoktu. Tarih bu tür görevleri genelde, kendine özgü esrarlı yöntemlerini kullanarak yaptırmaktadır. Atatürk örneği bunların en çok dikkat çekenidir.”

“Öztürk”ten son değerlendirme şöyle:

“Atatürk, İmamı Azam gibi mazlum dahilerin hem hasretlerine bir cevaptır hem de onların intikamının alınmasını isteyen tarihin talebine bir cevaptır”

X

“Sevgili okurlar…”

Buraya çok az bölümünü aktarabildiğimiz “İmamı Âzam” kitabının, çok önemli bir eser ve dinimizin temel esaslarını ve gerçekleri yakından öğrenmek isteyenler adına önemli bir kaynak olduğunu, burada altını çizerek belirtmek isteriz…

Ülkemiz ne çektiyse, kişisel çıkarlarını doymaz bir iştiha ile doruğa çıkarmak isteyen siyaseti kullanarak “dini sömürenlerle, din simsarlarından” çekti ve çekmeye de devam ediyor…

Temiz duygularla dinine bağlı saf ve temiz vatandaşlarımız; ne yazık ki hâlâ siyaseti dine alet edenlerin döndürdüğü çarkın dişlileri arasında çile çekmeye devam ederken, asıl gerçeklerden uzak olduklarının bilincinde değiller…

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)