Milletvekilinin kaçırılma anı


Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, meslek hayatının en zor ve sıkıntılı günlerini yaşıyor. Çarşamba günü yeni görev yeri Tokat Valiliği’ne başlayacaktı. Son görevi kaçırılan CHP milletvekili Hüseyin Aygün’le ilgili oldu. Milletvekilinin bulunduğu yer belirlenmiş olsa bile onun hayatına tehlikeye atmamak için güvenlik güçlerinin yapacağı çok da bir şey yok. Hatta, operasyon yapılmaması için güvenlik güçlerinden ricada bulunulurken, teröristler de milletvekilini “hayat sigortası” olarak görüyor.

Hüseyin Aygün, daha milletvekili adaylık sürecindeki söylemleriyle CHP’lilerden farklı bir çizgide olduğunu ortaya koyuyordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir gezi sırasında, Aygün’ün adaylığına nasıl karar verdiğini sorduğumda, “Tunceli’de avukatlık yapan bu arkadaşımız, yörede hayli sevilen birisi. Sivil toplum örgütleri de bu kişinin aday yapılması konusunda önerilerde bulundu. Çalışkan, sevilen birisi. Kendisine adaylık önerdiğimde o da şaşırmıştı” dedi.

AKP’nin beklediği olaydı
Kritik günlerin istihbarat raporlarında terör örgütünün milletvekili, vali, belediye başkanı, il genel meclisi üyesi kaçırabileceği hep yer alır. Son dönemlerde alınan istihbaratlarda “bir bakanı kaçırma” planından da söz ediliyordu. O yüzden, bakanlar Güneydoğu’da gidecekleri yerlere helikopterle götürülüyor ya da çok sıkı güvenlik önlemi uygulanıyor.

Şemdinli’de büyük operasyonunun yürütüldüğü günlerde, 5 CHP milletvekili olayları yerinden izlemek için karayoluyla Hakkari’den Şemdinli’ye giderken, onların dönüşlerinden hemen sonra, iki AKP milletvekili kimsenin haberi olmadan Şemdinli’ye helikopterle gelip-gittiler.

AKP içinde olayı farklı görenler var
Hükümetin, terör örgütünün milletvekili kaçırabileceğine ilişkin duyumu vardı. Eğer, alınan duyumda, CHP’li Hüseyin Aygün’ün hedef seçildiği biliniyorsa, buna rağmen gerekli önlemler alınmadıysa, CHP’nin söyleyecek çok sözü vardır. Aygün’ün korunması yönünde bir talebinin de olmadığını öğreniyorum. Valilik buna rağmen koruma vermeli miydi? Bu konuda çok şey söylenebilir.

AKP içinde, Aygün’ün kaçırılışı ne yazık ki “danışıklı dövüş” gibi görenler Tunceli CHP Milletvekili Kamer Genç’in kulağını da çınlattılar. Bilsinler ki Kamer Genç de, terör örgütünün öteden beri hedefidir. Tunceli’de siyaset yapıp da, terör örgütüne karşı en sert açıklamalar yapan Genç kadar yürekli bir AKP milletvekili var mıdır acaba?, Genç, şu anda yine seçim bölgesindedir.

İfadeden: ‘Gidiyoruz’ deyince silahları doğrulttular
O gün saat 13.00 civarında geldikleri Ovacık’tan saat 17.30 civarında ayrıldılar. Otomobili Kadir Merkit kullanıyor, ön koltukta Milletvekili Hüseyin Aygün, arkada ise danışmanı Deniz Tunç oturuyordu. Virajın keskin, hızın ancak 30 kilometre olduğu noktada yolun tam ortasında sivil giyimli ellerinde uzun namlulu silahlı iki kişi belirdi. Aracın durmasını işaret ediyorlardı. Gerisini, Deniz Tunç’un Emniyet’te verdiği iki sayfalık ifadesinden aktaralım:

“Yapacak bir şey yoktu. Aracımız çalışır vaziyette durdurduk. Silahlı bir kişi silahını nişan alır vaziyette tutarken, diğer kişi kendilerinin PKK’lı olduğunu, partinin aldığı bir karar uyarınca bir süre misafir edeceklerini söyledi. Milletvekilimiz, böyle bir şeyin olamayacağını, yaptıklarının yanlış olduğunu, kendileriyle gelmeyeceğini söyledi. Konuşan kişi, ‘Sizi götürmekle görevliyiz’ deyince milletvekilimiz sert çıktı, ‘sizinle gelmiyorum. O halde çekip vurun’ diye bağırdı.
‘Hüseyin abi sizi seviyoruz ama…’
Bu sözler üzerine milletvekili direksiyonda bulunan Kadir Merkit’e, ‘hadi gidiyoruz’ dedi ve Kadir de, aracı hareket ettirmeye başladı. İşte o an büyük bir gerilim yaşandı. İki terörist de birden silahlarıyla milletvekilini ve Kadir’i hedef aldı, ‘durun yoksa kafanıza sıkarız’ diye bağırdılar. 10 metre bile gidemeden aracı durdurduk. Biz bunları yaşarken o an hiç araç gelip-geçmemesi de ilginçti. Eğer geçmiş olsaydı vatandaşlar, bu duruma tepki gösterir, onlara yaptıklarının yanlış olduğunu söylerlerdi.

Durunca, bu kez silahlılardan birisi, milletvekiline ‘Hüseyin abi” demeye başladı. Kürt sorunu konusundaki konuşmalarını beğendiklerini, ancak Kürt sorununa karşı kamuoyu oluşturmak amacıyla kendilerini götüreceklerini söyledi. Bu konuşmalar 18-20 dakika sürdü. Değişen bir şey yoktu.

Milletvekilimiz gitmeyeceğini, yaptıklarının yanlış olduğunu anlatınca, bu kez ‘askerler geliyor. Gitmek zorundayız. Aksi halde çatışma çıkar, bu arkadaşlarda zarar görür’ dedi. Bunun üzerine vekilimiz, bizim serbest bırakılmamızı istedi ve bizi düşünerek iki teröristle birlikte gitti. Biz de gelip durumu ilgili makamlara bildirdik.”

Terör örgütünün elinde tam bir yıldır kaymakam adayı, polis ve askerler var. Aygün’ün o kadar değil, birkaç gün içinde serbest kalması sürpriz olmaz.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)