Balyoz davasında esas hakkındaki savunmasını yapan sanık avukatı Hakan Tunçkol, davada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in tanık olarak dinlenilmemesini anlayamadıklarını kaydetti.
Orgeneral Bilgin Balanlı, emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına, Çetin Doğan ve Ergin Saygun ile emekli Oramiral Özden Örnek'in de aralarında bulunduğu 250'si tutuklu 365 sanıklı davanın 101'inci duruşması başladı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Halil İbrahim Fırtına ile MHP'den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 213 tutuklu ile 6 tutuksuz sanık katıldı.
Duruşmaya, emekli Oramiral Özden Örnek ve emekli Orgeneral Ergin Saygun'un da aralarında bulunduğu 37 tutuklu sanık ile Ergenekon davasından tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz gelmedi.
HAVELSAN eski Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman'ın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların avukatlığını yapan Hakan Tunçkol, tek avukat olarak katıldığı duruşmada esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Tunçkol, davaya ilişkin soruşturma başlamadan önce 22 ülkede sınırların değişeceğinin yazıldığını belirterek, ''Bu operasyonların arkasında küresel güçlerin olduğunu söyledik. 11 Eylül'ü kim planladıysa 11 No'lu CD'yi de onların koyduğunu söyledik. 2 yıllık yargılamada hala cevaplanmamış birtakım sorular var. 1980 darbesinde denizciler yoktu. Niye darbeye hazırlıkta denizciler olsun'' dedi.
Bu davayla ilgili bilgisi ve görgüsü olan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın tanık olarak dinlenilmediğini ifade eden Tunçkol, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in de tanık olarak dinlenilmemesini anlayamadıklarını kaydetti.
Tunçkol, müzahir subay listelerinde isimleri olan öğrenciler arasında deniz harp okulu öğrencilerinin de yer aldığını, bunların birinin çağrılıp duruşmada dinlenilmediğini dile getirerek, mahkemenin bu tür dijital verileri tartışmadığını söyledi.
''Demek ki mahkeme dijital verileri delil olarak kabul etmeyecek'' diyen Tunçkol, ''Burada TSK yargılanmıyor. Şahıslar yargılanıyor. Burada bir suç örgütü mü var, Türk Silahlı Kuvvetleri mi var? TSK olduğu açıktır'' diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan 900-1000 sayfaya yakın kitap yazanların olduğunu belirten Tunçkol, ''Beyin takımı burada. Bunları düşününce acaba 'Türk Baharı' gerçekleşti mi diye düşünüyorum'' dedi.
Tunçkol, beyin ameliyatı geçiren müvekkili Levent Kerim Uça'nın sağlık durumuna da değindi.
Ergenekon soruşturması sürerken vefat eden Kuddusi Okkır'ın hasta haliyle çekilen fotoğrafını salondaki ekranda gösteren Tunçkol, müvekkilinin durumunun Okkır kadar olmadığını, hayata tutunmaya çalıştığını söyledi.
''Tahliye etseniz kamuoyu vicdanı yaralanır mı?'' diye soran Tunçkol, ''Müvekkillerim suçlu olsaydı 'merhamet' derdim. Hiç suçları olmadığı için 'adalet' diyorum'' diye sözlerini tamamladı.
Duruşma, sanıkların esasa ilişkin savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.
AA