PKK’nın dostu olan partiler


BDP’li milletvekillerinin Hakkâri’de PKK’lılarla karşılaşıp kucaklaşmasına kızıp öfke saçıyoruz. Neredeyse hükümetin bütün kabinesi yaylım ateşine tuttu BDP’lileri.
Başbakan Erdoğan “Kardeşler olarak kucaklaştılar. Bu ne muhabbet” dedi.
Bülent Arınç “çirkin, pervasız ve cüretkâr bir olay” dedi.
Ertuğrul Günay “Aklınızı başınıza alın” diye kükredi.
Bakan Taner Yıldız “Bu yapılan teröre yardım ve yataklık” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Gül “görüntüler çok üzücü” diye tamamladı açıklamaları.
Bir siyasi partiye mensup vekillerin PKK ile buluşmasına “çirkin, pervasız, cüretkâr, bu ne muhabbet, kardeşler buluştu, aklınızı başınıza alın, teröre yardım ve yataklık yapıyorsunuz” diye kükreyen iktidar partisinin bakanları, kendi Başbakanlarının talimatı ile Başbakana bağlı MİT Müsteşarının Yardımcıları Oslo’da şen şakrak PKK’lılarla muhabbet ederken, pazarlık yaparken, Anayasa değişikliğinde hangi maddelerin olmasına varıncaya kadar teröristlerle müzakerede bulunurken oluşan “ihanet çemberini” ise devlet görevi olarak telakki ediyorlar.
Kendi yedikleri halt “devlet görevi”, BDP’nin yaptığı “teröre yardım ve yataklık!”
PKK ile görüşme ve kucaklaşma açısından AKP ile BDP’nin hiçbir farkı yok. Aksine BDP’lilerin daha samimi oldukları bile söylenebilir. Zira adamlar zaten açıkça yıllardan beri Kandil Dağı’na mesaj gönderiyorlar, APO’ya önder diyorlar, teröriste Kürt halkının özgürlük savaşçıları diyorlar, kafamızı bozmayın dağa çıkarız diyorlar; böyle konuşanların Hakkâri kırsalında PKK’lı kardeşlerini görüp kucaklaşmalarından doğal ne olabilirdi?
Soruyorum:
Terörün siyasallaşmasına izin veren kim?
AKP.
Kürt açılımı diyerek dağdan inen eşkıyayı davulla zurnayla karşılatan kim?
AKP.
Terörle “aktif” mücadeleyi ülkenin bekası için hayati bir strateji olarak görme yerine “pasifize” edip, askerin savaştaki üstünlüğünü yasal düzenlemelerle elinden alan kim?
AKP.
ABD’nin kulu kölesi olup, Barzani ile küresel menfaat ittifakı yapıp, Kandil Dağı’nda konuşlanan ve burayı merkez üssü yapan PKK’ya en küçük bir zarar vermekten korkan kim?
AKP.
Kandil Dağı ile APO arasında devletin elemanlarını kullanarak kuryelik yapan kim?
AKP.
Uyguladıkları “facia Suriye politikası” ile durduk yere Suriye’yi PKK’nın dostu haline getiren kim?
AKP.
Mezhep taassubu ile hareket ederek İran’ı da Türkiye’ye karşı hasım edip “PKK’nın safına iten kim?”
AKP.
Terörle mücadelede destan yazan onlarca komutanı uyduruk belgelerle hapse tıkan kim?
AKP.
Hakkâri’yi devlete erkânının gidemediği, gidebilenlerin kafeye sığınarak canını kurtardığı bir “güvenli il!” haline getiren kim?
AKP.
Allah aşkına terörle mücadelede bu kadar çapsız, bu kadar güçsüz, bu kadar ülke menfaatlerine uzak, bu kadar milli hassasiyetten uzak, bu kadar Amerikancı bir iktidarın bakanları nasıl olup da “BDP’nin PKK ile buluşmasına” tepki gösterme “yüzleri” olur hayret ediyorum.
Siz zaten her halinizle, her politikanızla “terör örgütü” ile buluşma halindesiniz.
Daha on gün evvel BDP’li Emine Ayna demiyor muydu “AKP döneminde APO’yu devleti muhatap kabul ettirdik. Bu bir zaferdir.”
Siz kimi kandırıyorsunuz?
Ellerini sıktığınız teröristlerin teri bile hala elinizden çıkmamışken, BDP’ye yüklenerek kahraman mı olacağınızı zannediyorsunuz?
Oslo’da başbakanın talimatıyla PKK’lılarla görüşen “yüce devlet erkanının” işlediği facia ortada iken, bari susun, konuşmayın.
Ülke her geçen gün kan gölüne çevrilirken Allah aşkına susun.
“Terör örgütünün son çırpınışları” masalı ile milleti uyutmayı bırakın.
Bırakın Hakkâri’yi, Trabzon’un Düzköy İlçesi Yayla Şenlikleri bu yıl “PKK’nın terör saldırısı” korkusuyla iptal edildi.
Yanlış okumadınız “Trabzon Düzköy!”
Susun, zira konuştukça batıyorsunuz.


Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)