Terör Doğu’da kan dökerken, irtica Batı’da ‘yola devam’ diyor!


Bölücü terör örgütü Güneydoğu’yu kasıp kavururken, ekürisi irticacılar da boş durmuyor... Akan kana, parçalanan masum vücutlara aldırmadan yola devam ediyorlar.

Furkan Eğitim ve Kültür Derneği, Silivri’de tüm reklam panolarını afişlerle donatmış... Bu afiş, noktasına, virgülüne kadar aynen şöyle... (Sadece irtibat telefonlarını yazmadım):

“KAYITLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR

8-27 AĞUSTOS 2012

MEDRESEMİZ AÇILACAKTIR

T.C. SİLİVRİ FURKAN EĞİTİM VE KÜLTÜR DERNEĞİ SIBYAN MEDRESELERİ

‘4-5-6 Yaş Grubu için’

Osmanlı’nın Sibyan talebelerine vermiş olduğu İslami eğitim VERİLMEKTEDİR.”

***


Sıbyan mektepleri, Osmanlı döneminde ilköğretim kurumlarına verilen isim...

“Mekteb-i sıbyan”, “darü’s-sıbyan”, “muallimhane ve mektebhane”, “darü’l-ilm”, “darü’t-talim”, “mahalle mektebi” olarak da biliniyor...

Bu okullar 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun (eğitimin birliği) çıkmasıyla kapatıldı.

Peki; Tevhid-i Tedrisat Kanunu bugün yürürlükte değil mi?

Elbette yürürlükte... Ama bir kanunun yürürlükte olmasıyla uygulanır halde olması ayrı şeyler! Furkan Eğitim ve Kültür Derneği yöneticileri de bunu bildikleri ve başlarına bir şey gelmeyeceğinden emin oldukları için, Osmanlı özentiliğini hayata geçirmekte sakınca görmüyorlar...

***


Silivri Müftülüğü yetkilileri, kendilerine bu medreseyi soran gazetecilere, “Orası iyi bir yer, zararsız, korkulacak bir şey yok. Anaokulu eğitiminin aynısını veriyor. Çocuklar dini eğitim alıyor. Çevremizde çocuklarını gönderen arkadaşlarımız var. Özel bir kurs olduğu için müftülükle alakası yoktur” diye yanıt veriyor.

Silivri’de dağ taş bu mektebin afişleriyle donatılmış ama İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin bu mektepten haberi bile yok... Dolayısıyla yasa dışı faaliyet gösteren bu medrese için kimse hukuki bir süreç başlatmıyor.

***


Peki; bu, Furkan Derneği neyin nesi?

Furkan Dergisi ve Furkan Vakfı adı altında iki farklı grubun kurduğu bir dernek... Görüş olarak İBDA-C’ye yakın oldukları mahkeme kayıtlarına yansımış...

Silivri’deki sözde medresenin hocalarından Havva Aksu, Yurt muhabirine, “İsmailağa cemaatine mensubuz, Mahmut Efendi’nin öğrencileriyiz ve öğretilerini aktarmak için uğraş veriyoruz” demiş...

***


İşte böyle:

Bölücü terör örgütünün Güneydoğu’da çıkardığı toz dumandan yararlanan cumhuriyet karşıtları Silivri’de medrese ilkokulu açıp 4-10 yaş arasındaki çocukları laiklik karşıtı olarak yetiştiriyor.

Diyelim ki Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı da tıpkı Milli Eğitim yetkilileri gibi bu konudan habersizdi...

Diyelim ki onlar da yollardaki afişleri görmedi...

İşte şimdi haberdar oldular!

Çok merak ediyorum; acaba savcısı oldukları cumhuriyete karşı nesiller yetiştirmeye soyunan bu sözde okul hakkında ne gibi bir işlem yapacaklar?

*****


İFTİRA!

AKP Milletvekili Ali Boğa, Muğla İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’nin düzenlediği pilav gününe katılmış ve “Kur’an-ı Kerim’in okunmasının yasak olduğu günlerden geçtik. 4+4+4 sistemiyle bütün okulları imam hatip okulu yapma şansını elde etmiş durumdayız” demiş...

Gerçek olmayan bu sözlerle saf insanları etkileyip, din üzerinden siyasi kariyer yapmak kolay Ali Boğa...

Bu ülkede Kur’an-ı Kerim okumak ne zaman yasak oldu?

Kim yasakladı bunu?

Dinde yalanın, iftiranın yeri yoktur bilirsin... O yüzden kanıtla iddianı! Kanıtla da müfteri olmaktan kurtul, yalancı durumuna düşme... Bunu yapamazsan; bundan sonra senden her söz ettiğimde adının sol yanına “müfteri” sözcüğünü de koyacağım!

*****


GÜNÜN SORUSU

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Uluslararası güçlerin Suriye’den sonraki hedefinin, etnisite ve mezhep temelli bir Türkiye tasarımı” olduğunu öne sürmüş... Sorum kendisine:

Madem bunu biliyorsunuz; o zaman partinizin bazı vekillerinin bölücü ve dinci tayfanın tezlerini destekler yönde açıklama yapmasını neden engellemiyorsunuz?

*****


ABD’de yapılınca oyun, Türkiye’de olunca darbe...

Silivri’de yıllardır süren ve bugünlerde karar aşamasına gelinen Balyoz Davası’nın özü ne?

Dönemin Birinci Ordu Komutanlığı’nda yapılan bir seminer ve bu seminerde ele alınan bir “savaş oyunu...”

Bu oyuna göre askerler darbe yapmak için Fatih Camii’ne bomba koyuyor... Sonra ortalık karışıyor ve ülke yönetimini askerler üstleniyor.

Askerler savaş oyunu diyor ama savcılar bunun darbe planı olduğu konusunda ısrarlı!

Dün Hürriyet’teki haberi okuyunca gördük ki; meğer bu savaş oyunları Washington’da da oynanıyormuş... Habere göre Gaziantep katliamından çok önce, 27 Haziran’da oynanan savaş oyununda Gaziantep’e ve Kahramanmaraş’a bomba konulması sahnelenmiş... Ve bu oyuna Türkiye’den de temsilciler katılmış...

***


ABD’de oynanan oyun neredeyse aynen gerçekleşiyor; buna rağmen “Canım bu alt tarafı bir simülasyondu” denilerek geçiştiriliyor...

Türkiye’de gerçekleşmeyen plan, oyun ya da simülasyon için ise çoğu yüksek rütbeli askerler yıllardır cezaevinde tutuluyor.

***


Çok merak ediyorum:

Acaba Gaziantep’te patlayan bomba ile ilgili olarak açılacak dava Balyoz savcılarına verilseydi; ABD’deki oyunu oynayanları da davaya dâhil edebilirler miydi?

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)