Rusya, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’na Rusya’daki faaliyetlerine son vermesi için 1 Ekim’e kadar süre verdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukaşenko, “USAID, Rusya’daki sivil toplum örgütlerini, siyasi süreci ve belli aşamalarda seçimleri etkilemeye yönelik çalışmalarda bulunuyor. Özellikle Kuzey Kafkasya bölgesindeki faaliyetleri konusunda, birçok soru işaretleri var. Bu konuda ABD’li muhataplarımızı daha önce uyardık” dedi.
***
ABD, “Demokrasi Projesi” ve “Açık Toplum Projesi” gibi sivil toplum görünümlü istihbarat operasyonlarıyla önce Balkanlar ve Kafkasya’da “turuncu devrimler” başlattı,. Beyaz Rusya ve Özbekistan, Soros’un ve NED’in ajanlarını sınır dışı etti. Kazakistan ve Kırgızistan bazı sınırlamalar getirdi.
Fakat en akıllı çözümü, Putin Rusyası geliştirdi.
Putin “Nashi” adı altında bir Rus gençlik örgütü kurdu. Seçilen üç bin genç, lider seviyesinde eğitildi. Böylece Rusya sivil saldırıya sivil savunma ile cevap verdi. Tabii Soros da Rusya’dan çekilmek zorunda kaldı. Şimdi de USAID’i ülkeden atıyorlar.
***
Türkiye ise ilgili bütün yasalarını, torba yasalarla değiştirerek, yabancı vakıf ve derneklerin Türkiye’de faaliyet göstermesini serbest bıraktı. Gerçi buna gerek yoktu. Türkiye’de kurulu vakıflar, Rockefeller Vakfı’nın parasıyla yerel tarih araştırması yaptırıyor ve bütün dokümanları Amerika’ya gönderiyordu. Araştırdıkları konuların başında, Osmanlı dönemindeki azınlıkların sahip oldukları gayrimenkullerin bugünkü durumu geliyordu. Yani, 25 yaşın altındaki gençleri, üç beş kuruş vererek kendi ülkeleri aleyhine veri toplamaları için kullanıyorlardı..
Türkiye, zaten turuncu parti ile ABD’nin yörüngesine oturmuştu.
Yörünge kayması, eksen kayması gibi endişeleri gündeme getirenler, aslında Amerikan yörüngesindeki iktidara güç veriyor; geniş halk kitleleri, onların bu eleştirileri sebebiyle, iktidarın gerçekten İslami politikalar uyguladığını zannediyordu. Hâlâ da öyle zannediyorlar..
Oysa gerçek verileri değerlendiren herkes, AKP iktidarının, İslam dünyasını ele geçirmeleri için ABD, İngiltere ve İsrail’e taşeronluk yaptığını görebilir. Fakat kendisini laik diye tanıtan, Atatürk’ü de istismar etmekten geri kalmayan küçük bir grup, belki de bilinçli olarak, AKP’nin İslam devleti kuracağını propaganda ederek, bu partinin İslam dünyasının içine ABD tarafından sokulmuş bir Truva atı olduğunu gözlerden kaçırmaktadır..
***
Hatta bunlardan bazıları, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde başlatılan ve adına “Arap Baharı” denilen sürecin, o ülke halklarının isyanı olduğunu bile propaganda ettiler. Oysa bütün bu hareketlerin düğmesine, “Türkiye Dışişleri Bakanlığı Büyük Orta Doğu Projesi Koordinatörlüğü” tarafından 2005 yılında İstanbul Topkapı Eresin Otel’de düzenlenen “İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Toplantısı” ile basılmıştı. Ben de bunu haber vermiştim!
80 milyonluk Mısır’da Amerikan parası ile organize edilmiş, Müslüman Kardeşler Örgütü’nün başını çektiği birkaç bin kişi, bir milyonluk bir sürüyü güderek emeline ulaştı. Libya’da ABD’nin beslediği El Kaide militanları ve Türkiye’nin askeri eğitim verdiği muhalifler ile sonuç aldılar. Rusya, bu tabloyu seyretti. Sıra Suriye’ye geldiğinde bu ülkede askeri üssü bulunan Rusya, yanına Çin ve İran’ı da alarak direndi. Rusya’nın bu direnci, Amerikan politikasına geri adım attırdı. Amerika’dan çok Amerikancılık yapan AKP iktidarı ise ne yapacağını şaşırdı. Obama’nın ne yapmak istediğini anlamadıklarını söylüyorlar.. Umutlarını Mormonların adayı Romney’e mi bağladılar yoksa?
***
2006 yılında 06 kasım 2008 İngiltere’de yapılan uluslararası bir toplantıda, bir İngiliz işadamı, bir Türk işadamına şöyle demişti:
“Obama diye çok zeki bir kişi bulduk. Siyah! ABD Başkanı yapacağız.”
O Türk işadamı da bu konuşmayı bana anlatmıştı. Ve iki yıl sonra Obama ABD başkanı seçilmişti.
Aynı Türk işadamı iki ay önce telefon etti ve “Arslan Bey, 2006’da Obama diye bir siyah aday bulduklarını ve başkan seçtireceklerini söyleyen İngiliz işadamı ile yeniden karşılaştım. ABD seçimlerini konuştuk. ‘Obama ile devam edeceğiz’ dedi. Haberiniz olsun” diye bilgi verdi. Ben de duyurmuş olayım...
Arslan Bulut