Aynı senaryo


PKK Şemdinli'de denediği girişimin bir benzerini Beytüşşebap’ta uygulamaya koydu. PKK'nın kent merkezlerini ele geçirme girişimi, Batı dünyası ve Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu ile PYD'nin Suriye'de yaptığından farklı değil

Türkiye'nin yer aldığı Ortadoğu coğrafyasında yaşanan hiçbir gelişme bağımsız değil! İran'daki bir olay ya da eylemin mutlaka Türkiye, Suriye ya da Irak'la bağlantısı bulunuyor. Keza Türkiye'de yaşanan gelişmeler de söz konusu ülkeleri alâkadar ediyor. Coğrafyamızla ilgili planı yapan merkez aynı... Bu merkez kâh Irak gibi devasa bir ülkeyi işgal ediyor ve iki parçaya ayırıyor, kâh İran'ın nükleer programını uluslararası sorun haline getiriyor, kâh Suriye’deki 'sözde demokrasi ve insan hakları' etiketi altında vahşi bir iç savaşın önünü açıyor, kâh 'model ortaklık' tesis ettiğini iddia ettiği Türkiye'ye karşı bizatihi terör listesine aldığı PKK'yı silah ve istihbarat temin ederek destekliyor.

Senarist de, senaryo da benzer

Bölgeye ilişkin senaryoyu kaleme alıp hayata geçirenler aynı olunca, hedef ülkelere yönelik yöntemler de birbirini andırıyor. Beytüşşebap'ta 10 Mehmetçiğin şehit edildiği saldırı ile Suriye'deki PYD'nin (Partiya Yekîtiya Demokrat - Demokratik Birlik Partisi) Kamışlı'ya, Özgür Suriye Ordusu'nun Halep'e yönelik taarruzları arasında çok sayıda paralellik dikkat çekiyor. Benzer şekilde PKK'nın 20 Temmuz'da Hakkâri'nin Şemdinli İlçesi'ni ele geçirme çabası da aynı eksen de ele alınabilir.

Irak'ta ve Suriye'de oldu, Türkiye'de neden olmasın!

Terör örgütü PKK, Şemdinli ve Beytüşşepab'a sadece güvenlik güçlerini şehit etmek için saldırmadı, aynı zamanda 'ilçe merkezleri'nde hâkimiyet kurmayı denedi. Nitekim ilçede asıl amacın Beytüşşebap Kaymakamlığı'nı yani devleti ele geçirmek olduğuna işaret ediliyor. Burada güdülen mantık şu: Kuzey Irak'ta Barzani ve Talabani, ABD'nin yalın desteğiyle uluslararası anlaşmalar dahi imzalayabilen, kendi bütçesini, bakanlıklarını, eğitim ve sağlık yapılanmasını ve askeri gücünü oluşturabilen devlet benzeri bir yapı oluşturdu. Keza PYD de, Kuzey Suriye'nin en önemli kenti Kamışlı'ya egemen oldu. Her iki girişim bizzat ABD tarafından desteklendi, destekleniyor.

Terör örgütü, "Barzani Irak'ta, PYD Suriye'de yapabiliyorsa, biz de Türkiye'de 'kendi özerk bölgemizi' oluşturabiliriz" fikriyle hareket ederek, ilçe merkezlerini ele geçirmeye yöneldi.

Öte yandan, PYD'nin internet sitesi incelendiğinde partinin amacının "Batı Kürdistan'da Demokratik Özerk Yönetim" kurmak olduğu açıkça vurgulanıyor. PKK da zaten farklı bir tezi savunmuyor. Barzani ve Talabani ikilisi ise Kuzey Irak'ta demokratik özerkliğin çok daha ötesine ulaştı.

ABD kimden yana?

Sonuçta Türkiye, üzerinde oynanan oyunlara gözlerini kapattığı sürece 28 yıldır devam eden kanlı terör, on yıllar boyu devam edecektir. Geçmişte 28 yıldır ABD ile her düzeyde görüşmeler yapılmasına rağmen PKK terörü devam ediyor. Eğer Washington PKK konusunda samimi olarak Türkiye’nin yanında yer alsaydı, terör örgütü ve siyasi uzantısı BDP mutlaka ABD’yi sert şekilde eleştirilerdi. Ancak sol görüşlü olmasına rağmen, bu cenahtan ABD’ye tek eleştiri bile gelmiyor!

Beytüşşebap nereye?

Saldırıyı düzenleyen PKK'lı grubun etkisiz hale getirilmesi için Kato Dağı ve Irak sınır hattında günün ilk ışıklarıyla birlikte hava destekli büyük bir operasyon başlarken, ilçe merkezinde ölü olarak ele geçirilen PKK’lıların cenazelerinin alımı sırasında gerginlik yaşandı. Cenazelerin alınmasını istemeyen bazı vatandaşlarla polis arasında çıkan gerginlik nedeniyle polisler havaya ateş açarak kalabalığı dağıtırken, daha sonra PKK’lıların cenazesinin içinde bulunduğu askeri araca ise sarı, kırmızı ve yeşil renklerde bayrak asıldı!


Yeni Mesaj
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)