Balbay: Beni bu iddianame, bu dava siyasetçi yaptı


Ergenekon davasında, 3.5 yıldır tutuklu yargılanan CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay, duruşmada okunan 21 Haziran 2010’da yitirdiğimiz İlhan Selçuk'un ifadelerine ilişkin söz aldı. Balbay "İlhan Selçuk ile birlikte siyasete müdahale ettikleri" iddiasına karşılık "Beni siz siyasetçi yaptınız, beni bu iddianame siyasetçi yaptı. İlhan Selçuk, bu ülke ile nefes alan bir insandır" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişindeki salonda görülen davanın 225. duruşması yapıldı. Duruşmaya eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ, emekli orgeneral Hurşit Tolon, Hasan Iğsız, oğlunu kaybeden Mustafa Dönmez, Alparslan Arslan’ın da aralarında bulunduğu 27 sanık katılmadı.

İfadeleri Ergenekon ile Danıştay dosyalarının birleştirilmesinin gerekçelerinden biri olarak görülen görülen Gizli Tanık 9’un beklenmesi nedeniyle duruşma 2.5 saat geç başladı. Saat 11.00 sıralarında oturumu açan Başkan Hasan Hüseyin Özese, emekli tuğgeneral Veli Küçük’ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük’ün Gizli Tanık 9’un duruşmada dinlenmesini talep ettiğini, ancak duruşmaya gelmediğini kayıtlara geçirdi.

Ağabeylerimdi

Mustafa Balbay, 21 Haziran 2010’da kaybettiğimiz Cumhuriyet Gazetesi başyazarı ve imtiyaz sahibi İlhan Selçuk ve 2 Mayıs 2011’de yaşamını yitiren Engin Aydın’ın ifadelerinde adının geçtiğini belirterek söz aldı. Balbay “İlhan Selçuk ve Engin Aydın ‘ağabey’ dediğim, sevdiğim, saydığım, gazetecilik yaşamım içinde olan insanlardı” diye konuştu.

İlhan Selçuk’un 21 Mart 2008 günü sabaha karşı evi basılarak gözaltına alınmasından sora 22 Mart günü Emniyet ve Savcılık’ta verdiği ifadelere dikkat çeken Balbay “Gerek polisin gerekse iddia makamının bu ifadelerden sonra her şeyi yeni baştan değerlendirmesi gerekir” dedi.

Nasıl örgüt

İlhan Selçuk’a Emniyet ve savcılık ifadelerinde kendisi hakkında delil oluşturma gayretiyle soru sorulduğunu belirten Balbay şöyle konuştu:
“Ankara Temsilcisi olduğum gazetenin imtiyaz sahibi İlhan Selçuk ile yaptığımız işle ilgili görüşmelerde en ufak bir suç unsuru olmadığı gibi görevimi en iyi şekilde yapma gayretimin suç olarak gösterilmek istendiğini görüyorum. İlhan Selçuk, yaşamı boyunca bu ülke ile nefes alıp vermiş, 12 Eylül darbesinin ardından Fransa’nın iltica talebini reddetmiş bir insan. İlhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi’nin imtiyaz sahibi, ben de Ankara temsilcisiyim. Bu ilişki nasıl terör örgütü faaliyeti olarak yorumlanıyor, aklım almıyor.”

Ev sahibiydim

Mahkeme heyetine “Siz de muhakeme edin bir tek hukuk dışı görüşme zemini var mı” diye soran Balbay şunları söyledi: “Ben Ankara Temsilcisi olarak İlhan Selçuk, Ankara’ya geldiğinde ev sahibi olarak ağırlamak için her türlü çabayı gösterdim. Bu ilişkinin iddianameye, iddia olunan ya da var olmayan bir örgütün faaliyeti olarak konulduğunu hayretle görüyorum.”

Engin Aydın’ın ifadelerine de değinen Balbay “Savcı Zekeriya Öz bana ‘Engin Aydın ile 300 kez görüşme yapmışsınız’ diyor. ‘Engin Aydın ile görüşürüm ama 300 rakamı mümkün değil’ dedim. ‘Hayır yoğun temas var’ diyor. Bir cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet’in Ankara Bürosu’nun santralını üzerine yazacağı hiç aklıma gelmemişti” diye konuştu.

Siyasete gir derlerdi

“Ankara’daki yoğun çabalarıma karşı herkes bir şey yakıştırdı” diyen Balbay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben 28 kitap yazdım, bunun 5’ini cezaevinde yazdım. Herkes ‘siyasete gir’ diyordu, Engin Aydın da ‘siyasete gir’ demişti. Ben ise gazeteciliği layıkıyla yapmak istediğimi söylemiştim. Sayın heyet, beni siz siyasetçi yaptınız. Beni bu iddianame siyasetçi yaptı.”

İddianamede İlhan Selçuk ile birlikte siyasete müdahale ile suçlandıklarını belirten Balbay “İddianamenin diliyle beni siyasete müdahaleye zorlayan sizsiniz. İddianamede, ‘siyasete müdahale edeceklerdi’ denilerek gazetecilik faaliyetlerimizi nasıl suç unsuru olarak değerlendirilir anlayamıyorum” diye konuştu.

TÜBİTAK raporu

Kendisine ait olduğu iddia edilen notları içeren dijital kayıtlara ilişkin TÜBİTAK raporuna dikkat çeken Balbay “Beni asıl yaralayan bu dijital kayıtların ‘delil değeri taşımadığını’ yazan 3 Ocak 2012 tarihli TÜBİTAK raporuna karşın bunların delil olarak değerlendirilmesi” dedi.

Aydın’ın, dekan olmak isteyen bir profesör için kendisini aramasının da suç olarak iddianamede yer aldığını anlatan Balbay “Cezaevinde olmama rağmen ayda 2-3 kişi benden iş istiyor. Bu örgüt suçu mu” diye sordu. Başkan Özese’nin “Toparlayın” diye uyarması üzerine “Bize artık duruşmalarda söz hakkı vermiyorsunuz. Görevimi iyi yapmak istememin delil olarak değerlendirilmesini hayretle izliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Özkan: Faaliyetlerim legal

İlhan Selçuk’un ifadesine ilişkin konuşan Gazeteci Tuncay Özkan, 1983 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışmaya başladığını anlattı. Cumhuriyet Televizyonu projesini İlhan Selçuk’a götürdüğünü, ancak projenin benimsenmediğini ifade eden Özkan “Sosyal, siyasi ve meslek faaliyetlerimin tamamı legaldir” diye konuştu.

Saygıyla anıyorum

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ise sözlerine “İhan Selçuk’u, Engin Aydın’ı ve Kuddusi Okkır’ı saygıyla anıyorum” diyerek başladı. Kendisinin İlhan Selçuk ve Prof.Dr. Kemal Alemdaroğlu ile birlikte iddia edilen Ergenekon örgütünün “İdeoloji” bürosunda görevli olmakla suçlandığına dikkat çeken Perinçek şöyle konuştu: “Ulusal Medya isimli dökümanda ‘Ulusal Kanal’a ameliyat yapalım’ deniyor. Cumhuriyet Gazetesi’ne de birtakım tertipler, planlar var. O örgüt Cumhuriyet Gazetesi’nin sahibi İlhan Selçuk ve Ulusal Kanal’ı destekleyen Doğu Perinçek’i hedef gösteriyor. Bu nasıl örgüt? İfadeleri dinledik. Hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde bir örgütlenmeyi ispat edecek belirti yok.”

Tanıklar dinlenecek

Başkan Özese, bazı sanık ve avukuatların, Gizli Tanık 9 dinlenirken Osman Yıldırım’ın duruşmada hazır edilmesini istediğini açıkladı. Başkan Özese, Gizli Tanık 9’un duruşmada hazır edilemediğini belirterek duruşmayı yarına erteledi.


Cumhuriyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)