Ergenekon davasında Mustafa Balbay, ''İlhan Selçuk Ankara'ya geldiğinde ev sahibi olarak ağırlamak için her türlü çabayı gösterdim. Bunun bir örgütün faaliyeti olarak konulduğunu hayretle görüyorum'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmada, dava kapsamında sanık ve ''müşteki'' sıfatıyla yer alan ancak daha sonra vefat eden kişilerin savcılık ifadelerinin okunması tamamlandı.
Mahkeme heyeti, söz konusu ifadelerde adı geçen tutuklu sanıklara beyanda bulunmaları için söz verdi.
Tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan, Kuddusi Okkır'ı tanımadığını ifade ederek, ''Hayatım boyunca kendisiyle hiç karşılaşmadım. Sahibi olduğum Kanaltürk televizyonunun cep telefonlarına haber ileten bir sistemi vardı. Kuddusi Okkır da bu sisteme abone olduğu için kendisine 2 tane mesaj gitmiş. Bu sistem 170 bin abonesi olan resmi bir abone sistemidir'' dedi.
Engin Aydın'ı ise sadece duruşma sırasında gördüğünü söyleyen Özkan, ''Mümtaz Soysal'la yaptığım parti görüşmelerinden sonra benim BCP'ye katılmamı istemediği yorumunu yapmış. Ben BCP'ye üye oldum. Daha sonra ayrıldım, kendi siyasi partimi kurdum. Kendisinin benimle ilgili menfi görüşleri vardır'' diye konuştu.
Televizyon projesini İlhan Selçuk'la görüştüğünü ancak Mustafa Balbay olumlu görüş bildirmeyince projesinin kabul edilmediğini ifade eden Özkan, sosyal, siyasi ve meslek faaliyetlerinin tamamının legal olduğunu ve iddia edilen örgütle bir ilgisinin olmadığını savundu.
Tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de, ''İfadeleri dinledik. Hiçbir şüpheye mahal olmayacak şekilde bir örgütlenme yoktur'' dedi.
Perinçek, İlhan Selçuk ve kendisinin içinde olduğu iddia edilen ''ideolojik tasarı bürosu''yla ilgili en küçük bir olgu olmadığını öne sürerek, şunları söyledi:
''Bir terör örgütünde bulunması gereken aşırı bir fikir beraberliği olmadığı açıktır. Bütün her şey kamuoyu önünde yapılmıştır. Otellerdeki toplantılar kamuoyuna açık. Basın alınıyor. Bir terör örgütü düşünün, toplantılarını basın önünde yapıyor. Şiddet ve terörü çağırıştıran en küçük bir ibare yok. Disiplin yok. Bir terör örgütü aşırı disiplin gerektirir.
Bu konuşmalarda, ilişkilerde en ufak bir disiplin olmadığı gibi ast-üst ilişkisi de yok. Ulusal Medya isimli dokümanda 'Ulusal Kanal'a ameliyat yapalım' deniyor. Cumhuriyet Gazetesi'ne de birtakım tertipler, planlar var. O örgüt Cumhuriyet Gazetesi'nin sahibi İlhan Selçuk ve Ulusal Kanal'ın sahibi olmamakla beraber destekleyen Doğu Perinçek'i hedef gösteriyor. Bu nasıl örgüt?''
Mustafa Balbay
Tutuklu sanık CHP İzmir Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay da İlhan Selçuk'un 21 Mart 2008 tarihinde sabaha karşı evi basılarak gözaltına alınmasından sora 22 Mart günü emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelere değinerek, ''Gerek polisin gerekse iddia makamının bu ifadelerden sonra her şeyi yeni baştan değerlendirmesi gerekir'' dedi.
İlhan Selçuk'a emniyet ve savcılık ifadelerinde kendisi hakkında delil oluşturma gayretiyle soru sorulduğunu iddia eden Balbay, ''İlhan Selçuk ile yaptığımız işle ilgili görüşmelerde en ufak bir suç unsuru olmadığı gibi görevimi en iyi şekilde yapma gayretimin suç olarak gösterilmek istendiğini görüyorum'' diye konuştu.
Balbay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İlhan Selçuk, yaşamı boyunca bu ülke ile nefes alıp vermiş, 12 Eylül darbesinin ardından Fransa'nın iltica talebini reddetmiş bir insan. İlhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi'nin imtiyaz sahibi, ben de Ankara temsilcisiyim. Bu ilişki nasıl terör örgütü faaliyeti olarak yorumlanıyor, aklım almıyor.
Ben Ankara Temsilcisi olarak İlhan Selçuk Ankara'ya geldiğinde ev sahibi olarak ağırlamak için her türlü çabayı gösterdim. Bu ilişkinin iddianameye, iddia olunan ya da var olmayan bir örgütün faaliyeti olarak konulduğunu hayretle görüyorum.''
''Beni siz siyasetçi yaptınız''
Kendisinin 28 kitap yazdığını belirten Balbay, ''Herkes 'siyasete gir' diyordu, Engin Aydın da 'siyasete gir' demişti. Ben ise gazeteciliği layıkıyla yapmak istediğimi söylemiştim. Sayın heyet, beni siz siyasetçi yaptınız. Beni bu iddianame siyasetçi yaptı'' dedi.
İddianamede İlhan Selçuk'la birlikte siyasete müdahale ile suçlandıklarını anlatan Balbay, ''İddianamede, 'siyasete müdahale edeceklerdi' denilerek, gazetecilik faaliyetlerimiz nasıl suç unsuru olarak değerlendirilir anlayamıyorum'' diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Özese'nin ''Toparlayın'' diye uyarması üzerine Balbay, ''Bize artık duruşmalarda söz hakkı vermiyorsunuz. Görevimi iyi yapmak istememin delil olarak değerlendirilmesini hayretle izliyorum'' ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanıkların ifadesinin alınmasının ardından duruşmayı yarına erteledi.
Tutuklu milletvekillerinden açıklama
Duruşmanın ardından ''Ergenekon'' davasında tutuklu yargılanan CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile ''Balyoz planı'' davasında tutuklu yargılanan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, avukatları aracılığıyla son günlerde yaşanan terör saldırılarına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''Bu haince saldırıları yapan ve yaptıranları kınıyor, yaşamını yitiren vatandaşlarımıza ve şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz. Geçmişte bu tür vahim olayları bertaraf ederek, birlik ve bütünlüğünü muhafaza eden milletimizin, bu dönemde de tarihten aldığı güçle birbirine güvenip daha da kenetlenerek, kopmadan bu güçlükleri de yeneceğine ve aydınlık günlere kavuşacağımıza olan inanç ve kararlılığımızı bir kez daha tekrarlıyoruz.''
AA