Bingöl ikinci Afyon'dur


Genelkurmay’dan cevap beklediğimiz sorulara her gün yenileri ekleniyor..
Uludere dedik..
Afyon dedik..
Ne olup bittiğini sorduk, cevap alamadık..
Peşine Bingöl geldi..
10 şehit 70 yaralı.. Yaralandılar, kurtuldular diye sevinmeyin.. Kaçının hayatının karardığını, kaçının normale döneceğini bilmiyoruz..
70 yaralıdan kaç gazi çıkacak..
70 yaralıdan kaçının ruh sağlığı altüst olacak..
Bilmiyoruz..
Biz sadece şehitlere bakıyoruz, kolu bacağı kopanları, yataktan bir daha kalkamayacak hale gelenleri, saldırının acısını ömür boyu çekecek olanları dikkate almıyoruz..
Üzerinde durmuyoruz.. Yaralı deyip geçiyoruz..
70 yaralı!..
*
Adamlar Audi marka araca binmişler, düz ovada pusuya yatmışlar.. Roketatar, uzun namlulu silah ne bulurlarsa araca yüklemişler, gelmişler..
Ruhumuz duymamış..
Demek ki istihbarat sıfır.. Adamlar geliyor, 200’e yakın sivil giyimli askeri taşıyan otobüslere pusu kuruyor, otobüslerden birini vuruyor, gaza basıp gidiyor..
Bu işin bir sorumlusu yok mudur?
Hesap verecek, sorulara cevap verecek..
Genelkurmay Başkanı yine ‘her şey ortada, sormayın’ demez inşallah..
*
Dört gün önce, aynı bölgede, Bingöl Karlıova’da polislere mayınlı tuzak kurulmuş, 10 polis şehit olmuştu.. Orada da 7 yaralı vardı..
Sadece Bingöl’de değil, bütün bölgede savaş hali var.. Başbakan bir ayda 500 PKK’lının öldürüldüğünü açıkladı..
Savaşın büyüklüğüne bakar mısınız? Hal böyleyse olağanüstü tedbir gerekmez miydi?
*
Genelkurmay gaziler günü nedeniyle afiş hazırlamış.. Gazilik ömür boyu taşınacak bir şereftir başlığını atmış.. .
Sen bir de onu yok yere kolu bacağı kopan gencecik insanlara sor.. Tekerlekli sandalyeye mahkum olanlara..
*
Hava desteği mi lazımdı başka şeyler mi gerekirdi bilemem.. Bildiğim şu..
Bingöl, Afyon’daki patlama kadar vahim bir olaydır..
PKK lanet okunarak geçiştirilemez..



Vay be!..
Sınav skandalı da Balyoz’un işiymiş..
İktidar adamları çok güzel yöntem buldu.. Hangi kurumda hata yapılmışsa o hatayı üstlenmiyorlar, hemen bilinmeyen güçlere yıkıyorlar..
Ergenekon işidir diyorlar..
Derin yapılanma diyorlar..
Topu üzerlerinden atıyorlar.. ÖSYM rezil oldu ya.. Başkanı Ali Demir zorda.. Sınav yapmayı bir türlü beceremiyorlar.. Valla biz adam gibi sınav yapıyoruz diyecek halleri yok..
Her şey açık ve net..
İftira diyemezler.. Pardon demeleri lazım ama demiyorlar!..
Düşündüler, taşındılar kurtuluşu buldular.. ÖSYM’de yaşanan skandalların nedeni Balyoz’muş!
Balyozcular darbeden sonra ÖSYM’yi de ele geçirmek için bir çalışma yapmış, kimleri hangi göreve getireceklerini planlamışlar.. Bazı isimlerin yanına notlar düşmüşler..
Eee..
Eeesi bu işte.. Yersen!..
*
Diyelim ki her şey doğru, Balyozcular bu planı ne zaman yaptı?
2003’te..
2012’deyiz.. Aradan geçmiş dokuz yıl.. Balyozcuların belirlediği isimler mi ÖSYM’yi yönetiyor?
Yooo..
Kim oldukları isim isim biliniyor zaten..
Maksat kafa karışsın!



Yarış başladı, atış serbest..
Çıkıp açık açık söyleseler daha güzel olur..
Daha hoş olur, daha anlamlı olur..
Biz Tayyip Erdoğan’ı Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk başkanı yapmak istiyoruz.. Sistemi bu sebeple değiştireceğiz..
Nokta..
Bunu demiyorlar her fırsatta parlamenter sistemi kötülüyorlar.. Öncülüğünü de Başbakan Yardımcısı Bozdağ yapıyor..
Neymiş?
Parlamenter sistem Türkiye’nin daha da ilerlemesini engelliyormuş!
Nasıl engelliyor?
Şu anda hükümet ne yapmak istiyor da yapamıyor.. Yasama, yürütmeye nasıl engel oluyor?
Efendim, başkanlık sisteminde darbe yapılamazmış!..
Hani o dönem AKP sayesinde kapanmıştı, hani askeri vesayet bitmişti!.. Başkanlık sisteminde darbe olmaz diye bir kural mı var?
Neyse..
Demem şu.. Boş laflarla vakit kaybetmeyelim.. Oyunu açık oynayalım.. 10 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidar kendini başarılı buluyor mu?
Cevap evetse, hangi sistemle yönetmişler!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)