Bozdağ'ın açılış töreni konuşması


Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, insanların en hayırlısının Kuran'ı öğrenen ve öğretenlerin olduğuna inandıklarını söyledi.

Bir dizi ziyaret ve açılışlar için Konya'ya gelen Bozdağ, merkez Meram ilçesi Çayırbağı Yatılı Erkek Kuran Kursu ek bina temel atma törende konuştu.

İnsanların en hayırlısının Kuran'ı öğrenen ve öğretenlerin olduğuna inandıklarını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:

''Bizim medeniyet anlayışımız; Kur'an'a büyük değer verir. Kur'an'ı öğretenleri, öğrenenleri, öğreten ve öğrenenlere hizmet edenleri de müstesna bir yere koyar. Büyük değer verir. Bu Kur'an kursumuzun ek hizmet binasının hayırlı olmasını diliyorum. Bu kurs kem bölgedeki insana hem de civardan gelecek insanlarımıza dinimizin kitabı Kur'an'ı doğru öğretecek. Buradan çıkanlar da Kur'an'ın doğru öğrenilmesi ve öğretilmesine büyük katkı sağlayacak. Eminim ki buradaki bütün kardeşlerimiz de bu hizmete sahip çıkacak. Hem evlatlarını göndererek hem de ihtiyaçlarına destek vererek. Biliyorum ki sizlerin de sayesinde uzun zamandır yaşadı bu kursumuz. Bundan sonra da sizler su vermeye devam edeceksiniz ki yaşamaya devam etsin.''


''Kuran ile milletimiz arasına adeta bir duvar örülmüştü''

Bozdağ, Kuran kurslarına büyük değer verdiklerini, hükümet olarak iktidar oldukları dönemde Türkiye'de Kuran kurslarında sıkıntıların olduğunu iddia etti.

Yaz Kuran kurslarına belli yaşın altındaki çocukların gitmesini yasaklayan yasal düzenlemelerin olduğuna dikkati çeken Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Zannedersem 12 yaşını doldurmayan bir evladımız Kur'an kursuna giderse ona yasak var, bir takım müeyyideler vardı. Tabii 15 yaşını doldurmayan da hafızlığa gidemiyordu. Orada da ciddi bir engel vardı. Kur'an ile milletimiz arasına adeta bir duvar örülmüştü. Bir noktada bunu kaldırdık. Önce yasayı değiştirdik. Kur'an kursuna giden yavrularımıza yaş sınırı getiren engeli ortadan kaldırarak, önemli bir adım attık. Daha sonra 4 4 4 yasa değişikliğiyle yeni bir dönem başladı. Bu çerçevede milletimizin her bir ferdinin okul ile buluşması ve asgari lise mezunu olması için tarihi bir adım attık. Zorunlu eğitim süresini 12 yıla çıkardık. Bunun 4 4'ünü eskisi gibi ilköğretim saydığımızda, diğer 4'ü de orta öğretime tekabül ediyor. Eskiden ilköğretim zorunlu, orta öğretim takdire bağlıydı. Şimdi bunu da zorunlu hale getirdik. Orta öğretim de zorunlu hale geldi. Bunun anlamı; köyde kentte nerede ne kadar insan varsa lise mezunu olacak. Onun yolunu açtık.''


Kuranı Kerim ve Peygamber'in hayatı dersi

Kuranı Kerim dersi ile Muhammed'in hayatını konu edinen dersi de orta öğretimde seçmeli dersler arasına koyduklarını anlatan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:

''Öğrencilerimizin velileri bunun tercih edilmesini sağladığı takdirde bugün Milli Eğitim müfredatı içinde dinimizin kitabı olan Kur'an-ı Kerim'i ve Peygamberimiz'in hayatını doğrudan öğrenme imkanını getirdik. Bu da tarihi bir adım, önemli bir gelişme ve değişim oldu. Öte yandan hafızlıkta yaşanan sıkıntıyı çözme adına da ilk 8'i bitiren yavrularımızın velileri çocuklarını hafızlık eğitimine göndermek isterse, bunları bir yıl zorunlu eğitime devam konusunda izinli sayan bir düzenleme yaptık. Onlar o sürede hafızlığını tamamlayacak ve eğitime kaldıkları yerden devam edecekler. Böyle de bir başka imkanı getirdik. Biz istiyoruz ki; bu ülkenin insanları hem modern dünyanın gerekleri olan ilim ve fen ile donanmış olsun hem de dininin, kitabının değerlerini doğru bilsin. Çünkü dini doğru bilen insanlar insanlığa daha doğru, daha etkin ve daha verimli hizmetleri sunar, güzellikleri hayata geçirirler.''


AA
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)