Afyon’daki patlamada 25 şehidimiz var.
Cesetler henüz toplanmış, patlama ile ilgili zerre bir inceleme yapılmamış ama AKP’li Bakan Veysel Eroğlu medyayı çağırıp alelacele “kaza” açıklamasını yapıyor.
Eroğlu bir de alay eder gibi şunu ilave ediyor:
“Böyle şeyler Hindistan ile Pakistan’da çok oluyor canım!”
AKP’li Bakan bunu söylüyor ama Türk Silahlı Kuvvetleri onu yalanlıyor.
Genelkurmay’ın yaptığı açıklamada, patlamanın sebebinin bilinmediği ısrarla vurgulanıyor.
Bitmedi benzer bir açıklama Çankaya Köşkü’nden geliyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de “Bu elim olay ciddi şekilde araştırılacaktır” diyor.
Tabloya bakar mısınız, Genelkurmay Karargahı ile Çankaya Köşkü’nün sebebi bilinmiyor dediği şeye AKP’li bakan anında kaza hükmünü veriyor.
Söyleyin kim bizden Veysel’e gözü kapalı inanmamızı bekleyebilir?
Hayır hayır bu açıklama aceleciliğin yani telaşın ürünü değil, daha ötesidir!
Ne yalan söyleyeyim benim burnuma hadiseyi örtbas etme kokuları gelmeye başladı.
Veysel Eroğlu muhtemelen PKK’nın yaptığı bu alçaklığı AKP zarar görmesin diye kaza süsünü verip kapatmaya çalışıyor.
Değilse tekrar ediyorum zerre bir araştırma yapılmadan yani ihtiyat payı bırakılmadan kaza açıklaması yapmak neden?
Hem bu AKP değil midir Uludere rezaletini örten?
Bu AKP hükümeti değil midir Doğu Akdeniz’de düşen uçağımızla alakalı hâlâ bir açıklama yapmayıp kapatmaya çalışan?
Bakın askeri bir uzman olan General Haldun Solmaztürk olayın asla kaza olamayacağını söylüyor.
Sahi akşamın o karanlığında bomba sayımı nasıl yapılır?
Bu arada merak içindeyim, patlama bölgesine neden askeri uzmanlar değil de hükümetin kontrolünde olan bomba uzmanı polisler apar topar Ankara’dan götürüldü?
Hadiseye kaza raporunu verdirmek için mi?
Şu rezilliğe bakar mısınız!
Mehmetçik bölükler halinde şehit edilir medya’da haberinin yayımı bile yasak!
Askerin cephanesi patlar, araştırma olmaksızın anında kaza diyerek üstü örtülür!
Ondan sonra bu ülkede açıklık, serbestlik yani demokrasi var öyle mi?
Hadi git işine be!
CHP’ye söverek bunlar örtülebilir mi?
Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarının beşte dördünde CHP’yi aşağılama var.
Güneş tutulsa, deprem olsa ve denizde toplu balık ölümleri olsa bile Erdoğan’a göre tek müsebbip CHP ile Kılıçdaroğlu’dur.
Amacım elbette CHP ile liderini korumak değil, tersine Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Erdoğan iktidarını perçinleyen bir muğlaklıkta olduğu bu sütunda hep dillendirilip eleştirilmiştir,
Peki Tayyip Erdoğan CHP’yi neden mi hedefe oturtuyor?
Tabanını afyonlamak için sözde olsa da bir düşmana ihtiyacı var da ondan!
Aslında Erdoğan CHP diyerek Kılıçdaroğlu’nu değil dolaylı olarak Büyük Atatürk ile Garp Cephesi Kumandanı İsmet İnönü’yü hedef alıyor.
Gelelim CHP salvoları ile örttüğü hakikatlere:
Söyle Tayyip Erdoğan tam bir fiyasko ve fecaate dönüşen Suriye politikanda CHP’nin suçu ne?
İran, Rusya, Çin ve Irak’ı karşına al, hasım ol diyen CHP mi?
PKK ile alakalı olarak izlediğin siyasada CHP’nin katkısı ne?
Kıbrıs’lı Rumlara Doğu Akdeniz’de doğal gaz arama olayında posta atarken ve sonra Obama’nın telefonu ile korkuya kapılıp çark ederken CHP’ye mi danıştın?
CIA Başkanları ile her mevsim yani üç ayda bir buluşup direktif alma fikrini veren CHP mi?
AKP’yi Rusya ve İran’dan kurtarmak Bahçeli’nin görevi mi?
Siyasete uzak-yakın ilgi duyan herkesin şimdi sorduğu soru şudur:
Ne oldu da MHP pardon Bahçeli, AKP’nin erken mahalli genel seçim teklifline evet dedi?
Öyle ya Belediye seçimlerinin kış öncesine alınması AKP’yi rahatlatacak zira kış demek iktidar partileri için zorluk ve sıkıntı demek. Ayrıca Türkiye’ye doğal gaz ihraç eden ülkelerin (Rusya ile İran’ın) AKP’yi halk nazarında zora düşürmek adına arızayı bahane edip bir süreliğine gaz akışını keseceği şayiaları zirvede iken Devlet Bahçeli niçin AKP’ye el veriyor yani seçimi kış öncesine alıyor?
Görüyorsunuz tarih kısa bir süre sonra yine tekerrür ediyor!
Bahçeli tıpkı 2002’de olduğu gibi AKP ile Tayyip Erdoğan’ın imdadına yetişiyor!
Sahi Bahçeli’nin kuklaları merak etmezler mi bu sürpriz destek neden?
Tayyip Erdoğan, Bahçeli MHP’deki müdürlük görevine devam etsin demesi için mi?
Bir başka husus mahalli genel seçimlerin erkene alınması, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçimin bir arada yapılacağını gösteriyor. MHP bunu görmüyor mu?
Utan Taha Akyol utan!
Hürriyet’te yazan Taha Akyol’un dünkü yazısı şöyle başlıyor:
“Sayın Başbakan önce şunu belirteyim başlıkta AKP diye yazmamda bir kasıt yoktur. Yazımın başlığı tek satır olsun diye yazdım.”
Vallahi de billahi de mesleğim adına dün bir kere daha yerin dibine girdim!
Yahu bu ne utanmazlık bu ne çirkinliktir!
Ey Taha Akyol sen yazını Başbakan’a ve onun memnuniyetine göre mi yazıyorsun?
Öyle imiş ki yazınının girişine o notu koyma gereğini duydun!
Hiç kuşku yok, bu hadise ilahi bir tecellidir ve senin gerçek kalitenle yüzünü ortaya çıkarmıştır!
Oktay Ekşi’yi üstelik mahkemede beraat ettiği bir ifadesinden ötürü kapıya koyan Aydın Doğan’a Taha Akyol gibiler yakışıyor doğrusu!