Demir Ağları Ören Kimmiş?


Başbakan Tayyip Erdoğan kısa süre önce Kadıköy-Kartal metrosunun açılış töreni sırasında “10. Yıl Marşı”ndaki “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan” sözlerine atıfta bulunarak Cumhuriyet döneminde demiryolu yapımında kat edilen mesafeyi “‘Demir ağlarla ördük’ falan. Neyi ördün? Hiçbir şey örmüş falan değilsin” diyerek küçümsemişti. Erdoğan’ın bu sözleriyle başlayan tartışmaya Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman Berlin’deki açıklamalarıyla ilginç bir katkıda bulundu.

Dünyanın en büyük demiryolu fuarı olan Innotrans Berlin’e katılan Karaman, beraberindeki gazetecilere TCDD’nin faaliyetleri ve yatırım planlarını anlatırken Cumhuriyetin kuruluş dönemi ve sonrasına ilişkin rakamları da verdi. 1923 ile 1950 arası 3 bin 764 km demiryolu yapıldığını belirten Karaman, bu 27 yıllık sürecin Atatürk’ün liderliğindeki bölümünde çok daha fazla yol yapıldığına vurgu yaptı. 27 yılın ortalamasının 134 km olduğunu belirten Karaman, “Ama çoğu ilk yıllarda yapılmış. Atatürk döneminde yıllık 250 km yapıldığı olmuş” diye konuştu. 1950-2003 arasında demiryollarının ihmal edildiğini ve sadece 945 km yol yapılabildiğini belirten Karaman, kendi yönetimleri altında 2004’ten bu yana ise 1086 km yol yaptıklarını kaydetti. Karaman 2 bin 199 km’lik demiryolu yapımının da sürdüğünü ifade etti.

Karaman’ın açıkladığı bu rakamlar, savaştan yeni çıkmış, yaralarını henüz saramamış genç Cumhuriyetin, 90 yıl sonra en ileri teknolojiye hâkim günümüz koşullarını bile geride bırakan eşsiz başarısının somut kanıtı. Bu başarıyı küçüksemek ise en basit deyimiyle tarihi gerçeklere haksızlıktır.

‘Serbestleştirme’ Meclis yolunda

TCDD’nin son 20 yıllık zararının 10 milyar dolar olduğunu belirten Karaman, kârlı bir kuruluş olmanın yolunun Avrupa’daki gibi demiryollarının serbestleşmesinden geçtiğini aktardı. Karaman bununla ilgili yasanın ekim ayında TBMM’ye getirileceğini de duyurdu. Karaman, “Temel hedefimiz demiryollarını rekabete açmak. Özelleştirmiyoruz, serbestleştiriyoruz. Tıpkı havayollarındaki gibi. Biz sivil havacılık gibi bir düzenleme kurulu olacağız. Türk Tren de aynı Türk Hava Yolları gibi sistemde varlığını sürdürecek. Özel sektör de özel havayolları gibi yolcu ya da kargo trenleri işletebilecek” diye konuştu.

Demiryollarını “Asya’nın yükünü Avrupa’ya taşıyan köprü yapmak” istediklerini belirten Karaman, bu doğrultuda biten Ankara-Eskişehir ve Ankara-Konya yüksek hızlı tren (YHT) hatlarının ardından Ankara-İstanbul hattını tamamlayacaklarını, Cumhuriyetin 100. yılına 11 bin 480 km’si YHT olmak üzere, 28 bin 376 km’lik demiryolu ağı ile girmeyi planladıklarını, yerli sinyalizasyon sistemi üreteceklerini, lokomotifleri elektrikli sisteme dönüştüreceklerini ve Körfez ülkeleriyle ortak projeler üstleneceklerini açıkladı.

İŞÇİNİN GÖZÜYLE FARKLI TABLO

Karaman’ın “serbestleştirme” dediği proje demiryolu emekçileri tarafından çok farklı algılanıyor. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Başkanı Yavuz Demirkol, Genel Müdür Karaman’ın hazırladığı yeni yasa tasarısına temel eleştirilerini şöyle sıraladı:

“Tüm neoliberal model ile yönetilen ülkelerde olduğu gibi bu bir özelleştirme projesidir. Kâr etmek ana hedefe konarak demiryolu taşımacılığı kamu hizmeti olmaktan çıkarılacak. Yurttaş müşteriye dönüşecek. Ama bu neoliberal politikanın Avrupa’daki uygulamalarının sonuçları ortada: Trafik

emniyeti zaafa uğratıldığı için kazalar artıyor. Yolcu ve yük taşımacılığı pahalı hale geliyor. Çalışanlar açısından da daha fazla taşeronlaşma ve sendikasızlaştırma demek. Güvencesiz, esnek, kuralsız ve sendikasız iş yaşamı demek. ” Meclis’e getirilecek yasayla ilgili kısa süre önce Karaman ile bir görüşme yaptıklarını belirten Demirkol, “Hükümetin 2023 hedeflerine koyduğu yol ve hızlı tren hedeflerini gerçekleştirmesi halinde, özelleştirmeye, serbestleştirmeye hiç gerek kalmadan demiryolları kârlı hale geçecek zaten” diye konuştu

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)