"Demir Devri" pas tuttu!


Ne demiştik?
“Prof. Ali Demir'in ÖSYM'nin başına getirilmesi, bu kurum için Milat'tır!''
ÖSYM tarihi iki devirden oluşur.
“Demir'den Önce'' (DÖ) ve “Demir'den Sonra'' (DS)...
Demir'den önceki devirde (DÖ), sınavlarda şaibe yoktur.
Demir'den sonraki devirde ise (DS) şaibe çoktur, hatta şaibesiz sınav yoktur!
Bırakın şaibeyi, hırsızlığın kanıtlandığı ama faillerinin bir türlü yakalanamadığı KPSS sınavları bile vardır.
Bu nedenle “Demir Devri'' artık “pas'' tutmuştur!
ÖSYM bu “pas''tan kurtarılmalıdır!

***

Son “Demir Devri'' rezaletini, CHP Milletvekili Atilla Kart ortaya çıkardı.
Kart, Mayıs ayında yapılan ve 1589 kişinin katıldığı “Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı'' sorularının önceden dağıtıldığını öne sürerek, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
CHP Konya Milletvekili Kart, Adalet Bakanlığı ve ÖSYM yetkilileri hakkındaki suç duyurusunda, sınav sorularının genellikle AKP'li yakınlarına verildiğini öne sürdü.
İddiasına dayanak olarak da, sınav birincisi Avukat A.K.'nın Samsun İl Özel İdaresi'nde 1. Hukuk Müşavirliği yapmasını, sınav ikincisi eşi N.K.'nın da Merzifon Belediyesi'nin AKP'li Meclis Üyesi olmasını gösterdi.
Skandalı belgeleyerek sınavı iptal ettirmeyi başaran milletvekili, rezaletin peşini bırakmayacağını belirterek şunları söyledi:
“Olayın ÖSYM ve Adalet Bakanlığı boyutları var. Soruların servis edildiği açık! Peki kim servis etti? Çıkar ilişkilerine dayalı örgütlü bir yapı olduğu anlaşılıyor. Savcılığın yanı sıra idari soruşturmalar da başlatılmalı ve sorumlular açığa alınmalı. Bu olay acı bir olaydır. Yargıçlık sınavında soruların çalınmasına göz yuman bir Adalet Bakanlığı zihniyeti var. Bu, hükümetin sorumluluğudur.''
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise sınavda Bakanlığı'nın en ufak bir yetkisi olmadığını, sınavların ÖSYM tarafından yapıldığını belirtti.
Böylece topu ÖSYM'ye attı.
ÖSYM ise “Somut bir delil yok, sınav güvenliği için iptal ettik!'' diyerek başladığı ilginç açıklamasını, şöyle sürdürdü:
“Tek bir bireye haksızlık yapılmasına müsaade edilmeyecek, sınav adalet ve güvenliğinden asla taviz verilmeyecek!''
Kopya var, ama delil yok!
Tam da “Demir Devri''ne yakışan bir açıklama!
Bakalım “Demir Devri''ni bu kapkara “pas''tan nasıl temizleyecekler?
Diğerleri gibi unutturup sumen altı, ya da paspas mı yapacaklar?
Bekleyip göreceğiz.

***

ÖSYM'de, rezalet bu boyutlarda da Milli Eğitim Bakanlığı'nda çok mu farklı?
Bakanlık bürokratlarına göre Ömer Dinçer, kendisinden önce gelmiş geçmiş tüm bakanlardan çok daha radikal uygulamalar yapıyor. Bu değerlendirmeye AKP'li Milli Eğitim bakanları da dahil.
Bu nedenle tıpkı ÖSYM'de olduğu gibi bakanlık tarihi de “İntihalciden Önce'' ve “İntihalciden Sonra'' diye ikiye ayrılıyor.
“İntihalci'' suçlamasının Ergenekoncuların işi olduğunu söyleyen Ömer Dinçer, 4+4+4'e muhalefet edenleri de “ya PKK'lı, ya da laikçi'' olmakla suçluyor.
Anayasasında “laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti'' yazan ülkenin Milli Eğitim Bakanı, laikliği neredeyse suç sayıyor.
“Dindar ve kindar gençlik yetiştireceğiz'' söyleminde ise anayasaya aykırılık görmüyor!

***

ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı, ya da başka bir kurum, hiç fark etmiyor.
AKP iktidarında şifresi “badem'' olan, her yerde kazanıyor!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)