Eğitimde en önemli sorun ne?


Cevabı çok zor değil ama içinden çıkılması hiç de kolay olmayan bir soru. Çünkü hem yüzlerce cevabı var hem de kişiden kişiye değişir. Bu yüzden eğitimin genel sorunları yerine, bugün sadece iki önemli sorunu tartışmaya açmak istiyoruz.
İlki Başbakan Erdoğan‘ın seneye kalkacak dediği dershaneler, ikincisi de hep göz ardı edilen tuvaletler...

Dershaneler kapanır mı?
Başbakan Erdoğan‘ın, Başbakan olmanın ötesinde bir dede olarak dershanelerin kalkmasını istemesini ve bu konudaki kararlı tavrını canı gönülden destekliyoruz. Diğer tüm velilerin, öğretmenlerin, öğrencilerin ve hatta dershanelerin de bu görüşte olduğuna eminiz.
Ama dershaneler kalksın demekle, dershaneler kalkmıyor, bunu da çok iyi biliyoruz.
Çünkü içerisinde bulunduğumuz sistem, dershaneleri besliyor, öğrenciyi dershanelere zorunlu hale getiriyor.
Bu yüzden, her şeyden önce sisteme çeki düzen vermek gerekir ki, o da öyle bir yılda olacak iş değil.
10 yıldır iktidardalar, sınava dayalı eğitim sistemini ne kadar düzeltebildiler ki, 10 yıldır yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır diyebilsinler.
Geriye baktığımızda, son 10 yılda, tıpkı sınav sayısı gibi dershane sayısı da üçe, beşe katlandı. Ve ne zaman sınavlar, dershaneler kalkacak denilse, hep tersi oldu.
Umarız yine böylesi bir tablo ile karşılaşmayız!..
Bu konuda Başbakan Erdoğan‘ın çok daha etraflıca bilgilendirilmesi gerekiyor. Çünkü dershane tek boyutlu bir süreç değil.
Örneğin anadolu liseleri ve üniversitelere yönelik dershaneleri kaldırdınız ve okul yaptınız, peki KPSS’ye, TUS’a, KPDS’ye, ehliyet ve diğer yüzlerce sınava yönelik dershaneler ne olacak?
Eğer ille de bu konuda bir şeyler yapılmak isteniyorsa, önce öğrencilere ya da KPSS sınavında olduğu gibi öğretmenlere, görmedikleri derslerden sorular sorulmaktan vazgeçilsin.
Bir meslek lisesi öğrencisi, dershaneye gitmeden ya da ekstra takviye almadan üniversiteyi nasıl kazanacak?
Bir beden eğitimi ya da müzik öğretmeni, dershaneye gidip Matematik öğrenmeden KPSS’den nasıl yüksek puan alacak?
Daha da önemlisi Şırnak Lisesi’ni bitiren bir öğrenci Robert ya da Galatasaray mezunu ile takviye almadan nasıl yarışacak?
Ayrıca 50 bin adayın tercih ettiği bir fakülte için sınav ve dershane faktörü olmadan nasıl bir öğrenci alım kriteri uygulanacak?..
Bazı projeler kağıt üzerinde çok kolay gözüküyor. Ama uygulaması çok zor, bazen de imkansız oluyor. Çünkü pek çok hukuksal sorunlar çıkabiliyor. Örneğin, ticaret kanununa göre, kapatılmaları o kadar kolay mı, eski mezunlar ne olacak, en önemlisi de kırk yılın alışkanlığı, bir anda nasıl ortadan kaldırılacak?..
Unutmayalım ki, dershaneler, işsizliğin ve sosyal baskıların asgariye indirilmesinde de, farkına varmadan önemli bir misyon üstlenmişlerdi. O boyutunu da görmezlikten gelmemek gerekir!..
Ve son söz: Sınavlar kalksın, dershaneler kapansın. Çünkü eğitime ve çocuklarımıza çok büyük zarar veriyorlar! Ama lafla değil!..

Tuvalet deyip geçmeyin
Yeni öğretim yılında o kadar çok sorun var ki, hemen her biri konusunda uzun uzun yazılar yazılabilir. Ama eminim ki, hiç kimsenin üzerinde durmadığı en önemli konulardan birisi de okullardaki tuvalet sayısı ve hijyen koşulları!.
Öğrenci sayıları o kadar arttı ve teneffüs süresi o kadar kısaldı ki, öğrencilerin en zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için bile zamanları ve ortamları yok.
Teneffüsler ikili öğretim yapan birçok okulda 10 dakikadan 5 dakikaya indi. 100 öğrenciye bir tuvaletin düştüğü okullar var. Ayrıca mini mini birlerin gittiği bazı okullarda tuvaletlerin tümü alaturka yani klozetli değil, oturmalı ve 5, 6 yaş çocukları için çok büyük.
Bir, iki dakikalık bir süre ve belki de ilk kez gördükleri bir tuvalette o mini mini birleri düşünün!
Umarız, tuvaletler önünde kuyruklar oluşmaz, umarız bir ayağı deliğe düşüp kendini sakatlayanlara rastlanmaz...
Batılı ülkelerde, 60 aylık çocuklar, 20 kişilik sınıflarda eğitim yapıyor ve bir de yardımcı öğretmen oluyor. Çünkü her türlü desteğe ihtiyaçları oluyor. Bizde ise her şey el yordamı ile gidiyor. Bakalım, daha nelerle karşılaşacağız...
Ayrıca tuvalet deyip geçmeyin, eğitim, önce orada başlıyor, sınıfta yapılan ise öğrenimden başka bir şey değil!
Özetin özeti: Eğitim ciddi bir iş ve hafife alınmayacak, aceleye getirilmeyecek kadar da önemli. Bakalım bunu ne zaman anlayacağız!..

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)