Emekçi Partisine Sahip Çıkmalı!


Artık iyice belli, gereği gibi aydınlanmamış toplumlarda etkin olan, partiler değil, liderlerdir. DP’nin, Menderes, AP’nin Demirel, ANAP’ın Özal, CHP’nin bir süre Ecevit, daha sonra Baykal, MHP’nin Türkeş ve ardından Bahçeli, İşçi Partisi’nin Perinçek...

Liderdir toplumları alıp sürükleyen.

Şu parti bu parti diye oy verdiğimizde biliriz ki o partinin bir lideri vardır, onadır verdiğimiz oy...

Bugün CHP de MHP de bocalamakta. Biri yüzde 19, öbürü yüzde 16’yı aşamıyor. Oysa adı ne olursa olsun DP’ler, AKP’ler yüzde kırklarda dolaşmakta.

AKP’de bir lider mi var diyeceksiniz. Sizin gözünüz tutmaz ama geri bırakılmış halkımızın büyük bölümü Tayyip’leri vazgeçilmez lider biliyor... Karşısında kendisi kadar güçlü biri yok da ondan!..

Siyasal dünyamızdan güçlü bir öncü çıkmıyor, çıkamıyor. Yolunu kesiyorlar, hem de en yakınları. Baksanıza CHP’nin il, ilçe kongrelerindeki başkan olmak yolundaki çirkin kavgalara. Yıllardır sürüp gitmekte... Bu yüzden CHP’de gerçek bir lider bir türlü ortaya çıkamamakta, bu yüzden de halkımız ona güvenememekte...

Oysa CHP’nin Bülent Ecevit’in başkanlığında yüzde kırk üç oy aldığını unutmuyoruz. CHP ilk kez bu kadar yüksek bir düzeye çıkabilmişti. Bir türlü yüzde otuzları aşamamıştı, ama Ecevit’e halkın güveni, toplumun onu Karaoğlan diye bağrına basması o büyük başarıyı kazandırmıştı.

CHP yeni bir liderde şimdi! Ama CHP’nin altı oklu niteliği gitgide yok olmakta! Bu yüzden de her seçimde yüzde on beşlerde, yirmilerde dolaşmakta, bu gidişle iktidarın yüzünü göremeyecek. En kötü günlerinde bile en az yüzde otuz beş oy alabiliyordu, şimdi o da yok...

Boyuna oynadılar, CHP şöyle olacak, böyle olacak diye yorumlar yaptılar. Bir türlü CHP’yi gerçek çizgisine oturtamadılar. Oy almak için partinin devrimci niteliğini yadsıdılar. Gele gele işte CHP kendi kişiliğinden çıkıp YCHP oldu. İktidarın karşısında silik mi silik... Toplumda bir direniş yaratacağı yok. Oysa tek umut CHP’dedir. Bir işçi partimiz var, ama işçi sınıfı bir türlü kendi olumlu çizgisine ulaşamadı. Sendikacılık bir çeşit çıkar hesaplarına döndü. İşçinin, emekçinin gücü yok. Her engeli yener, kurduğu parti ile iktidara yürür ve er geç sağlam bir güç olabilirdi... Ama nerde? Solda sen ben kavgası bitmek bilmedi. Kişisel hesaplarla gerçekleştirmek olası değildir bir sosyal reformu... Bu yüzden sağdır hep üstün olacak, sol bir türlü etkili olamayacak. Bunu yazmak ayıp belki, ama ne yapalım ki gerçek!..

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)