Erdoğan Buyurdu ki!


Başbakan, yürütmenin başı olarak kendisine anayasamızın tanıdığı yetkilerin sınırını yeterli görmediğini Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği başkanına “O işine baksın” sözlerini kullanarak gösteriyor!

TÜSİAD karışmasın, Devrimci İşçi Sendikaları da ülkenin sorunlarına karışmasın.

Döneminde MÜSİAD ya da TÜRK-İŞ gibi yandaş kuruluşlar zaten “üç maymun” heykelinin, “görme, duyma, karışma” oyununu oynayarak suskunluk içindeler!

Ana muhalefet ağzını açacak olsa, “sen kimsin”li azarlamalar... Medya kuruluşlarının arasında “öteki”lere karşı ambargo uygulamaları...

Kendisine yandaş olarak kurulmuş olanlarıysa, saatlerce süren görüşmeden çıkarken “Vallahi biz kâğıt ithali dışında ağzımızı bile açmadık!”lı özürlerle mesleği karikatürize etmenin peşindeler.

Sayın Erdoğan, TÜSİAD’ın 1974’te Ecevit’in başbakanlığına karşı izlediği politika döneminde 20 yaşındaydı ve MSP’nin İstanbul İl Gençlik Kolları’nda görev yapıyordu.

Yine TÜSİAD ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB’un 1990 sonrasında DSP’nin iktidarına karşı çıktığı zaman Recep Bey artık filizlenmiş bir genç siyasetçi olarak sahaya inmiş değil miydi?

İşadamlarının bu iki kuruluşu için ağzını açıp “Onlar kendi işlerine baksınlar” dedi mi?

Hayır.

Ne zaman ki, on yıllık iktidarının 2012 Eylülü’nde, zaten karmakarışık hale gelen siyaset gündeminin tam ortasındaki Afyon ve Uludere faciaları üstünde Sayın Ümit Boyner de görüş açıklamaya kalkıştı; karşıt görüşleri ifade özgürlüğü kavramı içinde görmeyen Erdoğan buyurdu:

“Öğrenmek hakkımızdır falan... Ümit Boyner işine baksın.”

Öylece Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin hangi amaç ve uğraşlar içinde olması gerektiğinin de ölçütlerini siyasi iktidarların liderlerinin belirleyebileceğini buyuruyor!

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 68 generalini tutuklayıp Silivri zulümhanesinin demir parmaklı hücrelerine tıkmış ve o camianın başına “özel” olarak atanmış Necdet Paşamızın işinin valilerle halı alıp vermesini mesleksel uğraş olarak değerlendirmekte olan AKP lideri artık her sabah hangi kurum ve kuruluş, hangi sivil toplum örgütü ne yapmalı onu, sadece kendisinin belirleyebileceğini savunmakla meşgul!

Tıpkı gazeteler neyi haber yapmalı? Neyi görmezden gelmeli türünden patronları etkilediği gibi.

Yine de insaflı ve “kendisine demokrat” bir başbakanımızın olduğunu içimize sindirmeliyiz.

Ya TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in akşam hangi yemeği pişirmesi gerektiğini de söyleme hakkını kendisinde bulmuş olsaydı?

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)