2011 yılının ilk 6 ayında 809 milyon dolar olan Suriye’ye ihracatımızın bu yıl aynı dönemde yüzde 63 azalarak 303 milyon dolara indiğini CHP’li Sinan Aygün’ün ağzından... Bu yıl Suriye, İran ve İsrail’den gelen turist sayısında 2 milyonluk düşüş olduğunu Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın ağzından yazmıştık. Bir haber de Hatay’dan geldi:
“Suriye krizi yüzünden 4 bin TIR garaja çekildi...”
Dünya gazetesinde İbrahim Ekinci yatırımlardaki durumu şöyle özetliyor:
“Güriş’in çimento yatırımları, Gaziantepli tekstilci Akteks’in iki fabrikası, yine Türk işadamı Mehmet Salih’in makarna fabrikaları ile Dedeman’ın 3 otel işletmesi ciddi yatırımlardı. Tümü tıkandı...
* * *
Zarar ziyan bu kadar mı? Devamı var...
Malatya’nın Doğanşehir ilçesine bağlı Örnek Köyü’nde geçenlerde kayısı mitingi yapıldı...
CHP Milletvekili Veli Ağbaba ve il yöneticilerinin de katıldığı mitingde kayısı üreticilerinden Zeynel Yıldırım dedi ki:
- Bu yıl dışarıya kayısı satamıyoruz. Çünkü dört bir yanımız ateş çemberi... Rusya her yıl 30 bin ton kayısı alıyordu, bu yıl 5 bin ton bile almamış...
Rusya’nın tepkisinin de Kürecik radarından kaynaklandığı söyleniyor...
Türkiye’ye ne kazandırdığı bilinmeyen ya da hiçbir şey kazandırmadığı bilinen kraldan fazla kralcı dış politikanın zarar tablosu yukarıda... Bu arada Libya’daki yatırımların da kaderine terk edilmiş olduğunu ekleyelim... Yazık değil mi bu millete?
Tayyip Erdoğan, “Şimdiye kadar askere zerre kadar eleştiri yapamayanlar şimdi niye
yapıyorlar?” diye sormuş.
Aynı soruyu biz de tersinden kendisine soralım: Şimdiye kadar askeri zerre savunmayanlar şimdi niye avukatlığını yapıyorlar!
Fahrettin Fidan
Atatürk’ün CHP’si!
Ayşegül Kahvecioğlu imzalı haberi önceki günkü gazetemizde okumuşsunuzdur: Ders kitapları hazırlanırken artık “Atatürk ilke ve inkilaplarına; laik, sosyal, hukuk devletine uygun olma” kriterleri aranmayacak... Ayrıca aynı kitaplar “öğretim programlarında belirtilen Atatürk ilke ve inkilapları ile ilgili kazanımları” da içermeyecek. Değişiklikleri öngören yeni yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı.
Atatürk’e, onun ilke ve inkilaplarına böylesi bir saldırı olduğunda onun kurduğu ve Cumhuriyet’le birlikte en büyük “eserim” dediği CHP’den ne beklenir? Tek cümleyle; ortalığı ayağa kaldırması ve bu değişiklikleri yapanları pişman etmesi, değil mi?
Beklenen bu da olan ne derseniz... Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in verdiği soru önergesi... Bunun dışında belki bir - iki itiraz... Onların dışında kocaman bir hiç... Genel Merkez düzeyinde derin bir duyarsızlık, ilgisizlik ve sessizlik.
“Yeni CHP”nin bu tavrı sizi şaşırttı mı?
Ücretli kölelik!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in açıklamasına göre 118 bin öğretmen açığımız vardı. Geçen hafta 40 bin öğretmenin ataması yapıldı, açık 78 bine düştü.
Peki, yeni öğretim yılının başlamasına saatler kala söz konusu açık nasıl kapatılacak? CHP’nin öğretmen kökenli Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, “Açık, ek ders ücreti karşılığı öğretmen görevlendirmeleri ile kapatılmaya çalışılacak. Nitekim şu günlerde hemen hemen bütün il milli eğitim müdürlüklerinin internet sitelerine girerseniz adaylara bu yönde duyurular yapıldığını görürsünüz” dedi. Ardından şöyle devam etti.
- Ancak bu sistem tam bir kölelik sistemidir. Bir kere ders ücretleri 8 lira gibi komik bir rakamdır. Ek ders ücreti karşılığı görevlendirilen bir öğretmen günde dört saat derse girse ayda eline geçecek para 600 - 700 lira civarında bir şeydir. Kazara hasta olur da birkaç derse giremezlerse o parayı da alamazlar. En küçük bir iş güvenceleri, ekonomik, sosyal hakları yoktur.
- Söz konusu statüde çalıştırılan öğretmen sayısı nedir?
- Yıllara göre değişmekle birlikte ortalama 70 bin civarındadır ki bu da yaklaşık her 10 öğretmenden birinin devlet tarafından kölelik koşullarında çalıştırıldığı anlamına gelmektedir. Ücretli öğretmenlik bir yönüyle AKP’nin eğitimi ucuza getirme anlayışının ürünüdür Ücretli hâkimlik, ücretli polislik diye birşey yok... Ama ücretli öğretmenlik var. Bu, AKP iktidarının eğitimi, dolayısıyla çocuklarımızı ve gençlerimizi nasıl hafife aldığının da göstergesidir.
Başbakan Erdoğan bugün söyleyemediği bazı şeyleri ileride kaleme alacakmış.
Anılarda kendi dönemlerinde kalemi elinden alınan gazetecilerle ilgili itiraflarda da bulunacak mı acaba...
* * *
Abdullah Gül artık hediye almıyormuş.
Bundan yola çıkarak Suudi Arabistan Kralı’nın 2014 yılına kadar Türkiye’ye resmi ziyarette bulunmayacağı anlaşılabilir...
Haldun Ertem