Hepsi dilsiz şeytan


Emekli albay Dursun Çiçek: "Haksızlıklar karşısında susan hani dilsiz şeytandı."

''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanıklarından Kurmay Yarbay Süleyman Namık Kurşuncu, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın davanın bazı sanıklarının avukatlık ücretlerini ödediğine ilişkin haberlerin iftira olduğunu söyledi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapması için söz verilen Kurmay Yarbay Namık Kurşuncu, Fenerbahçe stadının havadan kontrolü iddiasına ilişkin dört satırlık imzasız bir veri nedeniyle suçlandığını belirterek, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın bilirkişi raporunda, havadan stadyum kontrolünün yapılamayacağının bildirildiğini söyledi.

Ancak savcının esas hakkındaki görüşünde de bu iddianın aynen devam ettiğini anımsatan Kurşuncu, ''Fenerbahçe stadyumunun üzerinde nasıl kontrol sağlanacağı da benim değil, bu mantığı ileriye sürenlerin izah etmesi gereken bir husustur. Ancak 'Balyoz' davası doğa üstü bir davadır. Yer çekimi kanunu tanımaz. Bu davada insan uçar, kanatlıdır. Bu sebeple havadan kontrolü gereklidir'' dedi.

Kurşuncu, bazı basın organlarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın ''Balyoz Planı'' davasının bazı sanıklarının avukatlık ücretlerini karşıladığı şeklinde haberler yer aldığını ifade ederek, ''Fenerbahçe Spor Kulübü ve Başkanı ile Balyoz davası, mesnetsiz iftiralarla ilişkilendirilmeye çalışılmaktadır. Fenerbahçe Stadı'ndan bir tek ben suçlanmaktayım'' diye konuştu.

Kendisinin ifade vermek üzere Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gittiği gün, ''Şike'' soruşturması kapsamında gözaltına alınan Yıldırım'ın da ifadesinin alınması için adliyede bulunduğunu belirten Kurşuncu şunları söyledi:

''En masum duygularım ile tesadüf olduğunu düşünüyorum. Karşılıklı geçmiş olsun, sağlığınıza dikkat edin gibi insani konuşmalar dışında bir diyaloğumuz olmadı. O görüşme ilk görüşmemizdir. İkimizde tutuklandık. Bir daha da görüşmedik. Bu ülkede iftira atmak çok kolaylaştı. Bu komploda onca yer varken sadece Fenerbahçe Stadı'nın havadan kontrolünün sağlanması fantezisi, böyle bir şekilde uçuk bir iddianın gündeme gelmesi, kulübün marka değerlerinden yararlanmak, dikkat çekip bu dava üzerinden de Fenerbahçe Kulübü'nü ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni karalamak içindir.''

-Dursun Çiçek-

Tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek de, ''Suga Harekat Planı kapsamında Akdeniz bölgesi müzahir subay ve astsubay listesinin hazırlanması için görev aldığı'' iddiasından dolayı yargılandığını belirterek, listedeki 42 kişiden sadece 2'sini tanıdığını söyledi.

''Son 3 yılda onlarca ceza hukuku kitabı okudum. Varsayıma, yoruma dayalı bir şey görmedim'' diyen Çiçek, iddianamede ile savcının esas hakkındaki görüşünde yer alan suçlamaların varsayıma ve yoruma dayalı olduğunu savundu.

Çiçek, suçlandığı verinin hukuka uygunluk denetimin yapılmadığını, herkes tarafından hazırlanabilecek bir isim listesi olduğunu belirterek, ''Neye müzahir. Darbeye müzahir olduğunu nereden çıkarıyorsunuz. Belki de hakimlere müzahirdir'' diye konuştu.

Dava konusu suçlamaların yer aldığı listede adı geçtiği için tutuklu yargılandığını ifade eden Çiçek, ''6 listede adı geçen tutuksuz yargılanıyor. Bunun ölçüsü ne- Hangi adalet terazisinde tartarak karar vereceksiniz- Katalog suç kriteri herkes için aynı olduğuna göre, kuvvetli suç şüphesinin kriteri kişiye göre değişiyor mu- Sanık olma, tutuklu yargılamanın ölçüsü nedir-'' dedi.

Kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kullanılamayacağını belirten Çiçek, ''Bu senaryonun sonu mahkumiyetse, bu tiyatro neden oynanıyor. Bu kime hizmettir. Türk subaylarına bu yapılarak Türk düşmanlarına hizmet edilmiyor mu- Bu dijital veriyi hazırlayanlar, senaryoyu yazanlar Hitler'den ders mi alıyor- Aynı yöntemleri burada uyguluyorlar'' dedi.

Suçlandığı veride kendisine ait dijital bir iz bulunmadığını dile getiren Çiçek, ''Şahsıma yönelik suçlamalara esas tek delil olduğu ileri sürülen ve şahsımla illiyet bağı kurulamayan iki sayfalık dijital isim listesinin reddedilmesi gerekir. O zaman hakkımda dijital ve sahte dahi olsa başka bir delil ve somut olgu iddiası kalmaz. Haksızlıklar karşısında susan hani dilsiz şeytandı. O zaman bunu yapanların hepsi dilsiz şeytan'' şeklinde konuştu.

Duruşma, sanıkların esas hakkındaki savunmalarını yapmasıyla devam ediyor.


Haberinyeri
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)