Sanki bir “korku tüneline” girdik!.. Sabah uyanınca ne ile karşılaşacağımızı bilemiyoruz!.. Çakallar Türkiye’yi rahat bırakmıyor!.. Tavuk hırsızı gibi gece karanlığında sinsice, kahpece ilerleyip dişlerini geçiriyorlar, ağızları kanla doluyor!..
Destekçileri, yardakçıları, zihniyet fahişeleri aramızda!.. Her gün ya da gün aşırı şehitler veriyoruz.. Kimi üç aylık, beş aylık yavrusunu, eşini, nişanlısını, kimi anasını babasını, kardeşini bırakıp gidiyor!..
Yetmiyor, bir patlamayla 25 gencecik insan daha bütün ülkeyi yasa boğarak hayata veda ediyor…
Afyon’daki patlamada herkesin aklında bin bir soru, kuşku varken, yaralı askerleri ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, merakla bilgi vermesini bekleyen gazetecilere “Konuşmayacağım, her şey ortada” diyerek makam aracına binip gidiyor!.. Her şey ortada!.. Nasıl?.. Hangisi ve nasıl ortada?.. Üzerini simsiyah bir esrar perdesinin örttüğü olayın nesi ortada?.. Kaza mı, sabotaj mı?.. Her şey ortadaysa.. Ne araştırmaya gerek var ne de soruşturmaya!..
Öte yanda 2 bin asker, Kato Dağı’nda operasyon yapıyor!..
Hedef, Beytüşşebap saldırısını yapan terör örgütü çapulcularını yakalamak ve PKK’yı bölgeden söküp atmak!..
Fakat ne hikmetse operasyonu biz yapıyoruz, şehidi de biz veriyoruz!.. Bir gün sonra açıklama: “18 kadar terörist öldürüldü.” Kadar?.. 17 mi, 19 mu, ne kadar?.. Ve nerede bu cesetler?.. Beytüşşebap ilçe merkezinde öldürülen 3 terörist için bile olay çıkarken, 18 kadar terörist için çakalların yardakçılarında hiç ses yok!..
Şemdinli çevresinden terör örgütünü atmak için yapılan ve 20 gün süren operasyonlarda 115 teröristin öldürüldüğü açıklandı..
Ne Kürtçü partiden ses çıktı, ne de PKK kuyruklarından!…
Daha önceden bildiğimiz, savcı nezaretinde ölülere otopsi yapılması ve sonra ailelerine teslim edilmesiydi…
Onlar da PKK bayrağı denilen paçavralarla ve devlete karşı küstahlığın zirve yaptığı törenlerle gömülüyorlardı…
Sonra taziye çadırları kuruluyor ve Kürtçü vekiller de orada boy gösteriyordu!..
Ama Şemdinli’de de, Beytüşşebap’ta da bu adli prosedürü görmedik…
O zaman da verilen rakamlar inandırıcı olmuyor!..
İktidar, Afyon’daki facianın üstünü örtmeye çalışıyor!..
Sizleri bilmem ama, ben şahsen bu facianın “kaza” denilerek üzerinin kapatılacağına inanıyorum…
Zira bu iktidarın yönettiği devlete güven sıfırın da altına düştü!..
Yeter ki Tayip Bey fiyaka yapsın!..
BÜTÇEYİ tutturamadılar ve İngiltere’den ithal Maliye Bakanı Batmanlı Mehmet ağlamaya başladı:
“Bakanlar beni dinlemiyor, çok harcama yapıyorlar, bütçe açık veriyor.”
Bu açığın nedeni, bakanlıkların iktidarın propagandası için oluk oluk akıttıkları para ile metro için harcanan paralar!..
Tayyip Bey yer üstünü halletti, yer altını da demir ağlarla örmeye başladı!..
Üç yılda bitirilecek metro, beş yılda tamamlanabildi, paralar havaya savruldu!..
Ama yine de bundan iyi reklam kampanyası olur mu?..
Bütçe açık verince en son yapılması gerekeni bu iktidar en önce yaptı ve vatandaşın sağlık giderlerini kısmaya karar verdi!..
E yani, vatandaşın sağlığı mı önemli, Tayyip Bey’in fiyakası mı?..
Önce SGK’lılar için anlaşmalı hastanelerde önümüzdeki yıl başlayacak olan diş tedavisinden vazgeçildi!..
Sonra “benzer ilaç” ucubesiyle benzer ilaç yerine kendi kullandığı ilacı isteyenlerin katkı payı artırıldı!..
Sonra da üniversite hastanelerine yapılan mali desteğin kaldırılması gündeme geldi!.. Alın işte size sağlık reformu!.. Bunlar “Müslüman kardeşliği” diye bol keseden Açe’ye, Gazze’ye, Somali’ye, Myanmar’a yardım yaparken, üç kuruşluk işçi veya emekli maaşıyla SGK’lılar sürünecek, beyler seçim yatırımı yapacak, göz boyayacak!..
Bu da terörün başka türlüsü olan sosyal terör!..