Kadın cinayetlerinde ürkütücü rakamlar


2012 Yılının İlk Altı Aylık Verilerinde Önemli Noktalar Nelerdi?

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu eylem ve çalışmalarıyla kızların öldürülen ailelerle birlikte kadın cinayetlerine karşı mücadelesine devam ediyor. 2009 yılında Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı 2002-2009 yılları arası kadın cinayetleri oranındaki %1400’lük artıştan sonra biz de bu alandaki verilerin kadın cinayetlerini toplumun ortak sorunu haline getireceğini fark ettik. Bunun üzerine 2008-2011 yılları arası verilere ulaşmak için Adalet Bakanlığı, dönemin Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan bilgi edinme kanununa dayanarak veriler istedik. Ancak devlerin tüm resmi kurumları elinde böyle bir veri olmadığını söyledi.

Bu sorunu çözmek adına platformumuz nasıl bir odak haline geldiyse verileri araştırma konusunda da bu görevin bize düştüğünü bilerek tüm adli tıpçıları, hukukçuları ve basın emekçilerini daha sağlıklı veriler elde etmek adına bizimle birlikte çalışmaya, dayanışmaya çağırıyoruz. Ayrıca kadın cinayetlerinden birebir sorumlu olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı ve Adalet Bakanlığı’nı da göreve çağırıyoruz. Biliyoruz ki bu bakanlıklar kadın cinayetlerini kamusal bir sorun haline getirmenin önüne geçerek bu konunun çözümünde de irade koymak istemiyor.

Platformumuz 2008-2011 yılının raporunu hazırladıktan sonra şimdi de 2012 yılının ilk altı aylık verilerindeki önemli noktaları açıklıyor:

1) Ocak’ta 14, Şubat’ta 13, Mart’ta 12, Nisan’da 21, Mayıs’ta 17, Haziran’da 15 kadın arkadaşımızı kaybettik. 8 Mart’ta olumlu ve olumsuz yönleriyle çıkan yasanın gerçekten uygulanmaması sonucu Mart ayından Nisan ayına geçişte kadın cinayetlerinde iki kata yakın bir artış görüyoruz.

2) Kadınların öldürülme sebeplerindeki en büyük oran olarak kendi hayatına dair karar verme yerini %53 oranıyla koruyor. Bunun dışında bir önceki raporda başka bir kadını ya da çocuğu korumak için öldürülme oranı hiç yokken bu oran şimdi %6. İnsanlığın ölmediği bu oranlarda açıkça görüyoruz, kadınlar başka kadınların hayatlarını kurtarmaya çalışıyorlar.

3) Kadınların öldürülme sebeplerinde yer alan başka yüksek bir oran ise ayrılma ve boşanma ile %28,5, kıskançlık ile %22 ve reddetme ile %8.

4) 2008-2011 veriler raporunda kadınların %88’i tanıdıkları erkekler tarafından öldürülüyordu, bu oran şimdi %100’ü buldu.

5) 2008-2011 veriler raporunda kocası ya da eski kocası tarafından öldürülen kadınların oranı %47, şimdi %69. Boşanmayı hukuk ve semavi dinler bile kabul ederken Türkiye’de yaşayan erkekler hala kabul etmiyor.

6) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulduktan sonra aile meclisi kararıyla öldürülme oranı %50 artmıştı. Bu oran ciddiyetini koruyor: kadınların aile içinde katledilme oranı %54.

7) AKP hükümetinin çocuk gelinler yetiştiren 4+4+4 eğitim sistemiyle, kürtaj hakkına karşı açıklamaları ve sezaryenle ilgili yasal düzenlemeleriyle ürettiği kadın düşmanı politikaları sonucu Tuğba Genç, Mahmure Karakule, Şükran Tuğ’u kaybettik.

8) Koruma talep eden kadınların %75’ine kâğıt üzerinde tedbir kararı çıkarıldı. Ancak bunlar gerçek koruma olmadığı için bu kadınlar öldürüldü. Platformun takip ettiği Dilber Keskin davası bu verilerdeki kadın arkadaşlarımızdan biridir.

9) Sığınma evine yerleştirilen kadınların %37,5’u öldürüldü.

10) 2011 yılında kriz ve işsizlik sebebiyle öldürülen kadınların sayısı kadar kadın arkadaşımızı 2012 yılının ilk altı ayında kaybettik.

11) Krizin karşımıza çıkardığı bir oran ise, öldürülen kadınların maddi durumları oluyor. En çok gelir düzeyi asgari ücretin altında olan ve orta-alt sınıftan olan kadınlar öldürülüyor, 2012 yılının ilk altı ayında bu oran %31. Ancak şunun da farkında olalım ki öldürülen kadınlar her sınıftan, her yaşamdan, her ilden olabiliyor. Gelir düzeyi yüksek ve orta üst sınıftan kadınların öldürülme oranı % 12 ile diğer rapora göre % 2’lik bir artış gösteriyor.

12) Kadınların işkence ile öldürülme oranında %100’lük bir artış oldu. Öldürülen kadınların %10’u çuvala konularak, denize atılarak ya da yakılarak bedenleri yok ediliyor.

13) Kadınların %7,5’i boğularak, %33’ü kesici aletle, %37’si ise ateşli silahla öldürüldü. Geçtiğimiz yıl testere ile öldürülen Münevver Karabulut’un katiline ağır ceza verildikten sonra ise testere ile öldürülme vakası yaşanmadı.

- Katiller birbirinden yöntem öğreniyorlar. Geçtiğimiz raporda kesici aletle öldürülen kadınların %4,5’uğu boğazından kesilerek öldürülmüşken bu oran şimdi %23’e çıktı.

- Yine bıçaklanarak öldürülen kadınların %43’ünde 10 darbe üstünde iz tespit edildi.

14) Öncelikle intihar, cinsel saldırı ve katile ne olduğu konusunda sağlıklı veri elde edemiyoruz. Bu konuda başka her durumda detaylıca inceleme yapan ve gerektiğinde açıklayan cinayet büronun kadın cinayetlerinde neden bir inceleme ve açıklama yapmadığını ise buradan emniyete bir kez daha soruyoruz. Örneğin ilk altı ayda öldürülen kadın arkadaşlarımızın 19’unun kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyoruz, yani onlar faili meçhul.

15) İntihar ettiği söylenen kadınların %50’sine intihar süsü verilmiş. Platformun takip ettiği Gülay Yaşar davası da bunun örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

16) Katillerin %19’u iyi hal indiriminden yararlanmak için teslim oluyor.

17) Platform önümüzdeki süreçte kadın katillerine ağır ceza verilmesini yasalaştıracak ve ailelerle örgütlenecek bir mücadele verecek.


BHaber
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)