Kıbrıs‏


Küresel elitlerin Kıbrıs'a yoğun ilgisi artarken, Türkiye'de şu aralar Kıbrıs kimsenin umrunda değil.

Sanki sorun çözülmüş gibi, sanki Kıbrıs Türkiye için önemli değil gibi.

Barış harekatından günümüze şöyle bir bakacak olursak:

1974’de yapılan Kıbrıs Barış Harekatının üzerinden 38 yıl geçmesine rağmen, Kıbrıs sorunu hala çözülememiştir.

Barış Harekatının sonucu olarak adada yaşayan Türkler lehine yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş, ancak geçen süre zarfında yeni kurulan Cumhuriyet lehine de hiçbir gelişme, ne yazık ki olmamıştır.

Uluslararası arenada tanınmayan KKTC’ye ekonomik ve siyasi ambargolar konulmuş olmakla birlikte, bu ambargolar halen devam etmektedir.

Sorunun çözümü için Nisan 2004’de Türklere dayatılan ANNAN planı, tamamen Rumların lehine olmasına rağmen, gerek Türkiye’de, gerekse de KKTC’de halka çözüm için en ideal plan gibi gösterildi.

Hayatını Kıbrıs’a ve Kıbrıs’ın bağımsızlığına adayan Rahmetli Rauf Denktaş, küresel güçler ve Türkiye’yi yönetenler tarafından “günah keçisi” yapılarak, kendi koltuğu için çözüm istemiyor suçlamalarına maruz kaldı.

AKP hükümeti, çözümsüzlük çözüm değil diyerek dört elle Annan planına sarılırken, Türk halkına ise Kıbrıs’ı AB yolunda tek engel olarak sundular. Bununla birlikte yandaşlar, enteller ve liboşlar harekete geçerek adadaki askeri varlığımızı Rumlar’ın dile getirdiği gibi işgalci diye nitelemeye başladılar.

Sanki Türkiye adayı işgal etmiş gibi adada yaşayan Türklerin yaşadığı acılar görmezden gelinerek unutturulmak istendi.

Türkiye’deki “Ver kurtulcu” zihniyete parelel olarak adadaki bazı sivil toplum kuruluşlarına küresel güçlerin fon yardımları ve Türkiye’yi yönetenlerin desteği ile KKTC’de “Yes be annemciler “ türedi ve Annan Planı Türk ve Rum kesimlerinde oylandı.

Türkler plana evet derken, tamamen lehlerine olan plana Rumlar’dan hayır çıktı.

Secim sonuçlarından plana destek veren Türkiye ve KKTC’deki yöneticiler, sorunun Rumlardan kaynaklandığını tüm dünya gördü diye düşünüp ödül beklerken, ne yazık ki uluslararası arenada tanınmayan KKTC’ye ekonomik ve siyasi ambargolar halen devam ediyor.

Kıbrıs sorununu, Denktaş’a yükleyip Annan planını kabul ettirmek için ellerinden geleni yapanlar henüz sorunu çözemedikleri gibi, lehlerine olan plana hayır diyen Rumların, adanın tümünü temsilen AB’nin tam üyesi yapılmasına da ancak ağzı açık seyirci kaldılar.

Sonuç olarak KKTC açısından daha kötüye gitmekten öte hiçbir sonuca da varamadılar…

Peki, Kıbrıs neden önemli?

yarın..

Levent Bulut

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)