Kılıçdaroğlu ne yapmak istiyor?


Görüyorsunuz, Türkiye yangın yeri gibi. Hem içeride hem dışarıda müthiş bir kargaşa yaşıyoruz.
Buna karşın iktidarda bulunan AKP'nin oyu yüzde 50'nin üstünde gözüküyor.
Bu durum iktidarın başarısını mı gösteriyor yoksa muhalefetin zayıflığını mı?
Ne yazık ki ana muhalefet partisi böyle bir siyasi ortamı bile değerlendirecek atakları yapamıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Temel Sorunlar' ile 'Yan Sorunlar'ı birbirinden ayıramıyor. Örneğin; temel çalışma alanı olarak 'Kürt meselesi' dediği işi seçiyor.
Türkiye'nin her sorunu ile ilgilenmek bir partinin görevidir ama bu konuya nasıl yaklaşacağını da doğru tespit etmesi gerekmez mi?

AKP'Yİ TAKLİT EDEREK Mİ?
Görüyoruz ki Sayın Kılıçdaroğlu; şimdi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın çok önceden geçtiği yoldan yürümeye çalışıyor. 'Kürtçülük sorunu'nu çözmek için kendisine bir zamanlar AKP'ye bu konuda yol gösteren liberal takımını kılavuz almış. CHP'ye demediğini bırakmayan Mithat Sancar, Oral Çalışlar, Fuat Keyman, Cengiz Çandar kırmızı mumlu mektup ile görüşlerinden faydalanmak için davet edilmiş.
Şimdi Kemal Bey'e soruyorum: Kürt sorunu diye pazarlanan bölücülük sorunu konusunda bu kişilerin fikrini bilmeyen var mı? Hadi onları çağıdınız; neden bu konuda farklı düşünenleri davet etmediniz? Siz çoğulculuktan korkuyor musunuz? Yoksa siz de Cengiz Çandar gibi düşünüyorsunuz da fikrinizi onaylasınlar diye mi bu davet?

CUMHURİYETLE KAVGALI TİPLER
CHP Lideri'nin kendisine danışman kabul ettiği bu kişilerin fikir yapısını biliyoruz: Bunlar; CHP'nin temel felsefesine karşı olan yeminli CHP düşmanlarıdır.
Liberalizm adına uluslararası tefeci sermayenin Türkiye'deki taşeronlarının sözcülüğünü yaparlar. Amaçları; Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, çağdaş, ulusal kimliğini karalamaktır. CHP'yi CHP yapan Kemalizm fikriyatıyla savaş; bunlar için namustan daha önemlidir. Bu emri de onlara Avrupa Birliği vermiştir. Acıdır ki CHP yönetimi; Türkiye'nin bir sorunu için fikir almak üzere; CHP fikrini temsil eden kimseyi çağırmamıştır. Bu durum; CHP'nin yeni yönetimini kamuoyunun gözünde 'sorgulanabilir' hale getirmektedir.

HALK ANLIYOR
Ben halkın içinden gelen birisiyim. İnsanlarla da konuşurum. Hatay'dan gelme bir tesisatçıya CHP'yi sordum; şöyle cevap verdi:
'Hep CHP'ye oy verdim ama artık kesinlikle vermem. çünkü Kemal Kılıçdaroğlu'na güvenmiyorum. Sanki gizli bir Kürtçülük derdi varmış gibi geliyor bana.'
Bana kızabilirsiniz Kemal Bey! Kızın...
Ama siz; Tayyip Erdoğan'ın bıraktığı yerden devam etmeye kalkışarak partiyi de kendinizi de yıpratıyorsunuz. Oy kazanmak yerine oy kaybediyorsunuz.
Çünkü halk; 'Kürdistan'ı kuracağız!' diyen ve bunun için de hiç çekinmeden katliam yapan çizgiye destek verdiğinizi düşünüyor. Belki bu çok haksızlık ama gerçek böyledir. AKP de bunu çok iyi kullanıyor. Siz iktidarın Kürtçülük belasını çözmek adına yaptığı yanlışlarını ağzınıza almaya çekinirken (!) o taraf sizin yapmadıklarınızı bile size fatura ederek oylarını koruyor.
***
Sayın Kılıçdaroğlu; toplumun gözünde değeri bulunmayan emperyalizm işbirlikçisi sözde liberalleri kılavuz edinerek oy kazanacağını sanıyorsa; çok yanılıyor. Bilmeli ki CHP değerlerine küfredenleri öne çıkarması; partinin geleneksel seçmenini çok yaralıyor.
Başbakan Erdoğan CHP'yi yerden yere vururken de Sayın Kılıçdaroğlu kendisine o yükseklikte ve netlikte cevap vermediği ve partinin geçmişine açık bir duruşla sahip çıkmadığı için için hayal kırıklığı yaratmıştı.
Sayın Kılıçdaroğlu; size bir kardeş tavsiyesi: Toplumu da partinizi de hafife almayın.
Atatürk'ün çizgisine dönün.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)