Kod Adı Sakinleştirici


Başbakan Erdoğan’ın “Müslümanlara sabırlı olmalarını tavsiye ettiği” konuşma, meğer Obama’nın talebi üzerineymiş…

Kışkırtıcı bir film nedeniyle oluşan tepkilerin giderek büyümesi üzerine ABD Başkanı Barrack Obama, Tayyip Erdoğan’ı aramış ve “Müslümanları sakinleştir” demiş!

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Karney’in açıklamasından öğreniyoruz ki, “Obama Erdoğan’a, şiddete karşı yüksek sesle konuşması için kişisel bir mesaj göndermiş.” Karney sonucu da şu sözlerle açıklıyor: “Erdoğan’ın bunu yaptığını gördünüz.”

Böylece ABD’nin Erdoğan’a son olarak “sakinleştirici” görevi verdiğini öğrenmiş bulunuyoruz…

KOLAYLAŞTIRICI, YUMUŞATICI, SAKİNLEŞTİRİCİ

Washington daha önce de Erdoğan’a bu tür görevler verdi…

Örneğin Obama, Tayyip Erdoğan’ı Şam-Tahran bağını koparması için Suriye’yle yakınlaştırdığı dönemde, ona “kolaylaştırıcı” rolü verdi!

Örneğin Obama, Tayyip Erdoğan’a İran’la uranyum takası sırasında mektupla görev verdiğinde, ona “yumuşatıcı” rolünü verdi!

“Kolaylaştırıcı” ve “yumuşatıcı”, Erdoğan’ı niteleyen kavramlar olarak ABD basınında da açık açık yer aldı! Şimdi bunlara “sakinleştirici” de eklenmiş oldu!

Ama Erdoğan’a verilen ve kendisinin de kırk ayrı yerde ifade ettiği asıl görevi, BOP Eşbaşkanı olmasıdır.

Dolayısıyla Obama’nın Erdoğan’a “Müslümanları sakinleştir” görevi vermesi, onun ABD’nin İslam dünyasını hedef alan Büyük Ortadoğu Projesi’nin Eşbaşkanı olmasıyla ilgilidir.

Gelin bu görevin nasıl icra edildiğini ortaya koyan tipik üç örneği inceleyelim:

ERDOĞAN HAÇLI SEFERLERİNİ ÖVDÜ

Haçlı Seferleri’nin İslam dünyası için ne anlama geldiği herkesin malumudur. Ancak Erdoğan, BOP Eşbaşkanlığı görevinden dolayı, Haçlı Seferleri’ni bile övmek durumunda kalmıştır.

Erdoğan 13 Nisan 2011 günü Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada bakın neler söylemişti: “Haçlı Seferleri, iki kültürün, iki medeniyetin, iki dinin karşı karşıya gelmesinden ziyade, birbirini tanıması, birbirini anlaması ve birbirinden etkilenmesi sonucunu da doğurmuştur. Bilimde, sanatta, mimaride, dilde, musikide, günlük yaşam alışkanlıklarında, hatta yeme-içme kültürlerinin transferinde Haçlı Seferleri son derece etkili olmuştur. Haçlı Seferleri’ni derin hafızasından silemeyenler, kendi toplumlarına da bölgelerine de dünyaya da barış ve hoşgörü vaat edemezler.”

‘İSLAM DÜNYASI ÖZELEŞTİRİ YAPMALI’

2011 yılında Müslümanlara “Haçlı Seferleri’ni unutun” çağrısı yapan Erdoğan, 2004 yılında da İslam dünyasını özeleştiri vermeye çağırıyordu.

Erdoğan İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik Konferansı kapsamında 23 Kasım 2004’te düzenlenen İş Forumu’nun açılışında İslam dünyasına sesleniyordu: “Artık bir özeleştiri yapma zamanı gelmiştir ve geçiyor. Bunu gerçekleştirmek durumundayız.”

Evet, Erdoğan’a göre İslam dünyası özeleştiri yapmalıydı, Müslümanlar Haçlı Seferleri’ni unutmalıydı…

Erdoğan, AKP milletvekillerinden İslam dünyası açısından kritik öneme sahip Filistin davasında duygusal davranmamalarını bile istedi!

Erdoğan, 25 Mayıs 2004 günü partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda milletvekillerine şöyle sesleniyordu: “Hassas bir dönemden geçiliyor. Filistin konusunda duygusal davranmayın. Dünya gerçeklerini göz önünde tutun. Biz öyle davranıyoruz.”

HAVUÇ VE SOPA

Üç örneği inceledik ama Erdoğan’ın siyasi hayatı benzerleriyle dolu…

Yahudi cesaret madalyası alan tek Müslüman olmasından Irak’ta Müslüman katleden ABD askerlerinin sağlığına duacı olduğunu açıklamasına, Müslüman düşmanı Papa 5. Sixtus heykelinin altında Avrupa Anayasası’na imza atmasından Libya’ya saldıran Haçlı koalisyonuna katılmasına kadar pek çok örnek sıralayabiliriz…

Peki, Erdoğan bu görevi neden kabulleniyor?

Sorumuzun “havuçlu” yanıtı, koltuk!

“Sopalı” yanıt mı? Danışmanı Cüneyt Zapsu’nun ABD’lilere “deliğe süpürmeden önce iyice kullanın” demesi ve kendisiyle telefonda konuşurken Obama’nın beyzbol sopasını tutması mesajı, yeterince açık değil mi?

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)