Koşa koşa Oslo'ya gidersiniz


Terör konusunda hükümeti sert sözlerle eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Terör olayı uluslararası sorun haline gelirse sorun daha da büyür dedik. Meclise gittik gelmediler. Sorunu çözmek için meclise gelmezsiniz, ama koşa koşa Oslo'ya gidersiniz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Okulu'nda düzenlenen CHP İl Kadın Kolları Başkanları Toplantısı'na katıldı.

Kadınların söyleyecek çok şeyi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'yi değiştirmek ve dönüştürmek, Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş Türkiye konusunda kadınların büyük çaba ve azim göstermeleri gerekiyor. Türkiye'nin buna ihtiyacı var'' dedi.

Terör sorununa değinen Kılıçdaroğlu, ''Analar ağlamasın diye yola çıktık. Siyasilerin sözüdür bu. Geldiğimiz noktaya bakın bütün analar ağlıyor. Hani ağlamayacaktı. Bizim çok güzel bir lafımız vardır, acıdan söz ederken insanımız şunu söyler; 'Allah kimseye evlat acısı vermesin' derler. O acıyı on binlerce anne yaşadı'' ifadelerini kullandı.

Kendisinin bir ilk gerçekleştirdiğini, terörü sona erdirmek, yeni bir yol haritası belirlemek ve siyasilerin bir araya gelip konuşmasına ortam sağlamak için iktidar partisine gittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP olarak kendilerine önemli görevler düştüğünü kaydetti.

''Bizim sayfamız hep beyazdır''

Kendilerinin diğer siyasi partilere benzemediğini savunan Kılıçdaroğlu, ''Bizim sayfamız hep beyazdır, üzerinde en ufak bir siyah nokta kendini gösterir. O nedenle bizim sorumluluğumuz fazladır'' dedi.

Ülkenin içinde bulunduğu durumun iç açıcı olmadığını belirtenKılıçdaroğlu, herkesin kafasında bir kaygı olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu hale nasıl geldik. Neden Türkiye bir kaos ortamına sürüklendi. Nedeni belli iyi, sağlıklı, tutarlı ve kararlı bir yönetim yok. Akıllı, düşünen bir yönetim yok. Sorunlara çözüm üretmeye kilitlenen değil rüzgara kapılan giden, olaylara teslim olan bir yönetim var. Bu yönetimi 21. yüzyılın Türkiyesi hak etmiyor. 'Bölgemizde lideriz' diye afrayla tafrayla gezdik, geldiğimiz hale bakın. BM'de Dışişleri Bakanı'nın düştüğü duruma bakın. Dışişleri Bakanı ağlama duvarına dönüştürdü BM'yi. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı gidip dert mi yanacak orada bunu içime sindiremiyorum. AKP'ye oy veren yurttaşımın da halkımın da içine sindirdiğini sanmıyorum.''

Suriye konusu

Hükümetin Suriye politikasına da değinen Kılıçdaroğlu, Suriye politikasının yanlış olduğunu söylediklerinde, en büyük eleştiriyi kendilerinin aldığını belirtti.

Suriye'den gelen 80 bin kişinin kamplarda yaşadığını ve kampların bu kişiler gelmeden yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Geleceğini biliyorlardı. Yarın kış gelecek ne olacak o insanlar? Onların faturası da Türkiye Cumhuriyeti hükümetine kesilecek. Van Depremi'nde çok daha az insanımızın yaşadığı dramı unutmadık. Kendilerine yanlıştan dönün dedik, proje hazırladık mektup gönderdik, yeni bir yol haritası çizin dedik. Ama bizi ahlaksızlıkla suçladılar'' diye konuştu.

Hükümetin terör konusunda da yanlış yolda olduğunu söylediklerini, bu konuda TBMM'yi de toplantıya çağırdıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Toplanalım ortak aklı egemen kılalım dedik. Meclis'e gittik onlar gelmedi. O Meclis'in varlık nedeni halkın sorunlarını çözmektir. Meclis'e gittik onlar gelemediler, kaçtılar. Demokrasinin Kabesidir orası. Şimdi sormaz mıyız biz, 'TBMM'ye sorunu çözmek için gelmezsin koşa koşa Oslo'ya gidersin. Sormayacak mıyız biz bunu'' ifadelerini kullandı.

AKP'nin kendini muhafazakar parti olarak tanıttığını belirten Kılıçdaroğlu, muhafazakar bir partinin iktidar olduğu son 10 yılda boşanmaların olağanüstü boyuta ulaştığını, aile yapısının büyük yara aldığını söyledi.

''Bizim kadınımızın son 10 yılda çektiği acıyı, tarihimizde hiçbir kadın çekmemiştir'' diyen Kılıçdaroğlu, kadının sorunları ile ilgili bir çalışma yaptıklarını bildirdi.

ÖSYM'ye eleştiri

Türkiye'de çok kurum bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Bunlardan bazılarında hiç şaibe olabileceğini düşünmezdik. Güven veren kurumlardı. Bunlardan biri ÖSYM'dir, sınavları hep oralar yapardı. Sınav sonuçlarına kimse itiraz etmezdi, güvenlikliydi. Ne yaptılar, güveni değil adamı seçtiler. 'Benim adamım onun başında olsun...' Kardeşim senin adamın onun başında olsun da bari nitelikleri tutsun, bari ahlaki değerleri olsun. Kaç tane skandal yaşadık'' dedi.

Bir gazetecinin her gün köşesinden 3 soru yönelttiğini ancak bu sorulara hükümetten cevap alamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''iktidarın üç sorunun altında ezildiğini'' söyledi.

Tıpta uzmanlık sınavından aylar sonra yanlışlık yapıldığının söylendiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Bunun sorumluluğunu kim üstlenecek. O hataların arkasında bir siyasal iktidar durursa bütün o hataların ortağı demektir. İnsanın biraz yüzü kızarır, ben anlatırken utanıyorum. Ben 'ar damarı çatlamış adam' demiştim. Samimi söylüyorum, ar damarı çatlamasa zaten o koltuğu bırakır gider'' ifadelerini kullandı.

Yargıçlık sınavı yapıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, burada da sınav sorularının satıldığının ortaya çıktığını öne sürdü. Sınav sorularının belli kişilere verildiğinin açık olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Bunlar yargıç olacak, adalet dağıtacak. Bu insanlardan yargıç olur mu'' diye konuştu.

Siyaset kurumlarının ve yöneticilerin geçici, mevcut kurumların ise kalıcı olduğunu söyledi.

Yeni eğitim sistemi

Yeni eğitim sistemini de eleştiren Kılıçdaroğlu, 5 yaşındaki çocukların okula alınmasının yanlış olduğunu söyledi.

Bu yaştaki çocukların kalem tutmak için parmak kaslarının dahi gelişmediğini belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda Başbakan'dan bir pedagoga danışması tavsiyesinde bulunduğunu anımsattı.

Kılıçdaroğlu, ''Çağır sor bakalım 5 yaşındaki çocuk ilkokula başlar mı başlamaz mı? Bir sor bakalım. 'Sormam', eğitim fakültelerine sor, 'sormam', YÖK sana bağlı, onlara sor 'sormam ben bildiğimi okurum, çünkü ben doğru biliyorum' der. Bir insan her şeyi ben biliyorum derse, o insanın hiçbir şey bilmediğini kabul ederiz. Kural budur'' dedi.

Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili broşürler hazırladıklarını ifade ederek, kadınlardan bu broşürleri her eve ulaştırmalarını istedi.

Söz konusu yasanın hiçbir yerde tartışılmadığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Önceleri anneler çocuklarını gülerek okula götürürdü, şimdi kaygılı. Rapor almak istiyor, bir Başbakan tarafından ağza alınmayacak derecede ağır bir suçlamayla karşı karşıya kalıyor. 'Sizin çocuğunuz geri zekalı mı' diye. Bunu söyleyen insanın zekasını ölçmemiz lazım'' ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, hükümetin sorun çözmekten uzak olduğunu, sorun üreten bir hükümet haline geldiğini de söyledi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan da kadınlar olarak gitmedik yer bırakmayacaklarını, partilerini iktidara taşıyacaklarını söyledi.

Dokuzcan, tüm illerdeki kadın kolları başkanlarının katıldığı toplantıların iki gün süreceğini kaydetti.

Bu arada toplantı öncesi Dokuzcan ve il kadın kolları başkanları Anıtkabir'i ziyaret etti.

''Benim görüşmem televizyonların önünde oldu''

Öte yandan Kılıçdaroğlu, toplantı sonrası Parti Okulu'ndan ayrılırken, bir gazetecinin kaçırılan AKP Hakkari İl Başkanı Abdulmecit Tarhan'ın kardeşinin ''Ben CHP'yi aramadım, onlar beni aradı'' dediğini belirtmesi üzerine ''Benim görüşmem televizyonların önünde oldu'' yanıtı verdi.



AA
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)