Medyayı siyasi rakip görüyor


Nereye gitsem, kiminle konuşsam aynı soruyla karşılaşıyorum..
Başbakan medyaya karşı neden bu kadar sert?
Birkaç nedeni var diyorum.. Dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum..
Burada da sıralayayım..
Neden bir; Başbakan eleştirilmeyi sevmiyor.. Tahammül çıtası düşük.. Meseleye şöyle bakıyor; seçmenin yarısı beni destekliyor, gece gündüz çalışıyorum, takdir edilmiyorum, en küçük bir aksaklıkta, birileri oturduğu yerden, elini taşın altına sokmadan laf sokuşturuyor.. İktidarı hedef alıyor..
Böyle düşündüğü için öfkeleniyor..
Eleştirileri haksızlık olarak görüyor..
*
Neden iki; Başbakan medyaya da siyasi rakip olarak bakıyor.. Öteki siyasi partilere nasıl cevap veriyorsa medyaya da aynı üslupla, aynı tonla cevap veriyor.. Hatta çoğu zaman medyayı öne koyuyor, medyadan gelen eleştirileri daha önemsiyor, anında cevap verme ihtiyacı duyuyor..
*
Neden üç; Başbakan hep birileriyle itişerek, birileriyle mücadele ederek bugünlere geldi..
Eskiden cephe genişti, giderek daraldı.. CHP dışında kurum kalmadı.. Bir de BDP var ama BDP başka meselelerde fikir beyan etmediği için onun alanı sınırlı..
PKK ve terör..
Geriye kala kala CHP kalıyor..
Her gün CHP’ye, her gün Kılıçdaroğlu’na yüklenmek de olmaz.. Bıktırır.. Bu sebeple, kızma alanına medya daha sık girmeye başladı..
*
(Not; MHP de var denilecektir ama 12 Eylül referandumunda tabanının bir bölümünü AKP’ye kaptıran MHP sert muhalefetten kaçınıyor.. Bahçeli kan kaybını önlemek için Erdoğan’la kavgaya tutuşmaktan kaçınıyor.. Arada sırada atışmalar oluyor ama o kadar..
Dedim ya arada sırada)
*
Kabaca işin özeti bu.. Ama en önemlisi Başbakan’ın birilerine kızarak siyaset yapma alışkanlığı..
Savunmada kalmayı sevmeme huyu!..
En iyi savunma saldırıdır anlayışı..
Yani taktik olarak kızdığı anlar da var.. Konuyu saptırmak için, başka yöne çekmek için diyelim..
Afyon’da somut örneğini yaşadık..
Eleştiri konusu Genelkurmay Başkanı ile Vali’nin hediyeleşmesiydi.. Hediyeleşmenin fotoğraflanıp Valiliğin internet sitesinde yayınlanmasıydı.. Vali’nin yaptığını savunup hayat devam ediyor demesiydi..
Başbakan bunları söyleyen medyaya kızdı ama başka yerden.. Kimin yazdığını, söylediğini bulamadığım birileri Genelkurmay Başkanı’na yalaka demiş.. Başbakan onlara kızdı..
Ama sanki bütün medya aynı tutumdaymış gibi bir hava yarattı..
(Buraya bir not düşelim.. Kim söylemişse ayıp etmiş.. Eleştiri sınırını aşmış)
*
Başbakan, icraatını beğenmeyen, eleştiren kimse meydana çıksın siyasi rakibi olsun istiyor..
Siyasete girsin boyunun ölçüsünü göstersin!..
Yani..
Ya rakibi olsun ya da sussun..
Ama demokrasilerde hayat böyle değil.. Eleştiri hakkı sadece siyasetçiye verilmiyor..
AKP milletvekili İdris Bal’ın Başbakan’a verdiği raporda belirttiği gibi, özellikle başkanlık sisteminde iktidarı denetleme görevi en çok medyaya düşüyor..
Tersi olsaydı..
Sorunların minimuma indiği, derdi olmayan, refah içinde yüzen, kişi başına geliri 25 bin, 30 bin, 40 bin dolar olan ülkelerde medya olmazdı..
*
Bugün kendi hallerimizi yazdım ama ne yapayım.. Gündemin ilk sırasına medya çıktı..

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)