Neyin kongresi?


Siz bu yazıyı okurken Ankara'da AKP'nin 4. büyük kongresi başlamış olacak.
Bir gün öncesinden ne olabileceğini tahminederek kaleme aldığım bu yazıyı bir 'acemi müneccim' tahminleri de sayabilirsiniz; saklayıp nasıl bir bir gerçekleştiğini de takip edebilirsiniz.
2023'te de AKP iktidarda olacakmış da o zamanki kadroları şimdiden seçiyorlarmış da... Sanki demokrasiyle değil de padişahlıkla yönetiliyoruz.
Aslında MHP'ye ait olan 2023 projesini AKP'nin ele geçirip böyle kullanması tam bir psikolojik harp taktiğidir.
'Türkiye'yi ele geçirdim; bir daha asla başkasına bırakmam. Rakip olanların da her yolu deneyip hakkından geleceğim.'
Gitti Osmanlı hanedanı; geldi AKP hanedanı...

İLK HEDEF AKP'Yİ ELDE TUTMAK
Siz 2023 havalarına bakmayın. Bu kongrenin hedefi 2014'tür. Yani cumhurbaşkanlığı seçimidir.
Başbakan Erdoğan, Köşk'e çıkarken yetkilerini çok kuvvetlendirmek peşindedir. Türkiye, başkanlık sistemi üzerinden postmodern padişahlık devrine iteklenmek isteniyor.
AKP Lideri; partinin yönetimini de bırakmak istemiyor. İşte Cemaat ile Erdoğan arasındaki tek çelişki buradadır. Cemaat; 'Sen Köşk'e çık ama partiyi de Abdullah Bey'e bırak.' diyor. Tayyip Bey ise başbakanlık koltuğunda bir mutemedinin bulunmasını istiyor. Bu AKP'yi 2023'e hazırlama propagandası; bir ayağı ile Köşk'ten partiyi yönetme projesidir.

KÖŞK KOLAY DEĞİL
Türkiye; ekonomik olarak darboğazdadır. Yapılan insafsız zamlarla bütçe dengesi tutturulmaya çalışılsa da halk er geç bunun sorumlusunun Başbakan Erdoğan olduğunu anlayacak ve tepki gösterecek. Çünkü alt katmanlar milli gelirden giderek daha az pay alırken zenginler tabakası azmanlaşıyor.
İkincisi de azan terör olayları... Hükümetin 10 yıl içinde terörü bitirmek değil artırmak biçiminde bir politika izlediğini en sıradan insan bile görüyor. AKP yönetimi; 2007 genel seçimleri öncesinde PKK ile aracılar üzerinden anlaştı. Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurmasına izin verilen Barzani; bütün Kürtlerin AKP'ye oy vermesini açık açık istedi ve PKK da bu süreci baltalamadı.
2011 genel seçimlerinden önce de hükümet ile PKK temsilcilerinin, Oslo'da İngiltere'nin gözetiminde anlaştıklarını belgeler gösteriyor.
Ama geldiğimiz dönemde PKK dört koldan saldırıda. İktidarın Güneydoğu'da 'demokratikleşme' adına attığı adımları örgütün 'yeniden büyüme ve şehirlere ele geçirme' biçiminde çok ustaca kullandığı ortaya çıktı. Vatandaş bunu görüp kızıyor; Köşk yolu dikenlerle doluyor.

HÜRRİYET İŞARETİ VERDİ
Hürriyet Gazetesi'nde geçen gün yer alan 'İmralı iyi Kandil kötü' biçimindeki uyduruk haber bunun en açık göstergesidir. Bu gazete; dezenformasyon görevini üstlenip kamuoyunu kandırmaya çalışmaktadır. Demekki Öcalan ile pazarlık yapılacak. Bu duyulacak. İşte toplum buna hazırlanıyor.
Mizaha bakar mısınız: Öcalan'ın işaretiyle hareket eden Kandil'deki teröristler kötü de bunların lideri Öcalan iyi... Öcalan'ın seçtirdiği BDP'liler kötü de Öcalan iyi... İşte bugünkü kongre bunun üstünü örtme kongreğsi de olacak.
***
Bu arada bol bol ileri Türkiye, demokrasi nutukları dinleyeceğiz; CHP'ye vuruşları seyredeceğiz ama İmralı'ya verilecek 'Barışalım!' türü ince mesajlar da bunun arasına sıkıştırılacaktır.
Ne yazık ki Türkiye şu an terör karşısında çaresizdir. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir hükümet, terör örgütü saldırırken onunla müzakere yapmamıştır.
Güç, hükümetin elinde iken yapılacak işi, güç karşıda iken yapmaya kalkışmak, teslim olmanın utangaç yoludur. Millet bunu bir anlarsa Çankaya hesapları alt üst olur. İnşallah Başbakan Erdoğan beni yanıltır; AKP'liler haklı çıkarlar...

Rıza Zelyut

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)