O ihanetse ya bunlara ne demeli


Milli Eğitim Bakanı, müsteşarı, bazı müsteşar yardımcıları ve genel müdürler eğitim dünyasının dışından geldi. İmam hatip kökenli olmak, namaz kılmak ve AKP’ye yakınlığı ile bilinen öğretmen sendikasına üye olmak, şube müdürlüklerine, grup başkanlıklarına, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine getirilmenin tek kriteri oldu.

İlköğretimin kaldırılıp ilkokul ve ortaokul sistemine dönülmesiyle birlikte okullarda “norm kadro” uygulaması bozuldu. O yüzden, öğretmenlerin dağılımı sağlıklı yapılamıyor. İl milli eğitim müdürleri, sorunları çözme makamında olan yöneticileriyle görüşemiyor. Bire bir çalışma yapılarak çözülmesi gereken sorunların giderilmesi bir yana daha da büyüyor.

Okullara ödenek gönderilmediği için bakım-onarımları yapılamadı. Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye’de öğrenci yurtları ve okullardaki Suriyeli sığınmacılar henüz çıkarılmadı. Konuştuğum yetkililer Pazartesi akşamına kadar yurtların boşaltılacağını söylediler.

Başbakana yanlış bilgi aktarılıyor
Okula başlama yaşı konusunda uzmanların görüşlerini dinlemek, velilerin tedirginliğini gidermek, öğretmenleri yeni sisteme hazırlamak yerine, velilere, öğretmenlere hatta “66 ay olmaz” diyen eğitim uzmanlarına hakaretler yağdırılıyor. Başbakan da, rapor almak isteyen velileri ağır bir dille eleştiriyor, bunun ihanet olduğunu, “evladım geri zekalı” anlamına geldiğini vurguluyor.

Başbakana doğru bilgi verilseydi, o konuşmayı yapmayabilirdi. Öğretmenin de öğrencisinin yeni öğrenim yaşına göre bedensel gelişimi, psikolojik durumu, kas becerileri konusunda eğitimden geçirilmesi gerekiyor. Bunlar da yapılmadı. 5 yaşındaki çocukların ilgisi, ihtiyacı, becerisinin farklı olduğundan Milli Eğitim Bakanı habersiz, öğretmen de sisteme göre hazırlıksız.

Bakın, birinci sınıfın oyun ağırlıklı olacağı bilgisi de Başbakan Erdoğan’a yanlış veriliyor. Ana sınıfı ve ana okullarında öğrencilerin oynaması için yerlerde halı serilir, duvara çarpmaması için önlemler alınır. Bu okul ve sınıflarda teneffüs saati yoktur. Asıl öğretmen teneffüse çıktığında, öğretmenin yardımcısı sınıfta görevi sürdürür. Oysa, ilkokul 1. sınıflarda ne halı, ne oyuncaklar, ne ikinci öğretmenden söz edebiliriz. Siz kimi kandırıyorsunuz?

Öğrenci özel okula yönlendiriliyor
Genel liseler gelecek yıl sonuna kadar tamamen kaldırılıp tüm okullar Anadolu lisesine dönüştürüleceği için genel lise sayısı giderek azaldı. O yüzden, genel liselere girebilmek de sorun oldu. Örneğin, İzmir’de bir liseye her yıl ortalama 300 öğrenci alınırken, aynı okula bu yıl 500 öğrenci başvurdu. Şimdi, öğrenci kontenjan fazlası olduğu için düz liseye girebilmek için torpil arar hale getirildi.

Sayıları azaldığı için düz liseler sanki Anadolu lisesi, fen lisesiymiş gibi kayıt yaptırmak sorun oldu. İşte bu durum, öğrencilerin imam hatip liselerine, özel okullara yönlendirilmesinin de yolunu açtı.

Eş durumu fırtınası dinmiyor
11 yıllık AKP hükümetleri döneminde öğretmenlerin eş durumu atamaları sorun olmuyor da, Ömer Dinçer’in bakanlığıyla birlikte niçin sorun olmaya başladı? 2003 yılında yapılan yönetmelik değişikliğinden sonra da “ihtiyaç fazlası” öğretmenler sorunu çıkmış, dönemin Personel Genel Müdürü Remzi Kaya ile Ankara Milli Eğitim Müdürü Murat Bey Balta ortak çalışma yapmasıyla sorunu çözmüşlerdi. Bırakın öğretmen fazlalığını, öğretmen ihtiyacı bile bile doğmuştu. Bugün böyle bir çalışma ortamı yok.

Bulunduğu hizmet bölgesinde çalışma süresini tamamlamış sınıf öğretmeninin tayini çıkmamış, branş öğretmeni olan eşinin tayini çıkmış. Bakanlık “ya ayrı illerde çalışın ya da birinize iki yıl ücretsiz izin veririm” diyor. Öğretmenin bin 700 lira maaşla nasıl geçineceğini Bakan Dinçer’in düşüneceğini siz sanıyor musunuz? Eş durumu sorunu çözülmeyse, 50 bin civarında öğretmen ya ücretsiz maaş alacak, ya da eşinden ayrı görev yapacak…

Öğretmenler, Dinçer dönemine kadar herhalde böyle bir zulüm görmemişti. Önce 4+4+4 ile,binlerce öğretmen illerde norm fazlası durumuna düşürdüler. İller arası yer değiştirmelerde sınıf öğretmenlerine sadece 7 il açıldı ve bunun 5’i Doğu illeri. Öğrenim durumu özrü kaldırıldı. Bakan “Hizmet puanı üstünlüğüne göre atama yapılacak” diyor.

O zaman bir örnek verelim: Şırnak’ta görevli bir öğretmenin, Eskişehir’deki eşinin yanına gelebilmesi için istenen 200 puana, ancak 11-12 yılda gelebileceğini birileri bakana söylemiyor mu? 12 yıl karı-koca ya ayrı çalışacak, ya da boşanacak… Buna vicdanınız nasıl el veriyor?

Ömer Dinçer’li Milli Eğitim Bakanlığı, yeni eğitim-öğretim yılına asla hazırlıklı değil. Bunların giderilmesi için okulların açılışı ertelenmeli ve bazı konularda yeniden karar verilmeli. Başbakan, çocuğuna rapor alanları ihanetle suçlarken, yeni öğretim yılına bu şekilde girilmesine neden olanlara ne demeli?

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)