Said Nursî’nin Matematik dehası!



Oğuz Yılmaz adlı Aydınlık okuru, 7 Ağustos 2012 tarihli yazımla ilgili olarak “Said Nursî’nin Matetamik Dehası (!)” başlıklı bir ileti gönderdi. Bu değerli katkısından dolayı okurumuza teşekkür ederim.
Bir paragrafta üç yanlış
Oğuz Yılmaz, Said Nursî’nin “Barla Lâhikası”dan örnek olarak 7 satırlık bir paragraf alıyor ve Allame-i Cihan Said Nursî’nin bilgi dağarının ne denli fos olduğunu kanıtlıyor:
[“Bütün enbiyanın usul-ü dinleri ve esas-ı şeriatları, hülâsa-i kitapları Kur’ân’da bulunduğuna, ehl-i tahkik ve ehl-i hakikat ittifak etmişler. Bu sırra binaen fetret-i mutlakanın zamanı ihraç edildikten sonra, rivayet-i meşhureyle zaman-ı Âdem’den tâ kıyâmete kadar, eyyam-ı şer’iye ile tâbir edilen yedi bin seneden, fetret-i mutlakanın zamanı tarh edildikten sonra altı bin altı yüz altmış altı sene kadar, din-i İslâmın sırrını neşreden hakikat-i Kur’âniye, küre-i arzda ayrı ayrı perdeler altında neşr-i envar edeceğine, âyâtın adedi işaret ediyor demektir.” (Lâhikası)
Birinci yanlış
İnsanlığın ömrünün 7000 yıl olduğu iddiası: Yapılan kazılarda on binlerce yıl önceye dayanan insanların yaptığı eşyalar bulunmuştur. Bunlardan bazıları: Lespogne Venüsü: (Fildişi, 27,000 yaşında); Dolní Vestonice Venüsü: (Seramik, 27,000 ila 31,000 yaşlarında); Willendorf Venüsü: (Limestone, 24,000 ila 26,000 yaşlarında); Moravany Venüsü: (Fildişi, 24,800 yaşında); Brassempouy Venüsü: (Fildişi, 22,000 yaşında).
İkinci yanlış
Kur’an’ın ayetlerinin sayısının 6666 olduğu iddiası. Said Nursî bunu kesin bir bilgiymiş gibi verir. Bu sayıların doğruluğu onun için bir mucizenin işaretidir. Halbuki Kur’an’ın ayetleri konusunda İslâm arasında farklılıklar vardır. Bazı ayetleri iki cümle olarak okuyabilirsiniz. Ayet sayısını kişiye göre değişebilir kesin bir ayet sayısı olamaz. Bulunan bütün ayet sayıları doğru olabilir, ama Said Nursî 6666 ayet sayısını mutlak doğru kabul ederek ve buradan da mucize çıkartmış olmasıdır (!) .
Bu farklı sayımın bir sonucu olarak; İbn-i Abbas 6616, Nafi, 6217, Şeybe, 6214, Mısır âlimleri 6226, Zemahşeri, İbn-i Huzeyme, Şeyhulislam İbn-i Kemal ve Bediüzzaman Said Nursî ise 6666 ayet olduğunu söylerler.
Üçüncü yanlış
Üçüncü yanlış, en dramatik olan yanlıştır: 7000 yılından Hz. İsa ile Hz. Muhammed arasındaki geçen zamanı çıkararak güya Kur’an ayetlerinin toplam sayısı olan 6666’yı bulmuştur. Bu iki peygamber arasında geçen süre yaklaşık 600 yıldır. Ancak Said Nursî’ye göre 334 yıldır. Benim özellikle merak ettiğim, herkes tarafından genel kabul gören Hz.İsa ile Hz. Muhammed arası ortalama 600 yıl geçtiğidir. Said Nursî’nin yanındaki kimse onu uyarmamış mı? Bu iki peygamber arasında geçen sürenin 334 yıl değil yaklaşık 600 yıl olduğunu kimse söylememiş mi?
İki peygamber arasında geçen döneme fetret devri denir. Eğer başka peygamberlerin adı kullanılmamışsa İsa ile Muhammed arası dönemdir.]
Beni şaşırtan ne?
Gazetelerde okursunuz: Bir cami avlusunda Hazret-i Hızır olduğunu iddia eden bir uyanık aralarında doktor, savcı, avukat da bulunan birtakım safritiği dolandırır. Dolandırıcılar kralı Sülün Osman (Osman Ziya Sülün, d.1923 ö. 1984) da 1950 ve 60’lı yıllardaki “işleriyle” ün kazanmıştı. Tramvay, Galata Kulesi, kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını saf vatandaşlara ‘satarak’ ya da ‘kiraya vererek’ efsane haline geldi.
Bunların hepsi mümkün. Araştırma yapsanız çok ilginç dolandırıcılıklar bulursunuz. Ama bir sosyoloji profesörünün Said Nursî’nin ilim ve dehası konusunda kitap yazması çok ender rastlanacak bir garabettir. Bu işi mahallî içtimaiyat âlimlerimizden Şerif Mardin beyefendi yapmış ve “Bediüzzaman Said Nursî” (İletişim Yayınları) adlı bir eser kaleme almıştır.
Aydınlık okurunun gönderdiği metindeki bilgileri kontrol ettim: Venüslerin yaşlarıı okurun yazdıklarını aşağı yukarı doğrular nitelikte.
Afrika’da bulunan ve insanlığın anası sayılan Lucy Ana 3.2 milyon yaşında. Bilim adamlarına göre günümüz insanın özünün ortaya çıkması bundan 200 bin yıl kadar öncesine gidiyor.
Anladığım kadarıyla, Said Nursî insanlığın yaşını Tevrat’ı kaynak alarak hesaplamış. Tevrat’ta göre Tanrı’nın yeryüzü egemenliği tamı tamına 5751 yıllık idi. Tevrat’tan bu yana geçen zamanı bu sayının üzerine eklerseniz, 8 bin küsur yılı bulursunuz.
Nurcu taifesini incelerseniz, aralarında yüksek öğrenim görmüş, kendi alanında “professeur” olmuş bir yığın insana rastlarsınız, bu insanlar nasıl oluyor da bir zır cahilin yazdıklarına inanıyorlar? Musa Anter bile Kürtçülük kontenjanından över Said Nursî’yi (Mustafa Yıldırım, Meczup Yaratmak, UDY, S.121).
Said Nursî, Barla’daki ağaca havada yürüyerek çıkıyor; jandarmanın eline taktığı kelepçe kendiliğinden açılıyor. Sanki illüzyonist (sihirbaz, gözbağıcı) Harry Houdini.
Adnan Menderes’e yağ çekmek için “Hükümet Kore’ye asker gönderiyormuş, eğer bana izin verseler, 5.000 genç nur talebelerimle gönüllü olarak komünistlerle harbetmek için ben de giderim” (M.Yıldırım, S.127) bile diyor.
Aynı şey Fethullah Gülen söz konusu olunca da ortaya çıkıyor. Hoca’nın ne zaman başı sıkışsa Hz.Peygamber rüyasına giriyor.
Bu iki insanın meczup oldukları kesin de, onlara inanan binlerce insanın durumu onlardan daha beter.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)