Seminer mavrası!


Balyoz kararları konuşulurken sapla saman karışıyor... Örneğin Başbakan Erdoğan diyor ki:
- Balyoz CD’lerini dinliyorum, şok oluyorum...
Başbakan’ın kastettiği 5 - 7 Mart 2003 tarihinde yapılan ‘Plan Semineri’nin ses kayıtlarıdır.
CNN Türk’te “Dört Bir Taraf” adlı programın hanım katılımcısı aynı şeyleri söylüyordu:
- Yalnızca ses kayıtlarını dinlemek bile orada bir darbe planlandığını ortaya koyuyor...
Oysa... ‘Plan Semineri’nde konuşulanlar dava dışında tutulmuştur.
Seminerde geçen bazı ifadelerin sorunlu olduğu doğru. Ama seminerdeki konuşmaların kurgulanmış bir aşırı tehdit senaryosu çerçevesinde yapıldığı gözönünde tutularak bu konuşmalar dava konusu yapılmadı. İddianamede plan seminerine doğrudan suç atfedilmiyor.
Dava Mehmet Baransu tarafından bir bavul içinde savcılığa getirilen CD’lerin 11 no’lusu üzerine kurulu... Sanıklar ve vekilleri bu CD’lerin düzmece olduğunu ortaya koydu. Yerli ve yabancı bilirkişilerin bu CD’lerin sahte olduğuna ilişkin raporları var.
Mahkeme adeta kanıtların sahteliğinin ortaya çıkmasından korkarcasına bilirkişi incelemesi yaptırmayı reddetti, darbeyi önlediği iddia edilen kişileri tanık olarak dinlemedi, delillerin incelenmesi safhasını tümüyle atladı. Avukatlar bu yüzden makemeyi boykot etti.
Şimdi kanıtların sahte olmadığını savunamayanlar sözü ‘Plan Semineri’ne getirerek oradan darbe çıkarmaya çalışıyor...
‘Plan Semineri’ne 162 subay katıldı. Bunların 52’si hakkında soruşturma açıldı. Geri kalan 110 subay dava dışı kaldı. Balyoz davasında yargılanan 365 sanığın 313’ü seminere katılmış değil. Yargılama ve ceza Balyoz Planı CD’siyle ilgili... Hukuktan söz edebilmek için de onun sahte olmadığı ispatlanmalı...


Süpper proje...

Belediye seçimleri yaklaşırken... CHP’nin seçime dönük süper proje hazırladığını yazıyor CHP’li İmambakır Ülküş... Nedir o diyeceksiniz...
Bu “ilginç proje”ye göre İstanbul’un başarılı belediye başkanlarını yer değiştirecek...
Böylece CHP’nin seçim kazanamadığı ilçeleri kazanmayı amaçlıyorlar...
Beşiktaş’ın başarılı ve kendi çalışmasıyla CHP’nin rekor oylara ulaştığını söyleyen İsmail Ünal, Kâğıthane’den aday gösterilecek...
Bakırköy’ün başarılı belediye başkanı Ateş Ünal Erzen, Bağcılar’dan aday gösterilecek...
Kadıköy’ün başarılı belediye başkanı Selami Öztürk, Sultanbeyli’den aday gösterilecek...
Ataşehir’in başarılı belediye başkanı Battal İlgezdi, Ümraniye’den...
Sarıyer belediye başkanı Şükrü Genç, Gaziosmanpaşa’dan...
Silivri belediye başkanı Özcan Işıklar kardeş ilçe Sultangazi’den...
Avcılar belediye başkanı Mustafa Değirmenci, Esenler’den...
Kartal Belediye Başkanı Atınok Öz Tuzla’dan,
Maltepe Belediye Başkanı Mustafa Zengin Sancaktepe’den...
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün Fatih’ten...
Çatalca belediye başkanı Cem Kara ise Arnavutköy’den aday gösterilecek...
* * *
Bu başkanlar madem başarılılar, madem yalnız kendi ilçelerinin değil tüm İstanbul’un gönlünü fethettiler, o zaman gittikleri ilçelerde de seçimi kazanırlar. Onlardan boşalan yerlere de Genel Merkez bazı hevesli milletvekilleri ile kendine yakın bulduğu kişileri aday gösterebilir. Böylece tüm ilçeler CHP’nin eline geçer.
Başarılı belediye başkanları üzerlerine düşen özveriyi göstermeli...
CHP seçimden ancak böyle güçlü çıkar...

Dünkü Milliyet’te bir haber: “Zekâ üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan bilim insanı Flynn, Türklerin zekâsının arttığını söyledi.”
Aynı gün bir haber de Sözcü’den: “Erdoğan’ın masasındaki ankete göre AKP’nin oyu düşüyor.”
Haldun Ertem


Anıt mezar

Turgut Özal‘ın mezarı açılsın mı açılmasın mı tartışmaları sürerken... Bir okurumuz anımsatıyor:
- Özal‘ın Anıt Mezarı’nın parasını devlet ödemiş, bu ödemeye yapılan itirazlar üzerine ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz “Anıtın bedelini parti olarak biz karşılayacağız” demişti... Ne oldu?
Okur haklı... Mesut Yılmaz öyle demişti. Sonra ödemediler...
Daha doğrusu mevzuat ödemeye müsait değil dediler, Malatya’da yerine bir okul yaptırdılar...
Fırat Mahallesi’ndeki çok programlı lise 2000 yılında açıldı...

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, “Türk ekonomisini kıskanıyorum” demiş.
“Kıskanma n’olur, Çalış senin de olur”...
* * *
Tayyip Erdoğan, “Genelkurmay başkanlarıyla iyi çalıştım” demiş.
Düşünün ki, “terörist” olanlarıyla bile iyi çalıştı!
Fahrettin Fidan


* Okurumuz diyor ki...
“Asker olan kuzenim geçen sene görev yapmak üzere Afganistan’a gönderilince başına bir şey gelir diye çok endişelenmiştik. Şimdi ise inşallah orada kalır diye dua ediyoruz, zira görev yaptığı bölge Türkiye kadar tehlikeli değil...”
Ülkenin geldiği duruma bakınız...

Toprak

Halk ozanı Neşet Ertaş’ın ölümüne herkes gibi üzülenlerden biri de sanatçı Nil Karaibrahimgil’di. Üzüntüsünü twitter’da, “Toprağı bol olsun” diye dile getirince, “Toprağı bol olsun, Hıristiyanlar için söylenir. Müslümanlar için, ‘Allah Rahmet Etsin’, ‘Mekanı cennet olsun’, ‘Işıklar içinde yatsın’ gibisinden sözler söylenir” şeklindeki eleştirilerin haddi hesabı olmadı tabii ki.
Dün öğle saatlerinde televizyon izlerken bir habere gözümüz takıldı. Kapadokyalı Neşet Ertaş sevenleri ona olan sevgilerini bindikleri balona sanatçının dev posterini asarak ve türkülerini söyleyerek dile getirmişler. Posterin altındaki yazıda aynen şöyleydi.
“Güle Güle Neşet Baba Toprağın bol olsun”
Müslüman için “Toprağı bol olsun” diyen hayli bol sayıda insan var anlaşılan bu topraklarda.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)