Şırnak'taki komutanların başına bakın neler geldi!


Şırnak’taki komutanda moral kalır mı?

Terörle mücadele moral ve motivasyon ister. Terörle mücadelenin en kritik illerinin başında Şırnak gelir. 20 bin askerin bağlı olduğu Tümenin son 10 yılında görev yapan komutanların başlarına neler geldiğini araştırdığımda, ikisinin tutuklu, birisinin tutuksuz sanık, birisinin de firari sanık konumunda olduğunu öğrendim. Diğer rütbelerdeki komutanların da yüzde 90’ı hakkında da C.savcılıklarınca yürütülen soruşturmalar var.

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden sonra Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinin basılmak istenmesi, terör örgütünün hedefinin geniş bir bölgede etkinliğini ortaya koyma girişimidir. Bir zamanlar örgütün yanaşmaya bile cesaret edemediği yerlerde bulunması, kuşkusuz Devletine bağlı vatandaşın Devletini daha çok aramasına neden olmaktadır.

Terör örgütünün kamplarında eğitilmiş ve Türkiye’ye eylem için gönderilmiş olanlara şu talimat verildi: Sizi oraya ölmeye gönderiyoruz. Ölümüne mücadele edeceksiniz, ilçeyi ele geçireceksiniz. Bunu yapamayan ya da çekinceli davranan hakkında gereği yapılacaktır.

Hemen belirtelim, terörle mücadele konusunda yeni bir şey aramaya gerek yok. Çünkü, bu konuda söylenmemiş söz, edilmedik “büyük laf” kalmamıştır. Hükümete yakınlığı ile bilinen gazetede şimdi de “dişe diş dönemi”nin başlatılacağı yer alıyor. Aynı haberde komutanlara “karakolda yatmaları” talimatı verilmiş. Ayıp ayıp… Başbakan Erdoğan, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyordu. Komutan karakolda niçin yatsın? Komutanın yeri dağlardır dağlar…
Terörle mücadelede yapabilmek için sizin görev alanınız kapsamında olan her yerde olmanız gerekir. Karakolda oturarak, ya da üs bölgesi oluşturup sadece orada kalarak terörle mücadele edilmeyeceğini, bu konuyu çok iyi bilen komutanlar şimdi değil, yıllardır söylüyorlar.

Beytüşşebap’ta olanlara inanılamıyor
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi, PKK’nın giremediği, kolay kolay eyleme kalkışamadığı ilçeydi. Bu ilçede bir tabur bulunur, askerlerin önemli bir bölümü de yine ilçe dışında dolaşırlardı. Aşiretler, başta Jirkiler olmak üzere Devlete bağlıydı. Teröristlerin, köylerine yakın yerlerde bulunmasına asla fırsat vermezlerdi.

PKK’nın giremediği, etkin olamadığı Beytüşşebap ne oldu da elden çıktı? 1993 yılında 4 kişinin öldürülüşünden bu yana etkili eylem yapılamayan ilçe, bu kez bir uçtan bir uca adeta kuşatıldı. El kadar ilçeye bu kadar teröristin geleceğini herkes biliyor ama güvenlik güçleri habersiz.

Güneydoğu’nun ilçelerinde, her türlü haber el altından anında duyurulur. Teröristlerin ilçeyi basacağı haberini ilçeden bilmeyen yok. Nitekim, çatışma başladığında teröristlerle birlikte hareket edenler de ortaya çıkıyor. İş yine dayanıyor, istihbarat eksikliğine ve teröristlerin o bölgede haftalarca yaptığının önceden öğrenilememesine, askerin sadece üs bölgesinin dışına çıkmamasına…

Ya “Ergenekoncu” ya “çeteci” deniliyor
Devletin yanında hep yer almış aşiretler, köyler yanlarında Devleti göremez hale gelince terör örgütünün isteklerine boyun eğer hale getirilmiş. Aşiret liderleri, korucubaşları ya “Ergenekoncu” ya da “çetecilikle” suçlanıyor. Cizre’nin elden çıkmak üzere olduğu yıllarda bu ilçede komutanlık yapan Albay Cemal Temizöz gibi, korucubaşı Kamil Atağ da cezaevinde.
Cemal Temizöz’ün görevli olarak yurtdışına çıkmasına rağmen, çıkmadığına ilişkin yazı gönderilmesi, Temizöz’ün ise elindeki belgelerle çıktığını kanıtlaması sanıyorum onu yıkmıştır. Jandarma Genel Komutanlığı’ndan gerçek bilgiyi öğrenmesi ve bunu mahkemeye intikal ettirilmesinin zorluğunu o yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Daha acısı, eski korucubaşı Kamil Atağ’ın bir yakını rahatsızlandığında, ona devletin değil, terör örgütüyle bağlantılı olanların sahip çıkması bu aileyi iyice yıkmış…

Firarda ki komutandan, tutuklu komutanlara
O zor bölgelerde görev yapan, orada görev yaptıktan sonra cezaevine girenler sanki azmış gibi şimdi de albayları emekliye zorlamak için kendilerine hiçbir görev verilmeden Şırnak’a gönderildiği belirtiliyor.

Şırnak, Tümen Komutanlığı’na bağlı 20 bin asker, 10 bin köy korucusu bulunan kritik bir ilimiz. Orada görev yapan komutanların yüzde 90’ının başı soruşturmalarla, davalarla dertte. Hem sınır sorumluluğu, hem de iç güvenlik görevi bulunan Tümene bağlı Silopi, Şenoba, Akçay ve Çakırsögüt tugayları ve 4 alay var. Bu önemli bölgede tümen komutanlığı yapanların akıbetlerini merak ettim. İşte ortaya çıkan tablo:

- 2001-2003’de Şırnak Tümen Komutanlığı yapan Orgeneral Saldıray Berk, emekli edildi, halen Erzincan olayı Davasının tutuksuz sanığı.
- 2003-2005’de Şırnak Tümen Komutanlığını yapan Tümgeneral Dursun Ali Karababa, Balyoz Davasının tutuklu sanığı. Halen Silivri cezaevinde.
- 2005-2007’de Şırnak Tümen Komutanlığı yapan Tümgeneral Ahmet Yavuz, Balyoz davası sanığı. Hasdal cezaevindeyken, YAŞ kararıyla emekliye sevk edildi, Silivri’ye götürülecek.
- 2009-2011’de Şırnak Tümen Komutanlığı yapan Tümgeneral Mustafa Bakıcı, İnternet Andıcı soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı verildi. Bakıcı, bu karardan sonra yurtdışına kaçtı. Firari tek komutan.

Terörle mücadele moral ister, motivasyon ister… Bunlar var mı acaba?

Yorum Gönder

2Yorumlar
  1. Devleti yönetenler ve adalet dağıtanlar bir daha düşünsünler."Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası mı yoksa fenası mı yapmaya çalışılan?"

    YanıtlaSil
  2. 16 Tane devlet kurduk hangisi cephede savaşarak yıkıldı hepside kendi kendini yıktı şimdi aynı yol izlenerek TÜRK varlıgının kalesi TÜRKİYE CUMHURİYETİ ayrı sonuca dogru hızla ilerlemektedir

    YanıtlaSil
Yorum Gönder