Türkiye’yi Tepeleme İktidarı


Bir dost mesaj attı, AKP CHP’yi terör mahkemelerine teslim ederse çok gülerim demiştim son yazımda... “Aslında ağlanacak bir durum” dedi ve ekledi: İktidar kendisine sürekli düşman seçiyor, yaratıyor ve onunla savaşıyor...

Bugün gelin, dostumuza teşekkür ederek, açtığı kapıdan girelim!..

RTE ve “akilsiz” adamları, 10 yıl içinde kendilerine kaç ve kimleri düşman seçti ve onlarla mücadele etti, ediyor?

Toplumu tepeden, tabandan, derinden dönüştürmenin yolu, düşmanlarla mücadeleden geçer bu tür iktidarlar için. Geçmişteki totaliter rejimlere, Almanya’ya falan bakın...

Sayalım düşmanlarını:

***

Hukuk: Halledildi mi? Tabii ki, tepeden tırnağa ve tamamiyle... (Şüphesiz ki belirleyici, karar verici organ, kişi ve özel mahkemelerle.) İktidarı boyunca savaştı hukuk-yargı yapısıyla. Yargıyı baş düşman ilan etti! En sonunda, kestirmeden bir referandumla, işi uzatmadan bir vuruşta bitirdiler yargının-hukukun işini... Sadece doğrudan talimatla yönlendirdikleri özel yetkili mahkemeler değil, “düşmanların işini” her türlü belden aşağı ama hukuki olmayan araçlarla bitirecek, normal mahkemeler de yarattılar... Örnek mi istersiniz, İzmir’e falan bakın!

Üniversiteler: Halledildi mi? Tabii ki, tepeden tırnağa ve tamamen! Üniversiteler iktidarın en büyük düşmanları arasındaydı! Bugün üniversite yapısı tamamen çökmüştür. Liyakat falan hak getire, kubura atılmıştır bu tür “söylenceler”... Adamı olmak, imamcı olmak, hatipçi olmak, bütün bu siyasi gerzekliklere boyun etmek yeterlidir. Türkiye üniversitelerini toparlamak mümkün olabilir mi, nasıl olur bilemiyorum. Bunun çok örneğini vereceğiz...

***

Ordu: Halledildi mi? Şüpheniz mi var! Hele hele ordu, baş düşmanlar arasında birinci sıradaydı! Kaç yıldır savaşıyorlar ordu ile! Ergenekon, Balyoz, Zir Vadisi.. say sayabildiğiniz kadar... Andıçlar! Islak imza zevzeklikleri! İstanbul’da fuhuş ve casusluk davası zırvalıkları...

Ve İzmir’den yürütülmekte olan başka bir askeri casusluk ve fuhuş davasıyla da, bu kez Deniz’in işini tamamen bitiriyorlar! Ne kadar seçkin subay varsa, tasfiye! Bu iktidara seçkin, uzman, kaliteli olmak gerekmiyor; imamcı olmak, hatipçi olmak, tam bağımlı olmak gerekiyor. Odun ol, ama adamı ol! Son bir koramiral içeri atıldı! Toplam 93 kişi!

CHP bir rapor hazırlamış görmedim, deniyor ki “Bir orduda 400 casus olur mu? TSK bugüne kadar bu 400 casusu bilmiyordu ise, tek suçlu Genelkurmay Başkanlığı’dır. En kritik bilgisayarların imajları alınması nedeniyle ileri askeri gizlilikteki çok sayıda belge polis ve savcıların elinde...”

TSK’nin bütün savunma belgeleri ortalıkta. Ne adam kaldı ne gizlilik. Bu raporlar nerelerden kimlerin eline geçiyor, bilene aşkolsun!

Yukarıda bir Genelkurmay’ı tutuyorlar, geçici olarak, çünkü sanki her şey yolundaymış, hiyerarşik yapı işliyormuş vb gibi bir görüntüyü ayakta tutmanız lazım. Ama, karargâhın altındaki neredeyse bütün subayları temizliyorlar. Yani Genelkurmay’ın altı tamamen oyulmuş vaziyette... Bu nasıl iştir, siyasi olarak anlamak mümkün de.. Doğrudan oyulan kurumların bu konuyu anlamamalarına gel de şaşma! Tabii CHP dahil!

Medya: Olayın tam içinde olduğum ve çok yazıp çizdiğimiz için, susuyorum! Ana akım medyadan hâlâ ayakta kalmış gibi görünen ve gazetecilik yapma işaretlerini arada sırada verenlere bile dayanamıyorlar. Dört bir koldan, onu neden verdin, bu haberi neden öyle gördün?.. Baskı üstüne baskı... Şimdi Demirören’in gazetelerini seyretmeye başladık. Ama Sözcü ise alıp başını gidiyor! Millet ana akım medyadan kaçtı, oraya buraya sığınıyor! Medyanın yüzde 70’den fazlasını kontrol ediyorlar! Bu bile yetmiyor, yüzde yüz seslerini işitiyor musunuz?

Eğitim: Başından beri eğitimle, Bay Muktedir’in çok sık dile getirdiği Hazreti Eyüp sabrı ile uğrayıp durdular. “Laik eğitim” yıkılması gereken bir düşmandı, geldiklerinden beri öyle... Adım adım, gıdım gıdım, bazen birkaç darbe ile.. Ve sonunda bir yasayla bitirdiler işini eğitimin...

***

Ve CHP: CHP iktidarın en baş düşmanı haline geldi. Baş düşmanları yıktıkça, artık bütünüyle CHP’ye yüklenebilirler. CHP’yi etkisizleştirmek için her yolu deniyorlar. Zaten CHP’nin içinde de durumu görmeyen veya teslim bayrağını çekenler ortaya çıkmaya başladı...

Bay Muktedir, ıcığını cıcığını çıkarıyor CHP’nin. Sıra, bu parti nasıl ve neden kuruldu, ülkeyi batırmak için mi söylemine geldi. Bunu da söylüyorlar zaten...

Yazıyorum şuraya: AKP’nin son baş düşmanı CHP’dir. Ciddi anlamda diyorum: Düşman! CHP’ye vurdukça dökülenleri toparlayacak, kaçanlar ve teslim olanlar olacak...

Adamlar ülkeyi tepeden tırnağa tepeliyor, bazıları da bunu, parlamenter sistemin normal politik oyunu olarak görüyor. Birileri “Silivri falan, bunlara hiç bulaşmayacaktık” diyor..

Yani ülkeyi, halkı, hak ve hukuku, demokrasiyi, Cumhuriyet kurum ve kuruluşlarını savunmayacaksın da, neyi savunacaksın kardeşim!..

Sıra CHP’ye geldi.. Bakalım nasıl ayakta duracak?.. Zaten kaç tane sivil kurum kaldı ortalıkta?

Hiç atlamayalım: İktidarın bir başka baş düşmanı daha var, dışarıda: Suriye!

Savaşçı iktidar ve lideri, dışarıyı boş bırakır mı!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)