...Ve Fakat!


Basının mühimmat deposu patlamasıyla ilgili sorularını yanıtlamayan ve gerekçe olarak da “Her şey ortada” diyen Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel haklı.

Fotoğrafların tanıklığıyla, evet her şey ortada:

Afyon mermerinden yapılmış bir satranç takımı. El dokuması Bayat kilimi ve üzerinde Kurtuluş Savaşı simgeleri işlenmiş bir plaket!

Afyon Valisi’ne Genelkurmay Başkanlığı plaketi!

Bir dakika lütfen. Hemen eleştirel bir davranış sergilemeyelim. Ülkemiz AKP iktidarı sayesinde durmadan o biçim geliştiğine göre devleti, pardon AKP’yi temsil eden Vali İrfan Balkanlıoğu’nun 25 şehit verdiğimiz patlamanın ertesi günü rutin, olağan bir gün yaşanıyormuş gibi Org. Özel’e armağanlar vermesini, Org. Özel’den Genelkurmay Başkanlığı plaketiyle onurlandırılmasını neden eleştiri konusu yapıyoruz?

Şehitler gelir. Bayrağa sarılı tabutun arkasından binlerce insan gözyaşı dökerek ülke bölünmez diye haykırarak yürür. Mühimmat deposu bir gece ansızın patlar, çiçeği burnunda, 17’si yükseköğrenim görmüş 25 asker bir anda ölümle kucaklaşır ve fakat...

...Devletin bir bakanı, dünyanın her yerinde oluyorsa bizde de neden olmasın der gibi, patlamayı olağan bir olaymış gibi gösterir. İstanbul’da, Boğaz’a karşı sözlü sazlı konserler, gece kulüpleri yine dolup taşar. Olağan yaşam sürürse...

...Cumhuriyet geleneklerini yıkmakla görevli, “usta patronu” gibi sözde devrimci, reformist vali de şehit babasının üç günlük asker oğlunun elinde o bombaların işi neydi diye sorduğu olayın ertesi günü toplumsal vicdana ters düşen yeni bir protokol uygulamaya neden girişmesin?

İlgilisine sorsalar yanıt şöyle olabilir: Armağan alışverişini patlama olayının odak noktasına koymak, koskoca valiyi ve Genelkurmay Başkanı’nı eleştirilerin adresi yapmak, ileri demokrasiye aykırı, üstelik abesle iştigal değil mi?

Ne ki vali beyden gazetelere yansıyan haberlere göre, Org. Özel soruşturma daha sürerken yapılan eleştirilere kızgınmış.

Yoksa, kızmasına medyanın nedeni meçhul patlama olayını aydınlatacak olasılıkları gündeme getirmesi ve Genelkurmay’ın sorumluluklarını anımsatması mı?

“Her şey ortada” diyor Org. Özel. Evet, ortada olan: 25 şehit!

***

“Şehit haberleri yazmak PKK’nin propagandasını yapmaktır” diye medyayı suçlayan Başbakan gibi Org. Özel de patlamayla ilgili medyada araştırıcı soruların manşetlerde görülmesine, orduda kaza yoluyla şehit olaylarının artmasını irdeleyen siyaset adamlarının, köşe yazarlarının eleştirilerine mi sinirleniyor, kızıyor acaba?

Oysa, Genelkurmay medyadaki irdelemelere ışık tutmak isteseydi, sürekli sorulan depoda bulunan el bombalarının türünü, özelliklerini açıklayarak araştırmalara öncülük edebilirdi.

Askeri uzmanlar el bombalarının pimi çekilmedikçe patlamayacağını açıklıyor. Fakat bir iddiaya göre depodaki el bombaları Almanya menşeli, Monoblok denilen bombalar. Özelliği ise fünye gövde birbirine monte edilmiş, düşürülünce patlayan 36 parça tesirli bombalar.

Şayet iddialı bu bilgi ve mühimmat deposu komutanının patlamadan on dakika önce sayım veya sıralama görevi yapan askerlere el bombalarını yere düşürmemeye çok dikkat etmelerini içeren uyarısı doğruysa; patlama olayını aydınlatacak ilk ciddi veri ele geçirilmiş olacak!

***

Genelkurmay Başkanımız ola ki yapılagelmekte olan soruşturmanın sonucunu beklemeyen komutasındaki TSK’ye yönelik değerlendirmelere sinirleniyor, belki onay bekliyor. Ama bu olasılık bir fıkrayı anımsatmaya vesile oluyor.

Her zamanki gibi zam fırtınasından sonra ülkenin Devlet Başkanı, yanına Başbakanı alıp akıl hastanesine gitmiş. Hastaneye girmişler.

Korkunç bir alkış patlamış. Bütün deliler Devlet Başkanı’nı, Başbakan’ı alkışlarken sadece bir kişi, kımıldamadan onları izliyormuş.

Devlet Başkanı adamın önünden geçerken durmuş ve “Dikkat ettim, bir tek sen beni alkışlamadın. Niçin?” diye sormuş. Adam soruyu yanıtlamış:

“Efendim ben deli değilim, gardiyanım!”

İyi pazarlar!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)