Ve TSK’ya Balyoz’u indirdiler


Balyoz davasında hüküm açıklandı.

Ne yalan söyleyeyim verilen cezalara şaşırmadım.

Niye mi?

Bana göre bu davanın hükmü önce­den verilmişti de ondan!

Yargılama görüntüsü, yapılan operas­yonun hukuk ile ambalajlanmasıydı.

Hedeflenen ise Türk Silahlı Kuvvetleri’ne diz çöktürüp yüzde 100 Atlantik Paktı çizgisine çekmek ve mili refleksler veren Atatürkçü subayları tasfiye etmek­ti.

Bir dava düşünün ki, iddianamesinde- ki iddiaların 1600 küsuru çürütülmesine rağmen düşmüyor ve ceza getiriyor.

Bir dava düşünün ki yargılamaya ko­nu olan dönemde TSK’dan birinci ve ikinci derece sorumlu olanlar bırakın hesap vermeyi, ısrarla talep edilmesine rağmen tanık olarak bile dinlenmiyor.

Bir dava düşünün ki sanık lehinde ta­vır sergileyen yargıçlar dava devam eder­ken birbiri ardına sürgüne gönderiliyor.

Söyleyin böyle bir tablodan aksi karar çıkar mıydı?

Bu yargı fotoğrafı bana Nemrut Mus­tafa Divanı ile hukukunu çağrıştırdı.

Peki, bu kararla TSK topyekûn diz çö­ker mi?

Birkaç Rüştü Erdelhun bulurlar da gövdeden gedik açamazlar!



Şam’da namaz kılmaktan, Akçakale’yi boşaltmaya!

Hatırlayın ne diyordu Kasımpaşalı Başba­kanımız:

- Şam’da Emevi Camisinde namaz kılma­mız yakındır.

Peki, iki gündür ne oluyor?

Sınır ilçemiz Akçakale’yi boşaltıyoruz.

Evet, Akçakale’de çocuklar okula gidemez­ken, ahali de mahsur!

Niçin mi?

Akçakale’nin hemen karşısındaki Suriye’nin Tel Abyat beldesinde çatışmalar var ve seken mermiler Akçakale’yi tehdit ediyor da ondan!

Asarız, keseriz, izin vermeyiz, namazı Şam’da kılacağız, höt-zöt derken bir ilçeyi bo­şaltma noktasına gelmek ne hazin bir sonuçtur

Bu mudur büyük devlet olmak, bu mudur caydırıcılık?

Türkiye’yi adam yerine koysalardı, yapabilir­ler miydi bunu?

Aslında Türkiye kendi kendini hançerliyor.

Üç beş soytarının cebine Suudi- Petro dolarlarını koyup hemen sınırımızda savaşçılık oyna­tırsan, olacağı ilçeyi boşaltma noktasına gel­mektir.


Sen F Tipi ile birlikte tetikçilik yapmadın mı Ali?

Ali Bayramoğlu TESEV’deki toplantı­da hoşuna gitmeyen soru soran Zaman Gazetesi muhabiri Büşra Erdal’a, “Sen Cemaatin tetikçisisin” dediğini okuyun­ca gülmeye başla­dım.

Yahu Ali, Zaman Gazetesi ya da Ce­maat senin yol arka­daşların değil mi?

Onlarla beraber yıllar yılı Türk Ordu­suna sövmediniz mi?

Demokrasi amba­lajı ile dezenformasyonlar yapıp psikolo­jik operasyonlar yapmadınız mı?

Hal bu iken şimdi eski yoldaşına nasıl tetikçi dersin!

Akit Gazetesi de­nen mevkute yıllar yılı bizi hedefe otur­turken alkışlayacaksı­nız ama şimdi Şemdin Sakık’ın ifade­sinden hareketle sizi haber yapınca vavey­lalar koparacaksı­nız… Yemezler Ali!

Daha önce de yazdım Üniversite yıllarımdan tanıdığım bu Ali, Bağdat cad­desinde süs köpeği­ne tur attırırdı. Med­yamız onu Sezen Aksu flörtü ile tanıdı ve o tanınma ile te­sadüfen medyaya geçti. Yandaş med­yaya kapağı atması ise Fehmi Koru saye­sinde. Dolayısı ile Ali Bayramoğlu zaten medyada olmayı ve fikir adamı diye lanse edilmeyi zerre hak etmeyen biri….

Besleme medyada PKK için bahane üretme seferberliği

AKP iktidarı ile yandaşı olan besleme medya, PKK ile mücadele etme yerine bahaneler üretme ve sorumluluğu başkalarına atma telaşında!

Yok, efendim PKK bugün ortaya çıkmamışmış!

Yok, efendim İran ile Suriye kışkırtıyormuş!

Yok, efendim TSK içindeki Ergenekoncular PKK ile temas halinde imiş!

Yok, efendim asker AKP’nin burnunu sürtmek için risk almıyormuş!

Bre utamazlar 2002′de sıfır noktasında olan PKK terörünü bu noktaya taşıyan Oslo, İmralı ve Habur süreçleridir ki onların mimarı Tayyip Erdo­ğan’dır. Dahası, AKP ile beraber bugün bile PKK ile mücadele edilmiyor, yapılan PKK’ya karşı güvenlik güçlerimizin kendini korumasıdır.

Bir başka şey kontrol ya da komuta TSK’da de­ğil, terör konusunda zerre birikimi olmayan İmam Hatipli Valilerdedir, dolayısı ile sorumluluk onlara aittir.

Bunlara PKK’nın gerçek hamisi olan ABD ile Barzani’ye AKP’nin takındığı teslimiyetçi tavrı da dikkate alırsanız her şey ortada değil midir?

Aykut Kocamanın sabotajı

Önceki akşam oynanan Fenerbahçe-Marsilya maçı yetersiz ve sabit fikirli bir teknik adamın takımını nasıl yendirebileceğinin adeta belgeseliydi.

Maçı izleyenler tanıktır. Fenerbahçe 60. dakikaya kadar sahanın tek hakimi ve skor olarak 2-0 önde. Derken Aykut Efendi o bilinen inadı ve sabit fikirliliği ile kin duyduğu Alex’i oyundan aldı. Belki inanmayacaksı­nız ama çok iyi oynayan Alex çıkarılınca gayrı ihtiyari eyvah bu maç gidecek dedim. Alex’in yerine alınan Christian’ı ise oynadığı süre içinde gören olmadı. Aynı şekilde Sow ile Caner’in çıkarılması ve yerine formsuz iki ismin alınması ile iki gol art arda yendi.kemalistler.org

Aklım almıyor bir antrenör iyi oynayan takımını niye sabote eder? Aykut sahanın en kötüsü Bekir’i çıkarmak yerine, en iyi olan ve top tutma-oyun kurma becerisi­ne sahip Alex’i niye çıkarır?

Artık ispatlanmıştır ki bu Aykut’un çapı, kabiliyeti ve önyargıları Fenerbahçe’ye yetmiyor ve zarar veriyor. Dolayısı ile derhal işine son verilmedir.

Aziz Yıldırım eğer bunu yapmaz ise emin olun bir­kaç haftaya kalmaz kendisi hedef alınacaktır. Hiçbir mazeret ve vefa hikâyesi başarının yerini tutamaz.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)