Vur abalıya al lokmasını


Zamlar Balyoz kararlarına denk gelince başlık bulmak kolay oldu..
Zamlar balyoz gibi indi..
Daha da inecekmiş.. Otomobil, akaryakıt ve alkollü içeceklerde yapılan artış kesmezmiş..
Devlet 8.5- 9 milyar toplamayı hedeflemiş.. Doğalgaz, elektrik ve sigara da nasibini alacakmış.. Kimilerine göre KDV oranı yüzde 18’den 19’a çıkacakmış..
Mış mış mış demeyin.. Bu işler mışlarla başlar gerçek olur..
Zamlar balyoz gibi tepemize iner..
*
Haaa şunu da belirtelim.. İktidar adamları geçmiş dönemi suçlarken, enflasyonun ‘canavar resmiyle’ tasvir edildiği günleri hatırlatırken, faturanın hep vatandaşa kesildiğinin altını çizerken şöyle diyordu..
Bunlar zam yapmaktan başka bir şey bilmezlerdi..
*
Pardon, pardon.. Bu iktidarın yaptığı zam olmuyor..
Ne oluyor?
Enflasyon ayarlaması..
Durup dururken niye yaptılar?
Bütçe açığını kapatmak için, Başbakan Yardımcısı söyledi.. Bütçe dengesi bozulursa Türkiye’de ne güven kalırmış ne de huzur..
Peki, vatandaşın bütçesi bozulursa! Ailelerde huzur kalmazsa!..
Bu zamlardan sonra kalmayacak.. Millet zaten kıt kanaat geçiniyordu, devletin açığını kapatmak için fakir fukaranın imanı gevreyecek..
Başbakan’a en yakın gazetenin attığı başlık güzeldi..
Yanlış yönet halka ödet..
Olacak iş mi?
Faturayı vatandaşa kes!
*
İşin başka boyutu da var..
İktidar adamları dolaylı vergilere yüklenerek haksızlık yapıyor.. Dürüst vatandaşını ezdiriyor, dürüst vatandaşını soyuyor..
Diyelim ki esnafın biri vergi kaçırıyor, diğeri düzgün ödüyor.. Otomobil almaya gittiklerinde dolaylı vergi aynı.. Vergisini veren de vermeyen de aynı ÖTV’yi, aynı KDV’yi veriyor..
Bir yolunu bulup az vergi ödeyen rahat.. Ödeyeceği ÖTV’yi, KDV’yi devletten çoktan kesmiş.. KDV ile devletten çaldığını devlete geri veriyor..
Vergisini veren!
Vergisini vermeyenin cezasını yüksek KDV ödeyerek çekiyor..
Haksızlık burada..




Balyoz’da kırk katırla kırk satır!
Kaç gün oldu Balyoz‘la yatıp Balyoz‘la kalkıyoruz..
Kimsenin içi rahat değil.. İktidar adamlarının da.. Daha ilk günden ‘Yargıtay aşaması var’ diyerek ortam soğutması yaptılar..
Kültür Bakanı daha da ileri gitti; ‘bereket versin ki nihai karar değil’ deyiverdi.. Yani o kadar kötü..
Bereket versin nihai karar değil denilerek yüreklere su serpiliyor ama; o kararla hapiste olanlar yatmaya devam ediyor, dışarıdakiler patır kütür içeri atılıyor..
Yargıtay’dan karar bir yıldan önce çıkmaz..
Demek ki; bereket versinin bedeli en iyi şartlarda bir yıl..
*
Bi de şöyle bi durum var.. Birçok belgenin düzmece olduğu iddiası var ya.. Mahkeme gerçek kabul edip ceza yağdırdı..
Ya düzmeceyse!..
*
Size bi soru..
Bazı belgelerin düzmece olduğu mu daha kötüdür, 2003 yılında darbe tatbikatı yapıldığı mı?
Hangisi..
Düzmece belgelerle mahkemelerin aldatılması mı sizi korkutur, darbe planının yapılması mı?
Kırk katır mı kırt satır mı hali!
Yargıtay’dan nasıl bir sonuç çıkmasını istersiniz..
Rahat bir uyku çekmek için.. Bu soruyu kendinize sorun..
Rahat bi zamanınızda..



AB Ankara’nın umurunda mı?
Yine rapor zamanı geldi çattı.. Avrupa Birliği Komisyonu 10 Ekim’de Türkiye raporunu yayınlayacak..
AB de ne demeyin.. Ne çabuk unuttunuz?
Hani 2004 yılında tam üyelik müzakereleri başlatıldığında havai fişeklerle kutlamıştık..
10 yıla kalmaz gireriz diyorduk..
Şimdi 2023’e kadar girerseniz ne ala diyorlar..
İşe bak!
*
(Bu arada bizim AB Bakanımız var; Başmüzakereci.. AB ile ilişkileri dondurduk, AB Bakanı gizli işsiz oldu.. Sağa sola gidip mağaza açıyor..
Eee ne yapsın!.
Ankara’da boş boş otursun mu?
Ortaköy’deki AB binasında gelip keyif mi çatsın?)
*
Ankara, rapor sert tonda olmasın diye dördüncü yargı paketini hazırlamaya teşebbüs etmiş ama yetiştiremeyeceğini anlamış..
Brüksel’e de bildirmiş..
*
Brüksel, Ankara’nın umurunda değil, rapor ne sertlikte çıkarsa çıksın ipinde değil..
AB hevesi falan kalmadı zaten.. O bir dönemin çıpasıydı.. İşi bitti, defteri dürüldü, kenara konuldu..
O halde Ankara’nın derdi ne?
İç politika..
Rapor medyaya baskıdan başlayacak, otoriterleşmeden çıkacak.. Kayıtlara girecek..
İktidarın rahatsızlığı bundan..

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)