Ne garip! Senin o ateşlendiğin,
hastalıktan kıvrandığın geceler kadar
karanlık ve sancılı ortalık!
Karartma durmuyor, gittikçe artıyor
yürek sıkkın, yolunda ağırlaşan kan ılık..
Bunca cüretin karşısında
tutuk bir akıl, perişan bir şaşkınlık
almış başını tünellere sokuyor.
geceler ve günlerce
ecel terleri döküp
saatlerin akrebi tarafından,
saniyelerle zehirleniyoruz.
Uçuşan fikirler,
yerle yeksan olan ilkelerimizle boy ölçüşürken
Kocatepe'den bir hayal gibi görünüp
ama yorgun ama kırgın, elinde sigara
düşünüyorsun kara kara!
Oysa sen değil,
biz düşünmeliyiz artık ey ATA!
Sen yok musun, biz olmalıyız!
Seni boşalttıkları yere biz dolmalıyız.
Hani sen kördün ya,
göremedin gerçeği ve kaldırdın hilafeti
padişah olacağın yerde bu mazlum ulusa
cumhuriyeti gösterdin parmağının ucuyla
İşte o parmağın ucu bile olamayacaklar
bu milletten yüz bulsalar
bozuk para gibi seni harcayacak,
10 kasım'da bile hatırlatmayacaklar
Benim derdim seni hatırlamak değil ki Ata'm
Seni unutamayıp hala yasını tutmak
bunca yıldan sonra hala yasta olmak!
Yerine koyacak biri olsa
inan ki senin için gözyaşı neden dökeyim Ata'm
Çünkü aslında
Bana senin adın bile bayram!
Berrin Aksu