Türkiye Cumhuriyeti, Özal, Çanakkale, Kurtuluş, Japonya, Hiroşima-Nagazaki, Milli Şuur



Türkiye Cumhuriyeti
Bir Savunma Destanımız Türk Çanakkale Savaşı
Bir Var Oluş Destanımız Türk Kurtuluş Savaşı
Ve
Japonya
Hiroşima-Nagazaki
***** Milli Şuur *****
Çok Önemli Lütfen Okurmusun
Yüce Atatürk’ün
Türkiye Cumhuriyeti’ni Kuran Türkiye Halkına Türk Milleti Dediği
Yüce Türk Milletinin Asil Çocukları
Canım Kardeşlerim Biz Hepimiz Kardeşiz


Yıl 1984. Türkiye Cumhuriyetinde, başbakan Turgut Özal. Milli Eğitim Bakanı ise, Vehbi Dinçerler. Ülkenin geleceği adına çözüm yolları araştırması için; Japon pedagogları ülkemize davet eder. Bu uzmanlar; bir süre, ülkenin değişik yerlerinde araştırma yaparlar ve halkla temaslar kurarlar. Sonunda; araştırmalarını tamamlarlar ve sonuçları açıklamak üzere Başbakanın yanına çıkarlar. Milli Eğitim Bakanı da, orada bulunmaktadır. Heyetin vardığı sonuç; gayet net ve açıktır.

‘’ SİZİN GENÇLERİNİZ DE, MİLLİ ŞUUR KAYBOLMAYA BAŞLAMIŞ YAKINDA YOK OLUR. ‘’

Bizim yöneticiler, bu yanıt üzerine şaşırırlar ve hemen sorarlar.
Peki, siz Japon gençlerine milli şuur verme adına, neler yapıyorsunuz?
Biz gençlerimize; daha ilkokula başlamadan önce, şok testler uygularız. Örneğin: uçak gibi hızlı giden, trenlerimize bindirir, bir tur attırırız. Sonra; robotlarla çalışan büyük fabrikalarımıza götürür, gezdiririz. Mini mini çocuklarımız; teknolojinin baş döndürücü neticesini görerek, şok olurlar ve hayranlık duyarlar.
Onları, daha sonra, Hiroşima-Nagazaki’ye götürürüz. İkinci Dünya Savaşı sırasında, atom bombasıyla tahrip olmuş olan bu bölgeleri biz aynen koruyoruz. Oraları da çocuklarımıza bilgiler vererek gösteririz. Hiç bir canlının ve bitkinin hayat bulmasına imkân vermeyen atom bombasının, bugüne uzanan etkilerini, hayretle seyrederler. Doğaldır ki, çocukların bütün gün dinledikleri, masum ve temiz ruhlarında, derin ve etkili izler bırakır. Bütün bunların ardından da, onlara deriz ki:

” Eğer sizler tarihinizi bilmez, tarihinizden ders almazsanız, dostunuzu, düşmanınızı, şehit ve gazinizi bilmez, vatan ve milletiniz için canla, başla, kanla çalışmaz, sizden öncekileri geçmezseniz: vatanınızı, işte böyle düşmanlar bombalar, yakar, yıkar ve hiçbir canlının yaşayamayacağı hale getirir. Sonrada, çeker gider. Ama eğer söylediğimiz gibi bir birey olursanız ve çok çalışırsanız; bindiğiniz hızlı trenleri bile geçecek yeni araçlar yaparsınız. Daha da gelişmiş fabrikalar kurarsınız. Üstelik; Hiç bir düşman size saldırmaya cesaret edemez. Ülkeniz, milletiniz yücelir, yükselir, daima bütün insanların saygı duyduğu ve özendiği bir konumda kalır. Şimdi artık tüm bunları çok iyi düşünüp sizler kararınızı veriniz.”

Çocuklarımız; bununla, ikinci bir şok yaşarlar. Ve, bu şoklarla iyi bir Japon olmaya doğru, güçlü bir adım atmış olurlar.

Bizim yetkililer, Japon gençlere, nasıl milli şuur kazandırıldığını öğrenmişlerdir. Ardından, bir soru daha sorarlar.

‘’ Peki, bizim ülkemizde HİROŞİMA-NAGAZAKİ gibi milli şuur uyandırabilecek bir yerimiz yok ki !...Biz ne yapmalıyız !...’’
Japon pedagogları cevap verir; Bildiğimiz kadarıyla, sizin, gençleriniz için birçok Nagazaki’niz ve Hiroşima’nız var. Bizimkinden çok daha önemli bunlar. En önemlileri de yine tüm dünyanın da bilip takdir ettiği gibi
BİR SAVUNMA DESTANINIZ TÜRK ÇANAKKALE SAVAŞI
BİR VAR OLUŞ DESTANINIZ TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI

Bu çetin savaşların geçtiği bölgelerdir. Bu bölgeler, gençlerinizin şok olması için, yeter ve hatta kırıntılarıyla bile on millet daha kurtulur derler.

BİR SAVUNMA DESTANINIZ TÜRK ÇANAKKALE SAVAŞI
Bir metrekare toprağa, 6000 mermi düşen yerdir Çanakkale. Böyle bir savaştan, her şeye rağmen, Türk’ler ATATÜRK ve nice şanlı komutanlarla, cesur yürekli askerleriniz, vatansever milletinizle galip çıkıyorlar ve zor olanı başarıyorlar. En gelişmiş teknoloji ve donanıma karşı çıkabiliyorlar. Üstelik, karşılarında tek bir düşman değil, birleşmiş güçler, sizin tabirinizle 72 buçuk millet var.
BİR VAR OLUŞ DESTANINIZ TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI
Emperyalizme dünyaya örnek yıkıcı darbeyi vurup, Emperyalizminde başının ezilebileceğini gösterdiler. Özellikle Türk-İslam Alemine en büyük ilham kaynağı olan kula kulluk etmekten kurtulup, yalnızca Allah’a kulluk etmeyi ve halkın egemen olduğu, çağdaş, tam bağımsız, laik bir Türkiye Cumhuriyeti’ ni kurdular. İşte Kur’an-ı Kerim’e göre tüm hurafelerden, sahte dincilerden arındırılıp gerçek İslam’ın ve yine en gerçekçi Türklüğün ve de Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran tüm insanların din, dil, ırk, mezhep ayırmaksınız hep birlikte mutlu ve esenlikler içinde kardeş kardeşe yaşayabildiği dünyanın bu açıdan en büyük ülkesini Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdular. Kısacası asıl olan o kadar büyük işler başardılar ki sizlerin tabiriyle yedi düvele meydan okuyup yok olmak üzere olan bir ulusu tekrar yeşertip bir de üstüne İslam’ı ve Türklüğü, İslam ve Türk katillerinden kurtardılar.

Dünya da ki ve içinizde ki Emperyalizme, Emperyal kanıyla beslenen devletlere en büyük yıkıcı darbeyi vurdunuz. Tüm dünyaya örnek oldunuz. Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir dünya lideri ile dünyaya örnek çağdaş, laik, tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurdunuz.
İşte, bu tablolar ve bu bölgeler: gençlerinizin milli şuurlarının pekiştirilmesine fazlasıyla yeter.

Bunun için, gençlerinizi, guruplar halinde Çanakkale ve Kurtuluş savaşı destanlarının geçtiği bölgelere götürmelisiniz. Her Türk genci, Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarının olduğu bölgeyi mutlaka gezmeli, görmeli ve öğrenmelidir. Ve o gençlere denmelidir ki:

“Aynı bizlerin söylediği gibi; ” Eğer sizler tarihinizi bilmez, tarihinizden ders almazsanız, dostunuzu, düşmanınızı, şehit ve gazinizi bilmez, vatan ve milletiniz için canla, başla, kanla çalışmaz, sizden öncekileri geçmezseniz: vatanınız işte böyle esaret altında, kuytu köşelerde, karanlık odalarda, dağda, ovada, ne çok zulümler, ölümler, yıkımlar, bitimler olur. Yiğitler öldürülür, analar, babalar, kardeşler, dedeler, neneler, beşikteki çocuk hatta doğmamış bebekler ve ahırdaki hayvanlar bile canice, kudurmuşçasına öldürülür. Ev, dam, mal, mülk ateşlere verilir içinde insanlarla, hayvanlarla, şeytani duygularla soykırım yapılır, cayır cayır yakılır. Çok acılar çekilir bu vatan ve millet için çook !...
İşte bu şanlı tarih, bu kutsal vatan, asil atalarınızla bunları yaşayarak yazıldı ve kuruldu. Aç, susuz kalındı, evsiz, barksız kalındı ama ne soysuz kalındı ne de vatanseverlikten şeref haysiyetten bir nokta kadar taviz verildi. Düşmanlar vatanınızı, bayrağınızı, özgürlüğünüzü, bağımsızlığınızı hatta namusunuzu almaya geldikleri gibi, bu defa da başka şartlar altında, başka şekilde gelirler, size yaşamı haram ederler.
Ama çalışır, tarihinizi bilir, ATATÜRK, ÇANAKKALE, KURTULUŞ savaşı, Şehit ve gazini bilir ve birlik içinde olursanız, teknolojiyi yakalarsanız, barışa katkıda bulunur vatanınızı çağdaş hale getirebilirsiniz. Evet, gençlerinize bunları telkin ettikten sonra, Türk Kurtuluş Savaşının en iyi anlatıldığı, Atatürk’ün ” Nutuk ” kitabını okutunuz.





Özal ve tüm yetkililerimiz adeta orada donar kalır, mahcup bir şekilde durur ve cevap bile veremez. İşte o zaman anlar ve öğrenir tüm başarılarının en büyük sırlarını.
Ama merhum ÖZAL ve orada bulunan devlet erkanımız bu bir kutsal vatan, bayrak, millet için can alıcı öneme sahip bilgiyi ve tecrübeyi uyguladı mı uygulamadı mı yoksa da bunu Sümen altı edip duyurulmasına bile engel mi oldular. Bu değerlendirmeleri size bırakıyorum ama şunu da iyi bilmeliyiz ki eğer uygulamış olsalardı bu gün şunlar olmazdı;
* Özellikle Allah ile aldatan, Emperyal ve bölücülerle işbirliği yapan AKP, Paralel denilen cemaat Fethullah GÜLEN ve uzantıları
*PKK yani HDP ve uzantıları
*Ayakkabı kutuları, sıfırlamacı baba oğullar
*Yandaş basın, yandaş sülale, yandaş trafo kedisi, köpeği ve artık daha ne varsa
*Dünya da tek olan asil, yiğit TÜRK ASKERİ, KOMUTANI üzerine leke gelmez, hapislere atılmazdı.
*Vatansever aydın yiğitlerimiz, vatansever cesur askerimiz bir bir katledilmezdi.
*TÜRK ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ kelimeleri ve de TÜRK olan herşey soysuzlarca katledilemezdi.
Yine sizlere bir Çin atasözünü de buradan aktarmak isterim canım kardeşlerim
‘’Bilgi ve tecrübelerini yeni nesline aktaramayan bir milletin vay haline’’

ATATÜRK’ÜN TARİH İLE İLGİLİ SÖZLERİ (ÖZDEYİŞLERİ)

Nutuk – Sayfa.1
“Tarihini bilmeyen milletler, yok olmaya mahkumdur.“

“Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir hâl alır.” (1931)

“Büyük devletler kuran ecdâdımız büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur. Türk çocuğu ecdâdını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

“Her şeyden evvel kendinizin dikkatle ve itina ile seçeceğiniz vesikalara dayanınız. Bu vesikalar üzerinde yapacağınız tetkikâtla her şeyden ve herkesten evvel kendi insiyatifinizi ve milli süzgecinizi kullanınız.”

“Tarih hayal mahsulü olamaz.”

“Tarih yazarken gerçek olayları bulmaya çalışmalıyız. Eğer bunları bulamazsak mechuliyeti ve bu noktadan cehlimizi itiraf etmeden etmekten çekinmeyelim.”

“Biz daima hakikat arayan ve buldukça, bulduğumuza kani oldukça ifadeye cür’et gösteren adamlarız.”

“Ben fani bir insanım, bir gün öleceğim, büyüklüğüne ve üstün kabiliyetlerine inandığım Türk Milleti’nin gerçek tarihinin yazılmasını sağlığımda görmek istiyorum. Onun için bu toplantılarda kendimden geçiyor, her şeyi unutuyor, sizi yoruyorum. Beni affedin.” (1933)

“Evvelâ millete tarihini, asîl bir millete mensup bulunduğunu, bütün medeniyetlerin anası olan ileri bir milletin çocukları olduğunu öğretmeliyiz.” (1930)

‘’Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler
Başka milletlere yem olurlar’’
‘’MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR’’
‘’TÜRK ÇOCUĞU ECDADINI TANIDIKÇA DAHA BÜYÜK İŞLER YAPMAK İÇİN KENDİNDE KUVVET BULACAKTIR’’
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Evet şimdi başlayalım YÜCE TÜRK MİLLETİ ulu önderimiz ATATÜRK’ ün de söylediği gibi şanlı tarihimizi şanlı atalarımızı bilmek öğrenmek anlamak zorundayız.

Peki neden; kısaca ‘’ Tarihten silinmemek için tarihini bilmelisin’’

‘’YÜCE TÜRK MİLLETİ’’ için bu ‘’VATAN’’ için ‘’TÜRKİYE CUMHURİYETİ’’ için can kulağıyla iyi dinlemelisiniz vatanımızı 19 mayıs 1919’ da başlayarak ‘’ATATÜRK’’ ve tüm ‘’YÜCE ŞEHİT ve GAZİLERİMİZ, CESUR YÜREKLİ VATANSEVER MİLLETİMİZ’’ yok olmaktan kurtarmıştı ama emanete sahip çıkamadık ki !..Bize bu ‘’VATAN ve YÜCE TÜRK MİLLETİ’’ emanet edilmişti !.Yine yok olmak üzereyiz var oluşumuz bu anlattıklarımı uygulamamıza iyi anlamamıza bağlıdır unutmayın ve gözünüzü dört açın !..

Vatanımız daha önce de olduğu gibi ‘’ALLAH İLE ALDATANLAR’’ ile ‘’EMPERYALİST HAİN KÖPEKLERİN’’ ve de bunların ‘’SOYSUZ UŞAKLARININ’’ istilasına uğramıştır. Tek bir kurtuluş yolumuz var oda ‘’ATATÜRKÇÜLÜK’’ ve yine kurtulana kadar değil acı yok oluşa giden tarihimizin tekrar tekerrür etmesini istemiyorsak, destansı tarihimizi beynimize kazıyacağız, kıyamete kadar ‘’ATATÜRKÇÜLÜK’’ diyeceğiz başka da bir çaremizin olmadığını iyi bileceğiz.
Emperyalizme boyun eğdiren Türk Kurtuluş Savaşı’nın üzerinden daha yüz yıl bile geçmeden birileri, maalesef, bu büyük mücadeleyi ötesinden berisinden çekiştirerek “çarpıtmayı” başarmıştır. Ülkemizin “kadim şeriatçıları” ve “dönme liberalleri”, tarihi “ters yüz” ederek, yüzyılın başında Türkiye’de yaşanan “büyük direniş ve değişimi” ve bu direniş ve değişimin baş aktörü Mustafa Kemal Atatürk’ü tarihin çöplüğüne atmak için gizli, açık çok büyük bir mücadele vermektedirler.
Bu “karşı devrimcilerin” en çok saldırdıkları konulardan biri Kurtuluş Savaşı’dır. Bu çevreler, Kurtuluş Savaşı’nda düşmanın çok zayıf olduğu, İngilizlerle savaşılmadığı ve bu savaşı Padişahın başlattığı gibi birçok iddia ortaya atmışlardır!.. Hiçbir belgesi ve kanıtı olmayan bu “kurmaca” iddialar, hayali tanıkların anlatımlarıyla süslenerek ve “resmi tarihe alternatif” diye parlatılarak kamuoyuna sunulmuştur.

Bu aslında bir psikolojik savaş yöntemi olan, beyin yıkamadır. Peki ama, neden bu toplumun yakın geçmişindeki en büyük mücadele, Batı emperyalizmini dize getiren ve dünyadaki tüm mazlum uluslara örnek olan bir bağımsızlık savaşı küçümsenmek, hatta unutturulmak istenmektedir?

Bu sorulara yanıt vermek için Türk Kurtuluş Savaşı’nın niteliklerine göz atmak gerekir:

Türk Kurtuluş Savaşı, yok edilmek istenen, tarihten silinmek istenen bir ulusun, Türk ulusunun yeniden sahne almasını sağlamıştır.

Türk Kurtuluş Savaşı sonrasında, bu savaşın önderi Mustafa Kemal Atatürk, bağımsız, çağdaş ve laik bir ulus devlet kurmuştur.

Türk Kurtuluş Savaşı, sadece bir kurtuluş savaşı değildir; Türk Kurtuluş Savaşı bir milletin her şeyiyle yeniden uyanışıdır.
İşte “Kurtuluş Savaşı’na ve bu savaşın lideri Mustafa Kemal’e düşmanlığı” bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Türk Kurtuluş Savaşı’nı ve Mustafa Kemal’in bu savaştaki “olağanüstü” rolünü küçümsemenin arka planında “Türkiye’nin bağımsızlığına ve çağdaşlaşmasına düşmanlık” vardır. Bağımsız ve çağdaş Türkiye’den kimlerin rahatsız olduğunu bilmeyen yoktur herhalde…

Kurtuluş Savaşı’nı ve Mustafa Kemal’in bu savaştaki rolünü küçümseyenlerin, Türkiye Cumhuriyetini küçümsedikleri asla unutulmamalıdır.



Faydalanılan kaynaklar;
*Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı resmi internet sitesi
*Ondan fazla ulusal gazete ve basın kaynakları vb. farklı kaynaklar
*Sinan MEYDAN yazı ve kitapları
*Turgut ÖZAKMAN kitapları

Araştıran, derleyen, ilaveler yapan ; 21/06/2015-17:35
YÜCE TÜRK MİLLETİ
HASAN KEMAL DURGUT
(TCHKD)

Yorum Gönder

4Yorumlar
  1. Bizler, gençlerimize milli şuur verme adına, neler yapıyoruz? bunu sorma vakti gelmiştir. Teşekkürler bu önemli hatırlatma için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim !...Tespit ve yorumunuz için !......

      Sil
  2. Evet Milli şuur, Milli şuur, Milli şuur !.......İlk olarak size, şahsım ve YÜCE TÜRK MİLLETİ adına çok ama çok teşekkür ediyorum !...Allah razı olsun sizden. Halbuki ne mecburiyetiniz var bizlere bu kutsal bilgileri veriyorsunuz. Ben size başka yerlerden de takip eden bir okurunuzum Hasan bey. Karşılıksız ve hiç bir ücret talep etmeden sadece ama sadece KUTSAL VATAN, BAYRAK, ŞEHİT ve GAZİLERİMİZ için saatlerinizi, günleriniz haftalarınızı, aylarınızı, yıllarınızı verdiniz. Allah çok ama çok razı olsun siz ve sizin gibi vatan ve millet sever, değerlerimizden.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder