Su uyur, Hulusi Akar!



Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) olağan toplantısı 3-5 Ağustos tarihlerinde yapılacak.

Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) olağan toplantısı 3-5 Ağustos tarihlerinde yapılacak. Terfi, emeklilik işlemleri ile disiplin cezalarının ele alınacağı toplantıda TSK’nın komuta kademesinde önemli değişiklikler yaşanacak.

YAŞ toplantısı, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında 3-5 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.

Toplantıda, terfi sırasındaki albay, general ve amirallerin bir üst rütbeye yükseltilmesi, general ve amirallerin görev sürelerinin uzatılması, emeklilik işlemleri, disiplinsizlik ve ahlaki durumları nedeniyle TSK’dan ayrılacak personel ile TSK’yı ilgilendiren diğer konular görüşülecek.

Genelkurmay Başkanlığı Karargahı Çakmak Salonu’nda gerçekleştirilecek toplantıya Başbakan Davutoğlu ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile diğer YAŞ üyesi komutanlar katılacak.

Şura üyeleri, toplantı öncesinde ise Anıtkabir'i ziyaret edecek.

Şura kararları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayına sunulduktan sonra kamuoyuna açıklanacak.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah Atay’ın görev süresi şura ile sona erecek.

TSK Personel Kanunu çerçevesinde Deniz Kuvvetleri Komutanı ve Hava Kuvvetleri Komutanının görev süreleri bir yıl daha uzatılabiliyor.

Dört yıllık görev süresinin sonuna gelen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel’in emekli olmasıyla teamüller gereği Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akar’ın Genelkurmay Başkanlığına getirilmesi öngörülüyor.

ERKEN DEVİR TESLİM

Bu arada veda ziyaretlerine başlayan Genelkurmay Başkanı Özel’in bu yıl Yüksek Askeri Şura’nın hemen ardından ay sonunu beklemeden görevi teslim edeceği belirtildi.

Genelkurmay Başkanları’nın devir teslim törenleri genelde Ağustos ayının son haftasında yapılıyor. Orgeneral Özel’in ise görev teslimini 14 Ağustos’ta yapacağı bildirildi. Askeri kaynaklar bu tarihin özel bir anlam taşımadığına vurgularken Orgeneral Özel’in kişisel tercihi olduğunu, etik açıdan bu yöntemi uygulamayı tercih ettiğini kaydetti.

HULUSİ AKAR KİMDİR

Genelkurmay Başkanlığı’na atanması beklenen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar’ın özgeçmişi ise şöyle:

1972 yılında Kara Harp Okulundan ve 1973 yılında Piyade Okulundan mezun oldu.

1973-1980 yıllarında çeşitli birliklerde ve Kara Harp Okulunda Takım Bölük Komutanlığı ve Bilgi İşlem Subaylığı görevlerinde bulundu.

1982 yılında Kara Harp Akademisinden, 1985 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisinden, 1987 yılında Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetler Kurmay Kolejinden mezun oldu.

Genelkurmay Başkanlığı da dâhil olmak üzere çeşitli karargâh ve birliklerde Harekât ve Eğitim Kısım Amirliği, İcra Subaylığı ve Şube Müdürlüğü görevlerini icra etti. Ayrıca, Kara Harp Akademisinde Öğretim Elemanlığı ve 1990-1993 yılları arasında Napoli / İtalya’daki Müttefik Kuvvetler Güney Bölge Komutanlığı Karargâhında İstihbarat Subaylığı görevlerinde bulundu. Orgeneral Akar, 1993-1994 yıllarında K.K.K Özel Kalem ve Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlükleri, 1994-1997 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevlerini yerine getirdi, 1997-1998 yıllarında Bosna-Hersek Türk Görev Kuvvet Komutanlığı görevinde bulundu.

1998 yılında Tuğgeneralliğe terfi etmiş ve bu rütbede 1998-2000 yılları arasında Tunceli/Hozat’ta İç Güvenlik Tugay Komutanlığı, 2000-2002 yılları arasında Napoli / İtalya’daki Müttefik Kuvvetler Güney Bölge Komutanlığı Karargâhı Plan ve Prensipler Başkanlığı görevlerini yürütmüş, 2002 tarihinde Tümgeneralliğe terfi etti.

Tümgeneral rütbesiyle; 2002-2005 yılları arasında Kara Harp Okulu Komutanlığı, 2005-2007 yılları arasında Kara Harp Akademisi Komutanlığı görevlerini yaptı ve 2007 yılında Korgeneralliğe terfi etti.

Korgeneral rütbesiyle; 2007-2009 yılları arasında Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı, 2009-2011 yılları arasında 3’üncü Kolordu Komutanlığı görevlerinde bulundu ve 2011 yılında Orgeneralliğe terfi etti.

2011-2013 yılları arasında Genelkurmay II’nci Başkanlığı görevini yürüten Orgeneral Akar, 03 Ağustos 2013 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığına atandı.

Genelkurmay Başkanlığınca İç Güvenlik Harekâtındaki başarılarından dolayı Üstün Cesaret ve Feragat Madalyasıyla ödüllendirilen Orgeneral Akar, ayrıca TSK Üstün Hizmet Madalyası ve TSK Şeref Madalyasıyla ile taltif edildi. Akar aynı zamanda Bosna-Hersek’te SFOR harekâtındaki görevinden dolayı ABD Liyakat Madalyası ve Kore Cumhuriyeti Milli Güvenlik Liyakat Madalyası sahibi.

Orgeneral Hulusi Akar, Şule Akar ile evli ve iki çocuk babası.

Akar eğer atanırsa 2019’a kadar Genelkurmay Başkanlığı görevinde kalabilecek.

ABD’DEN ÖVGÜ

18 Ekim 2012’de Amerika’nın Ankara Büyükelçiliği tarafından hazırlanmış bir belgede Amerikalılar Orgeneral Hulusi Akar’dan da söz ediliyordu:

Söz konusu belge, Amerikan Genelkurmay İkinci Başkanı Oramiral James Winnefeld’in o ay Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesi hazırlanmıştı.

Ve Amerikalı komutana Türkiye’deki durumla ilgili genel bir değerlendirme sunulmuştu.

Winnefeld’in bir araya geleceği mevkidaşı Akar için ise aynen şunlar yazılıydı:

“Sizin asıl muhatabınız, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, harika İngilizce konuşuyor, parlak ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki çalışmalara ve gelişmeye tamamen hâkim. (…)”

Geleceğin genelkurmay başkanını akrabası anlatıyor

Gazeteci-Yazar Yavuz Selim Demirağ, "İmamların Öcü - Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Cemaat Yapılanması" isimli kitabında önümüzdeki dönemde Genelkurmay Başkanı olması beklenen Orgeneral Hulusi Akar'dan da söz ediyor.

Akar'ın uzaktan akrabası olduğunu yazan Demirağ kitapta, "TSK’daki paralel devlet yapılanmasındaki araştırmaların çoğunluğunda yollar Hulusi Akar’ın kavşağında birleşiyor. Oysa Hulusi Akar bu satırların yazarının hemşerisi ve dolaylı akrabasıdır. Onun adını ilk kez Kara Harp Okulu Komutanlığı’na atandığında duydum. Rahmetli babamın halasının oğullarından İzzet Ünal, generalliğe terfisinde Akar’dan bahsetmişti. Ünal ile akrabalık ilişkilerimiz düğün, bayram ve cenazelerde bir araya gelmenin ötesine geçmediği için fazla bir samimiyetim yoktu. Bu yüzden Ünal, aynı zamanda kayınbiraderi olan Akar’ın Harp Okulu Komutanlığı’ndan sonra yolunun hızla açılacağını söylediğinde fazla kulak asmamıştım" ifadelerini kullanması dikkat çekiyor.

Demirağ, Hulusi Akar'ın harp okulu zamanında arkadaşları tarafından "Su uyur, Hulusi Akar" diye anıldığını da aktarıyor. "Akar, Harbiye’de öğrencilerin sosyal etkinliklerini ve özel hayatlarını mercek altına almıştı. Askeri okulların kültüründe en büyük suç sayılan 'ispiyonculuk' neredeyse teşvik edilir hale geldi. Akar öylesine 'seri' çalışıyordu ki öğrenciler aralarında 'Su uyur, Hulusi Akar' diye şakalaşıyorlardı" cümleleriyle bu durumu aktaran Demirağ, Hulusi Akar'ın Genelkurmay Başkanlığı'na getirilmesi arifesinde ortaya çıkan ordudaki Cemaatçi yapılanmaya ilişkin ipuçlarına da yer veriyor.

Demirağ konuyla ilgili "İmamların Öcü" adlı kitabında şu ifadeleri kullanıyor:

"Harp Okulu’nda Öğrenci Alay Komutanlığı son derece stratejik bir görevdir. 1981 mezunu olan Sadık Üstün Albay beklendiği gibi generalliğe terfi edemedi. Bu durumun sorumlusu olarak Yaşar Büyükanıt, Ergin Saygun ve İlker Başbuğ’u gördüğü bilinen Sadık Albay, emekli olmasına rağmen Hulusi Akar ile irtibatını hiç koparmadı. Akar’ın Hasdal Askeri Cezaevi’nin de sorumluluk alanında bulunduğu 3. Kolordu Komutanlığı sırasında emekli Albay Sadık, Kolordu karargâhında saatlerce Akar ile bir araya geliyordu. Kapalı kapılar ardında nelerin konuşulduğu elbette bilinmiyor ama bir korgeneralin makamında emekli bir albayla saatlerce sık sık görüşmesinin teamüllere uygun olduğunu söylemek mümkün değil. Sadık Üstün gibi Kara Harp Okulu’nda Öğrenci Alay Komutanlığı yapıp da generalliğe terfi etmeyen bir albay yoktur. Hilmi Özkök de benim Harp Okulu Alay Komutanım idi ve general olacağını öğrenci olarak biz bile bilirdik. Üstün için devre arkadaşları olan 1981’liler, 'Halen imamların peşindedir' diyor."

AKAR'IN DÖNEMİNDE ALEVİ OLDUKLARI İÇİN ELENDİLER

Demirağ, Hulusi Akar'ın komutanlığı döneminde yapılan Sözleşmeli Subay eğitimi Sınavları'nda bazı personellerin Alevi olduğu gerekçesiye elendiğini de iddia ediyor.

Demirağ bu iddiayı "Sözleşmeli subaylar Harp Okulu yerine sivil üniversiteleri bitiren çeşitli mesleklerdeki personelden oluşur. Yazılı ve mülakat sınavlarından sonra kabul edilerek eğitimden geçirilirler. Akar’ın komutanlığındaki sınavlarda birçok sözleşmeli subayın yazılı sınavları geçtikleri halde mülakatlarda 'Alevi oldukları gerekçesiyle' elendiklerini de belirteyim" ifadeleri ile dile getiriyor.

AKAR'IN YANINA ATANAN İMAM HATİPLİ KİM

Kitapta Hulusi Akar'ın ilerleyen yıllarda özel kalemi görevini yürütecek Ahmet Erdoğan'dan da şöyle bahsediliyor:
"Ahmet Erdoğan 1986 yılında Tokat İmam Hatip Okulu’ndan sivil liseye geçti. Daha sonra askeri liseye giren Erdoğan, Harp Okulu’ndan 1994 yılında mezun olup akademiyi bitirdiği yıl, 3. Kolordu Komutanı Hulusi Akar’ın 'icra subayı' olarak görevlendirildi. 'İcra subaylığı' bir nevi 'özel kalem' ya da 'emir subaylığı' niteliğindedir. Komutanın bütün irtibatlarını ayarlayan Ahmet Erdoğan’ın akademiden yeni mezun olmuş bir kurmay subay olmasına rağmen buraya atanması hakikaten ilginçtir. Teamüllere göre akademiden yeni mezun subay kıtada 'tabur komutanlığına' tayin edilir, yani araziye çıkar. Oysa Erdoğan, nokta tayiniyle Akar’ın yanı başında görevlendirilmiştir."

Yorum Gönder

2Yorumlar
  1. bize özeli aratır mı onu zaman gösterecek

    YanıtlaSil
  2. Celal Bayar kimse…
    Kenan Evren kimse…
    Hilmi Özkök kimse…
    Bu isimler size neyi çağrıştıyorsa…
    Hulusi Akar da odur.

    *

    Peş peşe dizilen, aynı tespihin tanesidir.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder