“İhracatta eğer Rusya pazarı da tıkanırsa durum çok daha vahim bir hal alacaktır” diyen TZD Genel Başkanı Yetkin, “Yaş meyve ve sebzede şimdiden acil bazı önlemlerin alınması gerekiyor” dedi
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, “Yaş meyve ve sebzede şimdiden acil bazı önlemlerin alınması gerekiyor. İhracatta eğer Rusya pazarı da tıkanırsa durum çok daha vahim bir hal alacaktır” ifadelerini kullandı. Yetkin, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ihracatının geçen bir yıl içinde önemli bir azalış trendi içine girdiğini belirtti. Yaş meyve ve sebzede en büyük ihracat pazarının Rusya olduğuna dikkati çeken Yetkin, geçen yıl ile bu yıl kıyaslandığında diğer pazarlara yapılan ihracat genelde düşüş gösterirken, Rusya pazarına ihraç edilen yaş meyve sebze miktarının 861 bin 593 tondan 894 bin 623 tona çıktığını ifade etti. Bu yılın ocak-ekim dönemi itibarıyla Rusya’ya yapılan yaş meyve sebze ihracatının, toplam yaş meyve sebze ihracatının miktar olarak yüzde 38’ini, değer olarak da yüzde 42’sini oluşturduğuna işaret eden Yetkin, şunları kaydetti: “Rusya, son uçak olayından önce Türkiye’den ithal edilen 4 ton nar ve 20 ton domatesi, tehlikeli haşere bulunduğu gerekçesiyle iade etmişti. Ekim ayında da benzer bir olay olmuş ve yaklaşık 40 ton nar benzer gerekçeyle Türkiye’ye iade edilmişti. Son olarak da Türkiye’den ithal edilen 23.5 ton domates ve 23 ton greyfurt haşere bulunduğu gerekçesiyle geri gönderilmişti. Uçak olayından sonra yaşanan gelişmeler, Rus pazarında yaşanan bu olumsuz gelişmelerin katlanarak artabileceğini göstermektedir.”
Çiftçinin zararı katlanacak
Söz konusu olumsuz gelişmelerin tarım kesimini ilgilendiren önemli sonuçlar doğurabileceğini gösterdiğini belirten Yetkin, yaş meyve ve sebze ihracatında son bir yılda görülen gerileme nedeniyle birçok ürünün fiyatının büyük ölçüde düştüğünü ve çiftçilerin zarar ettiğini ifade etti. Yetkin, “Bunun sonucunda ihraç malı ürünler iç pazara sürülmüş ve çiftçi elindeki ürünü zararına satmak zorunda kalmıştır. Eğer Rusya pazarı da tıkanırsa bu durum çok daha vahim bir hal alacaktır” görüşüne yer verdi.
Doğal afetler çiftçiye zarar veriyor
Öte yandan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yıllarda çiftçilerin doğal afetlerden çok zarar gördüğünü ve zamanında sigortasını yaptırmayanların mağdur olduğunu belirterek, “Üreticilerimiz, mağdur olmamak için sigorta son kabul sürelerine dikkat etmeli, bu süreyi kaçırmamalıdır” ifadelerini kullandı. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de son yıllarda iklimde görülen değişimlerden dolayı aşırı yağışlar, sel, su baskını, dolu, don, hortum, fırtına, kuraklık gibi doğal afetlerin daha fazla yaşandığını, bunların tarım ürünlerini daha fazla etkilediğini kaydetti.Üreticilerin her yıl ekim döneminin başlangıcından itibaren gerçekleşen aşırı yağışlarla, ürünlerin gelişme döneminde oluşan don, dolu, kuraklık ve benzeri hadiselerle karşı karşıya kaldığına dikkati çeken Bayraktar, “2090 sayılı kanunun işlerliğinin olmaması yüzünden yaşanan doğal afetler karşısında üreticinin tek koruması, 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’dur.
Bu nedenle üreticinin sigorta yaptırması oldukça önemlidir” görüşüne yer verdi. Son yıllarda çiftçilerin doğal afetlerden çok zarar gördüğünü ve zamanında sigortasını yaptırmayan üreticinin mağdur olduğunu belirten Bayraktar, yaşanan doğal afetlerin sigorta yaptırmanın ne denli önemli olduğunu gösterdiğini vurguladı. Üreticilerin mağdur olmamak için sigorta son kabul sürelerine dikkat etmesi ve bu süreyi kaçırmamaları gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, tarım sigortası yaptırmak isteyen üreticilerin öncelikle, faaliyet gösterilen üretim dalına ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS), Veteriner Bilgi Sistemi (TÜRKVET) gibi kayıt sistemlerine 2016 yılı kayıtlarını yaptırmaları veya güncellemeleri gerektiğini kaydetti.