Uluslararası örgütler Türkiye'deki basın özgürlüğüne yönelik endişelerini paylaştı



Dünyaca ünlü 50 gazeteci ile bazı uluslararası örgütler, Türkiye'de basın özgürlüğüne yönelik endişelerini iletmek için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a açık mektup gönderdi.
Öte yandan Türkiye ve dünyadan 30'dan fazla insan hakları, medya ve siyasal düşünce kuruluşu, ülkede internet sansürünün durdurulması çağrısı yaptı.

120 ülkede faaliyet gösteren ve 36 bin yayıncıyı temsil eden Dünya Gazeteler ve Haber Yayımcıları Birliği (WAN-IFRA), Dünya Editörler Forumu (WEF), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) öncülüğünde hazırlanan mektupta "Türkiye'de giderek kötüleşen basın özgürlüğüne ilişkin derin endişeden" söz ediliyor.

Mektupta Erdoğan'a "Türk vatandaşı ya da uluslararası basın mensuplarının korunması ve engel olmaksızın işlerini yapabilmeleri için nüfuzunu kullanma" çağrısı yapılıyor.

Mektuba imza atan ünlü gazeteciler arasında New York Times Genel Yayın Yönetmeni Dean Baquet, Washington Post Genel Yayın Yönetmeni Martin Baron, La Stampa Genel Yayın Yönetmeni Mario Calabresi, La Repubblica Genel Yayın Yönetmeni Ezio Mauro, El Pais Genel Yayın Yönetmeni Antonio Cano, Buzzfeed İngiltere Genel Yayın Yönetmeni Janine Gibson, ARD Genel Yayın Yönetmeni Thomas Baumann, Süddeutsche Zeitung Eş Genel Yayın Yönetmeni Wolfgang Krach, Welt Genel Yayın Yönetmeni Jan-Eric Peters, ZDF Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Elmar Thevessen, VG Genel Yayın Yönetmeni Torry Pedersen, VICE Media kurucusu Shane Smith ve AFP Küresel Haber Müdürü Michele Leridon da bulunuyor.

Türkiye'de son dönemde yaşanan bazı olaylara yer veren mektupta (İngilizce), Hürriyet gazetesi binasına ve yazar Ahmet Hakan'a yapılan fiziksel saldırılar, Koza İpek Grubu medya kuruluşlarına el konulması, Vice News için çalışan gazeteci Muhammed İsmail Resul'un hala hapiste olması, gazetecilere yönelik tutuklama ve davalar örnek gösteriliyor.

Mektupta "Bu gözdağı ikliminde gazetecileri, işlerini yapmalarını sağlayan gerekli korumadan mahrum eden ve onları fiziksel zarar ve zorbalığa açık bırakan cezasızlık kültüründe endişe verici bir artış var" deniyor.
Hükümetin gazetecilere saldırıları kınama konusunda tereddüt ettiği, hatta bazen kusurlu olduğu ifade edilen mektupta bu durumun "ürkütücü" olduğu söyleniyor.

Mektupta 1 Kasım seçimleri öncesinde "Türk hükümetinin gazetecileri koruma konusundaki başarısızlığının ülkenin uluslararası itibarını ve demokrasisini zedelediği" görüşü yer alıyor.

Öte yandan aralarında İnsan Hakları İzleme Örgütü, Ankara Barosu Bilişim Hukukçuları, Alternatif Bilişim Derneği, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), European Digital Rights Initiative, Elektrik Mühendisleri Odası, Kaos GL, Korsan Parti Türkiye, Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Platformu, Tüm Internet Derneği'nin de bulunduğu 30'un üstünde kuruluş 1 Kasım seçimleri öncesi internet sansürünün kaldırılması çağrısında bulundu.

Türkiye Başbakanlığı'na mektup gönderen bu kuruluşlar, 2013 yılından bu yana internet üzerindeki içeriklere erişimin yasaklanması ya da içeriklerin kaldırılması taleplerinde ciddi oranda bir artış olduğunu ifade ettiler.
Mart 2015'te düzenlenen internet yasasının hem Anayasayı hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hükümlerini ihlal ettiğini belirtilen mektupta, Ekim 2015 itibariyle engellenen web sitesi sayısının 100 bini aştığı vurgulandı.

Mektupta yetkililerden bağımsız medya kuruluşlarının web sitelerine uygulanan erişim engellerinin durdurulması, interneti engelleme talimatları verilmemesi ve çevrimiçi iletişim ağlarının özgür ve açık bırakılması çağrısı yapılıyor.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)