Saadet Partisi, başkanın bütün yetkiyi elinde bulundurması dikta rejimine evrilmek demektir


Önce ‘partili cumhurbaşkanlığı’nı merkez alan anayasa değişikliği referandumunda ‘Hayır’ oyu kullanacaklarını açıklayan, daha sonra ise başkanlığa karşı olmadıklarını söyleyip kafa karıştıran Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, başkanın bütün yetkiyi elinde bulundurmasını ‘dikta rejimi’ diye niteledi.

Karamollaoğlu, 18 Ocak’ta yaptığı açıklamada, anayasa değişikliği teklifinin mevcut haliyle referanduma sunulması halinde ‘Hayır’ oyu vereceklerini belirtmişti. Teklifte kuvvetler ayrılığı ilkesinin gözetilmediğini belirten Karamollaoğlu, yetkinin tek elde toplanmasının ‘milli irade’nin temsilinde sorun yaratacağını söylemişti.

Bu açıklamanın ardından Mollaoğlu, prensipte başkanlığa karşı olmadıklarını da açıklamıştı.

Saadet Partisi lideri son olarak, referandumda oylarının ‘Hayır’ olacağını vurgulamıştı.

‘Bizi Kandil’le yan yana getirmeye çalışıyorlar’

Partisine haksız ithamlarda bulunulduğunu savunan Karamollaoğlu, “Biz böyle bir düzenlemeye ‘Evet’ demeyiz, dedik. Nazik olsun diye de ‘Hayır’ demedik. Şimdi bizi Kandil ile yan yana getirmeye çalışıyorlar. Siz Avrupa Birliği ile CHP ile yan yana mısınız? Aynı kulübün içinde misiniz? Kandil de o kulübün içinde mi değil mi onu söyleyin” dedi.

‘Burada adalet olmaz’

‘Cumhurbaşkanlığı sistemi’nin Meclis üzerinde vesayet kuracağını kaydeden Saadet Partisi lideri, “Başkan bütün yetkiyi elinde bulundurur, parlamentoyu kendisi kabul eder, adalet mekanizmasını kendisi kontrol edecek tarzda bir düzenleme olursa burada adalet olmaz. Bu dikta rejimine evrilmek demektir” diye konuştu.

‘Paralel yapıyı 15 yıl siz beslediniz’

Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Siz benzetmelere kalkarsanız, hiçbir zaman bir araya gelmediğimiz paralel yapıyı bu memlekette kim besledi, bu noktaya getirdi? 15 yıl beslediniz. Bir ihtilal denemesi olunca milletimiz biz affetsin, Allah bağışlasın diyorsunuz. Milletten özür diliyorsunuz. Sen bu hakkı kendinde görüyorsan, öbür taraftakilerin de aynı tövbeyi yapmaları durumunda onları da serbest bırakman icap eder.”

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)