Economist: Piyasayla sokaktaki seçmenin çıkarları uyuşmayabilir


Britanya’nın önde gelen dergilerinden Economist dergisi, Türkiye’deki anayasa değişikliği referandumu sonrası piyasalarda duyulan asıl endişenin ‘ilerleyen otokrasiden çok olası siyasi çalkantılar’ olduğunu yazdı.

Economist’in analizinde, demokratik olmayan sistemlerde de ekonomik büyümenin mümkün olabileceği ancak uzun vadede ‘ideolojik ayrımın keskin olduğu’ bir ortamda yatırımcıların olası siyasi çalkantılardan endişe edeceği uyarısı yapıldı.

Yazıda Erdoğan’ın zaferinin yorumcular tarafından ‘otokrasi yolunda bir adım’ olarak görüldüğü ancak Türk lirası, piyasalar ve tahvillerin kazanç sağladığı belirtildi: “Bu, piyasalar ve demokrasi arasındaki ilişkinin kaya gibi sert olmadığına ilişkin bir hatırlatmaydı. Serseri ruhlu kocalar gibi, yatırımcılar da demokrasiye olan bağlılığını yineler ancak yedekte başka birini tutmaya yanaşırlar.”

‘Otoriter’ bir hükümetin, en azından kısa vadede ‘belirlilik’ getireceği belirtilen yazıda şöyle dendi: “Türkiye’de yatırımcılar Erdoğan’ın anayasa teklifinin yenilgiye uğraması halinde ülkede karışıklık çıkabileceğinden korkmuş olabilir. Eski ama oldukça güvenilir bir klişedir: Yatırımcı belirsizliği sevmez. Ancak Erdoğan iktidarı, İstanbul piyasalarında yüzde 760 kazanç ve hızlı ekonomik büyüme getirdi.”

‘Piyasayla sokaktaki seçmenin çıkarları uyuşmayabilir’

Demokrasilerin her zaman piyasa dostu politikalar çıkarmadığı, sokaktaki seçmenin çıkarlarıyla uluslararası yatırımcıların çıkarlarının her durumda aynı çizgide olmadığını ifade eden Economist şöyle devam etti: “Eğer seçmenler gümrük vergisi, şirket ve en yüksek maaşlılara daha yüksek vergiler ve kamulaştırmayı desteklerse, bu durumda piyasalar ve döviz hareketleri zorlanır.”

Economist’e göre, demokrasi seçim sisteminin ‘kazanan her şeyi alır’ mantığıyla sonuç verdiği durumlarda zor işliyor ve bu da ekonomi için iyi değil:  “Bu durum, piyasaları rahatsız edecek daha radikal siyasi değişimlere neden olur. Genel akış daha otoriter, yaşam standartları durgunlaşmış olan seçmenlere çekici gelen milliyetçi politikaların olduğu bir yapıya doğrudur.”

Bu politikaların ticari ortaklar ve komşu ülkeler üzerinde ters etki yapacağı belirtilen yazıda, yatırımcıların yine de bazı otoriter liderlerin kısa dönem vergiler gibi politikalar oluşturabileceğine inanabilecekleri vurgulandı.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)