HDP’nin İstanbul’da ‘Nevruz coşkusuyla Hayır’lara akıyoruz’ sloganıyla düzenlediği referandum mitingine binlerce kişi katıldı.
Kadıköy Salı Pazarı alanındaki mitinge katılan yurttaşlar üzerilerinde ‘Hayır’ ve Kürtçe ‘Hayır’ anlamına gelen ‘Na’ yazılı bayraklar ile HDP parti flamaları taşıdı.
‘Başkanlığa Hayır’, ‘Hesap vermeyen yönetim mi olur?’ ve ‘Açlık değil sessizlik öldürür, açlık grevlerine ses ver’ yazılı pankartların asıldığı alanda yurttaşlar ‘Jin jiyan azadi’, ‘Ölüm değil çözüm istiyoruz’ ve ‘Biji Serok Apo’ sloganları attı.
Mitinge HDP milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Garo Paylan, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ile Halkların Demokratik Kongresi Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Ezilenlerin Sosyalist Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi ve eski Mardin Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk katıldı.
‘Martılar bile ‘Hayır’ diyecek’
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, referanduma getirilen anayasa değişiklik teklifinin, AKP yöneticilerinin yargılanmasını engellemek olduğunu savundu.
“Ülkeyi yıllardır erkek egemen zihniyetle yönetenlerin öyle bir amacı var ki; hem meclisi yönetecek hem de bütçeyi yönetecekmiş. Cumhurbaşkanı bütçeyi çok iyi yönetmeyi biliyor” diyen Kerestecioğlu, ‘yazarların ve şairlerin şehri’ İstanbul’un 16 Nisan’da ‘Hayır’ diyeceğini söyledi.
Kerestecioğlu, şöyle devam etti: “Yıllarca onur yürüyüşleri yasaklanan LGBTİ’ler, translar ne diyecek? Bu şehir gençlerin şehri. Gençlik ‘Hayır’ diyecek. Anadilde eğitim için ‘Hayır’ diyecek. Bu şehir Berkin Elvan’ın şehri. Bütün Berkin Elvan’ın şehri ‘Hayır’ diyecek. Newroz ateşi İstanbul’da da yanar. Bu kentin Kürtleri ‘Hayır’ diyecek. Miray Bebek için, Lokman Birlik, Taybet Ana için, özgürlük tutsaklar için ‘Hayır’ diyecek. Bu ülkenin bütün halkları barış içinde yaşamak için ‘Hayır’ diyecek. Bu şehrin insanları daha fazla betona gömülmemek için ‘Hayır’ diyecek. Martılar bile ‘Hayır’ diyecek, martılar… Vapurlar bile düdüklerini öttüre öttüre ‘Hayır’ diyecek.”
Önder, Öcalan’a selam gönderdi
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, çözüm sürecindeki Nevruz kutlamalarının dahi fezleke konusu yapıldığını söyledi.
Önder, “Zindanlarımızda tutsak edilen yoldaşlarımıza büyük bir borcumuz var” sözleriyle açlık grevlerine atıf yaparak şunları söyledi: “Yoldaşlar, kardeşler bu ülkede hükümetler gider-gelir ve gidip-geldi çok sayıda, giden geleni arattı; ama savaş konusunda al birini vur diğerine… Barışı savunanlar bu ülkede her türlü onursuzluğu dayatılmasına rağmen bu onurlarından vazgeçmediler. En büyük selamımızı iki metre odada barış çabasını bir bayrak gibi dalgalandıran Sayın Öcalan’a gönderiyoruz.”
Süreç mesajı
Referanduma oylanacak olanın ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ olmadığını ifade eden Önder, “(Çözüm süreci) Görüşmelerini yürütenler olarak, barış bu topraklarda daim olana kadar bir adım geri atmayacağız. Oylanan ‘Evet’ veya ‘Hayır’ değil, ‘Savaş mı’, ‘Barış mı’ meselesidir. Masayı devirenler hesap sorulamaz bir yere gitmek istiyor. Bu savaş düzenine büyük bir ‘Hayır’ diyeceğiz. Onun için ‘Hayır’” diye konuştu.
‘Bu ülke bir cennet bahçesidir’
Önder, ‘siyasetsizliği siyaset sanan’ bazı muhalefet partilerinin ‘iktidarın değirmenine su taşıdığını’ öne sürerek şunları kaydetti: “Bu ülke bir cennet bahçesidir. En cömert kara topraklardan bir tanesidir. Bu topraklar Mehter Marşı, İzmir Marşı aralığına mahkum olmayacaktır. Üçüncü bir yol vardır. O da çok halklı, çok kültürlü bir ülkedir. Derdimiz budur.”