Suyu bulan başkan: Esemil | Tahir Hatipoğlu



Prof. Dr. M. Tahir Hatipoğlu

Aşık Veysel bir şiirinde şöyle der: “Uçsuz bucaksız deryaya/Gelmez yola gidiyorum” Tarih olan beldemizin eski başkanlarından Hüseyin Yasemin’i, Veysel’in gelmez yoluyla uçsuz bucaksız deryasına yolladık. Başkan Yasemin (1944-25.03.2017) köyde “Esemil” olarak ünlenir. Ailenin tek erkek çocuğu olduğundan aile ünü onda kalmıştır.

Hüseyin Yasemin, CHP’li köy önderlerinin ısrarı ile öğretmenlikten ayrılmış, SHP’den belediye başkan adayı (1989) olmuştur. Başkanlık döneminde Adem Dede’nin “Adem odur ki adını alemde andıra/Alemde ad kalır adem gelir gider” dizelerindeki gibi, o da, adını andıracak eserler bırakmıştır.

Başkan Esemil, küçük yaşta (1951) babasını trafik kazasında yitirdi. Dul anne, binbir yoksulluk içinde üç çocuğunu büyüttü. Babam, “Esemil Ayşe’si oğluna bir lira gönderiyordu” demişti bir keresinde. O yıllar köyün yokluk- yoksulluk yıllarıydı. Esemil, kardeşim Fatıma ile evlendi. “Kızım babası çok iyi adam olduğu için verdim” derdi. Yasemin öğretmen oldu. Garipköy, Diyarbakır ve Keçeliler (18 yıl) derken toplam 23 yıl öğretmenlik yaptı. Avdan’a sürülünce (1988) Erdal İnönü’nün başkan olduğu Sosyal Demokrathalkçı Parti’den aday oldu; 26 Mart 1989’da seçildi. Köyün unutulmaz imamlarından Muhammet Efendi’nin (Özkan) torunu idi. İlkokul sonrasında iki yıl Kur’an Kursu’nda okudu. AÜ Açık Öğretim Fakültesi Önlisans Bölümü’nü bitirdi.

Nikfer’in yıllardır süren en büyük sorunu ‘su’ sorunu idi. Çocukluğumdan beri su arandığını bilirim. Bilim yolu dışında değnekle su arayıcıların gelmediği yıl yoktu. Başkan Esemil, “Bu hayati konuyu gündemimin ilk maddesi yaptım. Kendi hudutlarımızdan çıktım, el kapılarında su aramaya başladım” diyerek işe koyuldu. En büyük destekçileri kendi partisi ve Almanya’daki işçiler oldu. Gümüşdere’li Musa Yantaz imdada yetişir; Medet Ovası’ndaki 20 dönüm tarlasını, günün Medet Muhtarı da arama izni verir. Bazı Nikferlilerin engellemek istediği de bilinen bir gerçekliktir. Başkan, “En mutlu günle-rimizden biri” diyerek suyun akışını 19.08.1990 günü fotoğrafladı. Şimdi bu su (2017) Nikfer’den alındı, Horasanlı’ya verildi. Köyün kanaat önderlerinden Mehmet Sözeri’nin deyişiyle, “Esemil’le gelen su, Esemil’le gitti”.

Köyün ezelden beri devam eden makus talihi böylece yenildi. 19 Ağustos “Su bayramı” ilan edildi. 1968’de Acıpayam Yolu açılınca “Çam bayramı” ilan edilmişti. Tıpkı onun gibi. Ne yazık ki iki bayram da unutuldu. Köyümüzün yazgısı mı diyelim, kayak merkezini ortaya çıkaran Nikfer, ilk önce buradaki adını yitirdi, sonra suyunu.

Döneminde Köseahmetler Lisesi (1993) açıldı. Ne acıdır, hayırsever köylümüz Ahmet Urkay tarafından yapılan lise, üç yıl önce kapandı. Başkan Yasemin ilkokul bahçesini genişletmek için bulduğu çözüme karşılık, şikayet üzerine bir haftalığına cezaevine bile girdi. Bunu, “Gerçek anlaşılıncaya kadar ilk defa hapishaneye bile girdim. Öğretmenliğin çilesidir bu” sözüyle özetlemiştir. Başkanken her kıydığı nikah karşılığında Eğrek dağına iki çam diktirdi. Köyün girişindeki bulvarı açtı.

Başkan Yasemin yaşamı boyunca çalıştı. Aile olarak “çalışma” dedik, o çalıştı. Çalışmayı seviyordu. Kardeşim Fatıma’yla “artık çalışmayalım” dediğinde de, amansız hastalığa tutuldu. Başkan seçilişinin 28. Yıldönümü günü, 26 Mart 2017’de Nikfer’de toprağa verildi. Nur içinde yat sevgili başkan.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)